Mersin'de 'Barış Süreci ve Nefret Söylemi' Paneli
Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz, İmralı görüşmesine ait tutanakların basına sızdırılmasının izahı mümkün olmayan bir davranış olduğunu belirterek, "BDP yöneticileri, bunu kim, neden, niçin yaptığına bakmadan açığa çıkarmak zorundadır."
Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz, İmralı görüşmesine ait tutanakların basına sızdırılmasının izahı mümkün olmayan bir davranış olduğunu belirterek, "BDP yöneticileri, bunu kim, neden, niçin yaptığına bakmadan açığa çıkarmak zorundadır. Bunu bekliyoruz" dedi.
Türkiye Barış Meclisi Mersin Barış Girişimi tarafından 'Barış Süreci ve Nefret Söylemi' konulu bir panel düzenlendi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen panele, konuşmacı olarak yazar ve Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz, Strasbourg Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Maya Arakon, Başkent Kadın Platformu Sözcüsü Fatma Bostan Ünsal, Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Toker Kılınç, Avukat ve Yazar Eşber Yağmurdereli katıldı. Moderatörlüğünü Hakan Tahmaz'ın yaptığı panele, Akdeniz Belediye Başkanı Fazıl Türk de katıldı.
Hakan Tahmaz, panelde yaptığı konuşmada, İmralı görüşmesine ait tutanakların basına sızdırılması üzerinde durdu. Kim hangi amaç ve niyetle yaparsa yapsın bunun izahı mümkün olmayan, Türkiye'nin ayağındaki pranganın çözülmesine hizmet etmeyen bir tutum ve davranış olduğunu ifade eden Tahmaz, aynı zamanda provokasyona yol açacak bir gelişme olduğunu söyledi. Tutanakların sızdırılmasının iyi niyetli olabilme ihtimali olmadığını da kaydeden Tahmaz, "Basından öğrendiğimize göre metin, BDP'de birileri tarafından hazırlandığı iddia edilen bir metindir. BDP'ye çok büyük bir yük düşüyor. BDP yöneticileri, bunu kim, neden, niçin yaptığına bakmadan açığa çıkarmak zorundadır. Bunu bekliyoruz" diye konuştu.
Tahmaz, basında yer aldığı biçimiyle tutanağı yayınlayan Milliyet gazetesi Ankara Temsilcisi Hikmet Bila'nın açıktan BDP'yi işaret ettiğini dile getirerek, "BDP Eş Genel Başkanları da, DTK Başkanı da bunun ahlaki bir şey olmadığını, kendileriyle ilgisi olamayacağını söylemişlerdir. Sayın Demirtaş'a, Sayın Kışanak'a, Sayın Türk ve Tuğluk'a önemli bir görev düşüyor. Bu provokasyonu, barış umutlarımızı yok etmeye yönelik bu adımı kim, hangi amaçla atmışsa ortaya çıkarılmalıdır" şeklinde konuştu.
Aynı olayla ilgili diğer bir noktanın da AK Parti ve BDP'nin takındığı tutum olduğunu kaydeden Tahmaz, bu durumun halkın barış umutlarını artıran en önemli işaretlerinden biri olduğunu söyledi. Tahmaz, "Bu tutumların alkışlanması gerekir. AK Parti'nin bunun üzerine atlayıp sürece zarar verecek bir tutum içerisine girmemiş olması; BDP'nin de cesaretle bunun üzerine gideceğini ifade etmiş olması, bizim barışa, çözüme ve sürecin devam edeceğine dair umutlarımızı güçlendiriyor" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Arakon ise, 'çatışmalı süreçlerde barış nasıl sağlanabilir, altyapı nasıl oluşturulabilir' konularını ele aldı. İRA, FARC ve ETA örneklerini veren Arakon, barış süreçlerinin uzun soluklu olduğunun altını çizerek, "Barış sürecinin en zor olan kısmı siyasal barış değildir. Zor olan toplumsal barıştır. Toplumsal barışı, yukarından bir tek emirle 'haydi barışın' diyerek sağlayamazsınız. O yüzden işte burada bir barış dili, nefret ve şiddet dili konuya dahil oluyor" dedi.
İki oturum halinde düzenlenen panel, dinleyicilerin sorularının cevaplandırılması ile sona erdi. - MERSİN