Memur -Sen'den 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri ile ilgili açıklama
Memur-Sen İl Temsilcisi Hamdi Yıldız, 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleriyle ilgili açıklamada bulunarak, "Bizler, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken karşımıza çıkan teklif vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük niteliktedir" dedi.
Memur-Sen İl Temsilcisi Hamdi Yıldız, 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleriyle ilgili açıklamada bulunarak, "Bizler, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken karşımıza çıkan teklif vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük niteliktedir" dedi.
Memur-Sen İl Temsilcisi Hamdi Yıldız, sendika şube başkanları ile birlikte 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri ile ilgili basın açıklaması yaptı. Hamdi Yıldız, Memur-Sen Konfederasyonunun ve yetkili sendikalarının toplu sözleşme teklifleri; teşkilat ve kamu görevlileri tarafından duruma uygun, çözüme matuf, içeriği makbul, maliyeti ve mahiyeti makul teklifler olarak kabul gördüğünü fakat bu kabule rağmen, kamu işvereninin 24 Temmuz'da sanki kendisine hiç teklif sunulmamış gibi bir tutumda olduğunu belirtti. Hükumetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin tekliflerini hatırlatan Yıldız, "Maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin tekliflerini 2020 için yüzde 3,5 + yüzde 3 ve 2021 için yüzde 3 + yüzde 2,5'tir. Bu oranlar; hükumetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu değil. Bu oranlar, hükumet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değil. Hükumetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğal gaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor ve aksine yok sayıyor. 5. Dönem Toplu Sözleşme masasına dün itibariyle sunulan Kamu İşvereni teklifi; 'kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı' sona ermesi gerekirken aksine 'kamu görevlilerine bütçeden pay vermeme hastalığı' eklenme çabası olarak da görülebilir" diye konuştu.
5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde kamu işvereninden gelen ilk teklifin anlamının 2020 için yıllık toplamda yüzde 6,60, 2021 için yıllık toplamda yüzde 5,57 oranın da zam yapılması, iki yıllık toplamda ise yüzde 12,54 oranında maaş ve ücretlere artış yansıtılmasının teklif edildiğini belirten Yıldız, "Bu durumda kamu görevlilerine ve onların yetkili temsilcisi konumunda konfederasyona ve sendikalara şu denilmektedir; 2020'de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin. Şekere, elektriğe, doğal gaza tek seferde yüzde 15 zam yapıldı fakat maaş ve ücretlerinize dört seferde yüzde 12'nin biraz üzerinde zam yapılmasını normal kabul edin. Yetmez, gecikme zammı aylık yüzde 2,5, yıllık yüzde 30 iken maaş zammınızın yıllık yüzde 6'lar ve iki yıllık toplamda yüzde 12'ler seviyesinde olmasına aldırış etmeyin deniyor. Merkez Bankasının 2020 ve 2021 için enflasyon hedefi yüzde 5, aynı yıllara ait enflasyon tahminleri ise yüzde 9,5 ve yüzde 5,9 iken aynı yıllara ait beklenti anketlerinin sonucu ise sırasıyla yüzde 13,9 ve yüzde 11,5 olarak kayıt altına alınmıştır" şeklinde konuştu.
Hamdi Yıldız şunları söyledi:
"2020 yılı bütçe teklifi meclis tarafından kabul edilmemesi halinde 2019 bütçesinin 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranı kadar artırılması söz konusu olacak. Böyle bir durum gerçekleşirse; 2020 yılında hükumetin bütçesine yaklaşık yüzde 27 civarında zam yapılırken kamu görevlilerinin maaşlarına ise yüzde 3,5 ve yüzde 3 zam yapılması gibi bir garabet ortaya çıkacaktır. Bütün bu veriler üzerinden şunu söylemek gerekir ki; 'Memuru enflasyona ezdirmeyiz' vaadi hükumet tarafından öncelikle teklif bandında korunması gerekir. Bir başka anlatımla hükumetin ilk teklifinin 2020 ve 2021 için sırasıyla Merkez Bankasının beklenti anketindeki yüzde 13,9 ve yüzde 9,5 oranları dikkate alınarak şekillendirilmesi ve masaya getirilmesi gerekirdi. Diğer taraftan, toplu pazarlık masası sadece maaş ve ücret zamlarıyla sınırlı bir pazarlık masası değil. Masada, haklar, sosyal hak ve yardımlar, özlük hakları ve çalışma şartları da pazarlığın kapsamında değerlendiriliyor. Hükumetin masaya sunduğu ilk teklifte ek göstergeden, kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, teklifimizde yer alan taban aylığa seyyanen zamdan, refah payına sözleşmeli personelin kadroya geçmesinden, kılık-kıyafet yasağının kaldırılmasına, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine, yerel yönetim seçimleri sonrası iş güvencesine ve sendikal haklara yönelik saldırılardan keyfi ve eziyet edici geçici görevlendirmeye genel toplu sözleşme kapsamındaki birçok konu başlığı hiçbir şekilde dikkate alınmamış ve bunlarla ilgili teklif içeriğine yer verilmemiştir. Benzer şekilde hizmet kollarındaki yetkili sendikalar tarafından sunulan teklif metinleri üzerinden bir değerlendirme yapılarak hizmet kollarına yönelik bir teklif içeriği de oluşturulmamıştır. Bu bakımdan kamu işvereninin teklifi sonrasında 'ne makul ne de makbul bir teklif var sadece malul bir teklif var' dedik. Zira bu teklif içerdiği oranlar boyutuyla yetersizlikle ve adaletsizlikle maluldür. Bu teklif, Yeni Türkiye'yi görme, Büyük Türkiye'yi yansıtma, Güçlü Türkiye'yi yaşatma noktasında maluldür. Bu teklif, refahı tabana yayma, gelir dağılımında adaleti sağlama açısından maluldür. Bu teklif, 'Türkiye'nin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak cüssesi, alın terinin hakkını teslim edecek bütçesi yok' cümlesine inanmamızı beklemek nedeniyle fikren, ilmen, ahlaken maluldür. Bizler, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken karşımıza çıkan teklif 'vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük' niteliktedir." - SAMSUN