Memur-Sen'den Çin'in Doğu Türkistan Politikalarına Tepki
Memur-Sen Bingöl Şube Başkanlığınca, Çin ile BM İnsan Hakları Konseyi arasında gerçekleştirilecek olan "Çin'deki insan hakları ihlalleri görüşmesi" öncesinde Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı politikaları protesto edildi.
Memur-Sen Bingöl Şube Başkanlığınca, Çin ile BM İnsan Hakları Konseyi arasında gerçekleştirilecek olan "Çin'deki insan hakları ihlalleri görüşmesi" öncesinde Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı politikaları protesto edildi.
Konfederasyona bağlı sendika temsilci ve üyelerinin desteği ile Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri'ne uyguladığı zulme tepki göstermek amacıyla Memur-Sen il binasından basın açıklaması yapıldı.
Memur-Sen İl Başkanı Mücahit Çelik, grup adına yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan'ın yanında Çin devleti ve zulmünün karşısında olduklarını söyledi.
Cenevre'de BM İnsan Hakları Komisyonu'nda Çin hükümetiyle karşılıklı olarak Çin'deki insan hakları ihlallerinin değerlendirileceği bir toplantının düzenleneceği anımsatan Çelik, "Biz insanlığın vicdan sesi olarak Doğu Türkistan'ın yanında Çin'in ve zulmünün karşısındayız. Bizler, insanlık ailesinin onurlu fertleri ve özgürlük sesleri olarak soykırıma sessiz kalmayacağız, Çin'e karşı ses vermekten geri durmayacağız." diye konuştu.
Çelik, Doğu Türkistan'ın 1949 yılından beri Çin işgali altında olduğunu ifade ederek, o günden bu yana Doğu Türkistan'dan feryatların hiç eksik olmadığını kaydetti.
"Ne Çin işkencesi görüldü ne de zulüm altında yükselen feryatlar duyuldu." ifadesini kullanan Çelik, şöyle devam etti:
"Bugünkü yapısına rağmen BM'nin, Çin'in Doğu Türkistan'da gerçekleştirdiği jenosidi/soykırımı en azından dünya kamuoyuna duyurması bakımından önemsiyoruz. Tabi buradan hemen şu uyarıyı da yapalım; Çin'in Uygur Türklerine uyguladığı soykırımı, son zamanlarda gittikçe şiddetini artıran Amerika-Çin rekabetine politik meze yapmaya çalışanlara izin verilmemeli. Doğu Türkistan ve milyonlarca insan, iki emperyalist devletin çıkar kavgasında araç haline getirilmemeli. Biz bu noktada dünyanın bütün iyi insanlarına, insanlığa önemli vazifeler düştüğüne inanıyoruz. Eğer dünyanın iyi insanları bu konuyu sahiplenip, zulme karşı bir hat oluşturmazsa, Doğu Türkistan başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde yaşayan mazlumlar iki zalimden birinin zulmüne maruz kalması kaçınılmazdır. Bu yüzden dünyanın bütün iyi insanları zulme karşı güçlü bir hat oluşturmalı, adalet ve özgürlük dünyamıza hakim kılınmak için sorumluluk almalı. ve hep birlikte haykırmalı; insan onuru dokunulmaz, özgürlükler kısıtlanamaz."