Mehmet Sabuncu'nun Gözaltına Alınması Protesto Edildi
Aydınlık Gazetesi imtiyaz sahibi Mehmet Sabuncu'nun gözaltına alınması üzerine, Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun organizesi ve İşçi Partililer'in desteklediği bir protesto gösterisi yapıldı.
Aydınlık Gazetesi imtiyaz sahibi Mehmet Sabuncu'nun gözaltına alınması üzerine, Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun organizesi ve İşçi Partililer'in desteklediği bir protesto gösterisi yapıldı. Gazete binası önünde saat 13.30'da bir araya gelen topluluk, 'Aydınlık, halkındır susturulamaz', 'Zorbalık sökmez, aydınlık susmaz' sloganları ile Galatasaray Lisesi önüne yürüdü. Bu sırada Türk bayrağı taşınıp, 'Aydınlık gazetesi susturulamaz' yazılı pankart taşındı.
Protesto gösterisine gazeteciler Cüneyt Ülsever ve Can Ataklı da katıldı. 94 basın meslek kuruluşunu içinde barındıran Gazetecilere Özgürlük Platformu adına konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özdemir, Galatasaray Lisesi önünde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Aydınlık Gazetesi'ne yapılan baskıları kınıyoruz. Düne kadar Türk basınının önünde iki büyük sorun vardı. Bunlardan birisi ifade ve düşünce özgürlüğünün önündeki yasal sınırlamalardı. Diğeri ise gazetecilere tutukluk süresinin cezaya dönüşmesi idi. Bunu bizim siyasilerimiz, iktidarımız bir türlü kabul edemedi. Ancak uluslar arası arenalarda da dile getirilmesi üzerine, artık kabul etmeye başladılar. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, siyasi partilerin yöneticileri ve parlamenterler. Her biri birer birer söylediklerinde, aynı gerçeği dile getiriyorlar. Aynı şikayette bulunuyorlar. Ancak kim yapacak. Ne zaman üzerlerindeki ölü toprağını silkeleyecekler ve ifade özgürlüğünün önündeki yasal sınırlamaları kaldıracaklar. Bunu bir an evvel yapmalarını bekliyoruz. Aydınlık Gazetesi ve diğer bütün basın kuruluşlarına, basın mensuplarına yapılan baskıları, cezaya dönüşen tutuklulukları da protesto ediyoruz."
Aydınlık Gazetesi'nden Halil Nebiler de "Sadece gazeteciler gözaltına alınmıyor. Toplanan kalabalığa baktığınızda aralarında toplumun tüm kesimlerinden insanlar var. Demokratik kitle örgütleri sözcüleri var. Demek ki bütün Türkiye tehdit altında. Gazetecilere Özgürlük Platformu kuruldu. Demek ki Türkiye'ye Özgürlük Platformu kurulması gerekiyor. Bunun nereden kaynaklandığını biliyoruz. Üstümüze faşizm geliyor,emperyalizm geliyor. Merak etmeyin Fetullahcı dalgayı aşacağız. Ne olursa olsun aşacağız. Emperyalist saldırıları aşacağız. Ama bunun için burada olduğu gibi hep birlikte olmak gerekir. Aydınlık Gazetesi sadece gerçekleri söylediği için üstüne üstüne geliniyor. O zaman siz söyleyin. Yok başka söyleyen. Ama şunu söyleyeyim. Geçen yıl Aydınlık haftalık dergiydi. Bu yıl 70-80 bin tiraja dayanan günlük bir gazete oldu. Her gün biraz daha büyüyoruz" dedi.
Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk da "Mehmet Sabuncu niye alındı. Doğu Perinçekler, Çetin Doğanlar, Bilgin Balanlılar, amirallerimizin yarısı niye içerideler. Çünkü onlar vatan savunmasında oldukları için Silivri'de, Hasdal'dalar. 4 yıldır Türkiye' ye kurulmuş büyük bir tuzak. Ergenekon'du, Balyoz'du, Poyrazköy'dü. Soruşturma sayısını doğru dürüst bilen yok. Devam eden soruşturmalar, bitmeyen komplolar, tuzaklar. En son bir tane daha bize kurdular. Yeni durum, o tuzak tersine dönüyor. Yıkılıyorlar, fena yıkılıyorlar. Can havliyle Aydınlık'a saldırıyorlar. Ama onlar saldırdıkça, biz büyüyoruz" diye konuştu.
Gazeteci Tuna Kiremitçi de "Bence bir iktidarın ne kadar özgüven sahibi olduğu, muhalefete göstereceği tahammülden anlaşılabilir. Esip savurmakla anlaşılmaz. Demek ki dışarıya karşı iktidarımızın hükümetinizin, vermeye çalıştığı kendine güven imajına karşı, bir özgüven sorunu var. Bunu da gerçek muhalefete karşı gösterdiği bu tahammülsüzlükten dolayı anlıyoruz. Neden muhalefeti kahramanlaştırmak için bu kadar uğraşıyorlar. Anlamak mümkün değil. Yerlerinde olsam, muhalefetten yararlanmaya çalışırım" dedi.
Gazeteci Şükran Sonar da "Gerçekten 12 Mart, 12 Eylül sürecinden çok daha acımasız boyutlarda, gazeteciliği düşünce özgürlüğünü hedef alan bir olguyla karşı karşıyayız. Hem de sözde sivil iktidar ve ileri demokrasi adına" dedi.
Açıklama sonrası topluluk, Aydınlık Gazetesi'ne kadar yürüyüp, olaysız dağıldı. - İstanbul / Beyoğlu
