Menderes, Zorlu ve Polatkan idam edilişlerinin 61. yılında anıldı (1)
Merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 61. yılı dolayısıyla İstanbul Valiliğince Topkapı Anıt Mezar'da anma programı düzenlendi.
Merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 61. yılı dolayısıyla İstanbul Valiliğince Topkapı Anıt Mezar'da anma programı düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda İl Müftüsü Safi Arpaguş tarafından dua edildi.
Burada konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, Demokrat Partinin 1946'da kurulduktan kısa bir süre sonra, dönemin CHP iktidarının tüm engelleme ve telkinlerine karşın hızla teşkilatlandığını, sadece bir ay içinde bir milyondan fazla üyeye ulaştığını anlattı.
İleri, 1946 seçimlerindeki yolsuzluklardan sonra 1950'de artık iktidara gelmesi engellenemeyen "Demir Kırat"ın sadece 14 köyün elektrik alabildiği bir Türkiye devraldığını, iktidarı sürecinde yıllık ortalama yüzde 8'lik ekonomik büyümeyi hayata geçirebildiğini belirterek, Demokrat Parti iktidarının, milletin manevi değerlerine de sahip çıktığını ve devlet ile milleti bir anlamda barıştırdığını söyledi.
Ömer İleri, 27 Mayıs darbesine giden sürecin, CHP muhalefetinin bu süreçte takındığı tavrın ve bu süreç sonucu ortaya çıkan darbenin bir ibret hikayesi olarak tarihe geçtiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Yıkıcı bir muhalefet, bir yalan ve nefret siyaseti, manipülasyonlar, Meclisin kürsüsünden adeta darbe talep edilen hitaplar sonucunda gerçekleşen bir ihanet. İşte 27 Mayıs budur. Süreçte özellikle CHP muhalefetinin çok saldırgan olduğunu biliyoruz. 28-29 Nisan olaylarından ortalığa saçılan yalanlara kadar CHP'nin rolünün büyük olduğunu biliyoruz. Bu sürecin arka planını kısaca özetlemek için bir anekdot paylaşmak isterim. 1959'da bir akraba sohbetinde kendisine muhalefetin neden bu kadar saldırdığı sorulduğunda, rahmetli dedem, dönemin Bayındırlık Bakanı Tevfik İleri, aynen şöyle bir cevap veriyor: 'Biz tepeyi aşmak üzereyiz, bu yatırımlar, bu hamleler meyvelerini vermeye başladığı zaman rakiplerimizin bizi yakalamaları artık hayal olacak, onun için doruktan selamete ulaşmadan bizi bayırda son safhada yakalamak için bütün şer kuvvetlerini üzerimize salmışlardır.' Zaman dedemi haklı çıkardı. Tabii bu vahim süreç sonucu üç devlet adamımız idam edilerek şehit edildi."
"Onların yerleştirdikleri taşlar, Türkiye'nin bugünlerine gelmesinde mutlaka önemli katkı verdi"
27 Mayıs süreci ile Türkiye'nin sadece önemli devlet adamlarını değil, yıllarını ve ekonomik stabilitesini kaybettiğini ve her şeyden önemlisi siyasi istikrarını uzunca bir süre için kaybettiğini belirten İleri, buna rağmen o acı günlerde kaybettikleri devlet ve siyaset büyüklerini anarken, tutsak edilen, çeşitli maddi manevi işkencelere maruz bırakılan, dedesinin de içinde olduğu 592 siyasetçi ve bürokratı düşünürken, zihinlerinde onları mağdurlar olarak değil, aksine muzaffer siyasetçiler olarak konumlandırmalarının gerektiğini ifade etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, "Türlü sıkıntılar çektiler ancak onların yerleştirdikleri taşlar, Türkiye'nin bugünlerine gelmesinde mutlaka önemli katkı verdi. Adnan Menderes'in açtığı yol, Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ayrı bir düzeye ulaştı. Vesayetin yıkıldığı, milletin iradesinin ayaklar altına alınamadığı bir Türkiye'deyiz artık. İşte bu nedenle bizler onları hep mağdurlar olarak değil, kahraman, muzaffer siyasetçilerimiz olarak hatırlayacağız." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na "Özür dileyin" çağrısı
Bu felaketten öncelikle milletin ders çıkardığını, milletin, demokrasinin temel toplumsal dinamiklere çok uygun olduğunu ve demokrasi ile kalkınma yolunda çok hızlı yol alınabileceğini gördüğünü anlatan İleri, "Millet, aynı zamanda demokrasimizi bizden almak isteyenlerin olduğunu ve bunların içeride iş birlikçiliğini yapacak mankurtların her zaman çıkacağını da gördü. Millet, eğer doğrudan demokrasiye sahip çıkmazsa bu mankurtların dur durağının olmayacağını, her türlü namertliği ve hainliği yapacaklarını gördü. Millet bunları gördü ve adeta 'Artık yeter!' diyerek demokrasiye sahip çıktı. 15 Temmuz gecesi bunun en güzel örneği sergilendi ve darbeler sürecinin bu ülkede artık bittiğini tüm dünyaya ilan etti." diye konuştu.
İleri, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son dönemde etrafta 'helalleşme' söylemiyle boy gösteren CHP, bu süreçten bir ders çıkardı mı? 27 Mayıs darbesine giden süreçte aldığı aktif rolden bir çıkarımı var mıdır? Yıllar boyu bu milletin kendisine yapılan darbeyi yine millete zorla bayram olarak kutlatanların, devlet adamlarımızı 'düşük' olarak nitelendirenlerin, bugün bu konuda söyleyeceği bir söz var mıdır?"
Geçmişte yapılan hatalarla yüzleşilmezse kanamaya devam eden yaraların yeni nesilleri zehirlemeyi sürdüreceğini, helalleşmenin yılda bir kere bu ve benzeri törenlerde boy gösterip mezarlara karanfil bırakmakla olmayacağını söyleyen İleri, CHP'ye ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Özür dileyin." dediklerini aktardı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İleri, şöyle konuştu:
"Özür dileyin, o dönemki genel başkanınızın Mecliste yaptığı konuşmalarda 'Türk milleti, Kore milletinden daha az haysiyetli değildir.' ve 'Şartlar tamam olursa ihtilal meşru olur.' gibi ifadeler kullandığı ve darbecilere adeta yeşil ışık yaktığı için. Özür dileyin, o dönem faaliyet gösteren gençlik kollarınızın ve hatta bazı dönem milletvekillerinizin toplumsal kargaşa çıkarmak için ortaya koydukları çabalar için. Özür dileyin, o dönemki genel başkanınızın, kendisini arayan darbeciye 'Memleket ve millet için hayırlı bir iş yaptınız. Büyük bir iş başardınız. Mutlu ve uğurlu olmasını dilerim. Başarınız için ben sizin emrinizdeyim.' dediği ve darbeyi meşrulaştırmaya çalıştığı için. Özür dileyin, o dönemki genel başkanınız, kıyma makinelerinden geçirildiği iddia edilen gençlere dair kurulan parti araştırma komisyonu bir bulgu bulunamadığını ifade ettiğinde, 'Olmaz. Yoktur demeyeceksiniz, vardır imajı vereceksiniz.' dediği için. Özür dileyin, o dönemki genel başkanınız, idam süreçlerini durdurmaktan imtina ettiği, 'Başladıkları işi bitirsinler' yaklaşımıyla son dakikada göstermelik bir talepte bulunmakla yetindiği için. Özür dileyin, 27 Mayıs darbe sürecine giden yolda ve takip eden yargılama sürecinde, darbenin içinde, dışında değil, bir azmettirici ve meşrulaştırıcı olarak adeta merkezinde olduğunuz için."
Tüm bunların bu millette bıraktığı hasarı, CHP'nin de gayet iyi bildiğini ifade eden İleri, "Vakti geldi. Tüm bunlar için, darbeye tüm katkılarınız için yönetim kurullarınızı toplayın ve bu milletten amasız, fakatsız, dosdoğru bir özür dileyin." dedi.
"Bu necip millet, ihanet eden hainleri de asla affetmez"
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da Menderes, Zorlu ve Polatkan'ı Yassıada'da sözde yargılayanların, hücrelerde ve zindanlarda tutanların, görülmemiş bir hukuksuzluğa imza attıklarını ifade etti.
Onları idam sehpasına çıkaranların, o gün millet iradesini de darağacına çektiklerini, milli iradeyi ve toplum vicdanını hiçe saydıklarını söyleyen Yerlikaya, "Zannettiler ki o güler yüzlü başvekili asarsak halkıyla kurduğu gönül köprüsünü de yıkabiliriz ancak büyük bir hüsrana uğradılar. Aziz milletimiz, onun ismini evlatlarına vererek gönlünün derinliklerinde yaşatmaya devam etti. Peki ya kalemini kırıp onu darağacına mahkum edenler? Onlar da milletin vicdanında ebediyen hüküm giydiler. Zira bu necip millet, kendine hizmet edenleri asla unutmaz. İhanet eden hainleri de asla affetmez." diye konuştu.
Yerlikaya, Yassıada'nın da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek iradeleriyle artık "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak yaşadığını anımsatarak, Menderes ile arkadaşlarının aziz hatıralarını, ilelebet yaşatmaya da devam edeceğine inandığını dile getirdi.
İstiklaline, istikbaline ve demokrasisine canı pahasına, yekvücut sahip çıkan Türk milleti sayesinde bu karanlık dönemlerin artık kapandığının altını çizen Yerlikaya, 15 Temmuz'un bunun en çarpıcı örneği olduğunu kaydetti.
Adnan Menderes'in gelini Ümran Menderes de, "Ne yazık ki 27 Mayıs 1960 tarihinde başlayıp devamında üzücü olaylar ve hayattan koparılmalar, yakınlarını, sevenlerini son derece üzmüştür. Memlekete verdikleri hizmet hiçbir zaman unutulmayacaktır değerli büyüklerimizin. Allah bir daha ülkemize böyle acılar yaşatmasın, güzel ülkemizi korusun." ifadelerini kullandı.
Programa merhumların yakınları ile Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy da katıldı.