Evleri ve kızlarının çeyizi yanan aile yaşadıklarını unutamıyor
Mersin'in Aydıncık ilçesinde çıkan orman yangınında evleri kullanılamaz hale gelen ve düğün hazırlığı yapan kızlarının çeyizi kül olan aile büyük üzüntü yaşıyor.
Mersin'in Aydıncık ilçesinde çıkan orman yangınında evleri kullanılamaz hale gelen ve düğün hazırlığı yapan kızlarının çeyizi kül olan aile büyük üzüntü yaşıyor.
İlçede 28 Temmuz'da başlayan yangında, Yenikaş Mahallesi'nde oturan Kale ailesinin evi kullanılamaz hale geldi. Düğün hazırlığı yapan kızları Merve Kale'nin çeyizi de yanan aile, yaşadıkları o anları unutamıyor.
Anne Zeynep Kale, AA muhabirine, ömrünün en zor günlerini geçirdiğini söyledi.
Yangının, ikinci gün evlerine ulaştığını dile getiren Kale, şöyle konuştu:
"Biz geç yatmıştık. Kızım erken uyumuştu. O sabah çocuk lavaboya gitmiş. 'Anne ateş görünüyor.' diye bağırdı. Dama çıktım. Tepeden görünüyordu ateş. Hemen eşimi kaldırdım. 'Hemen hortumu hazırlayalım.' dedim. Eşim de 'Hiç iyi değil ortalık, haydi.' dedi. Çocuğum da 'Anne ben bunalıyorum. Kaçalım.' diye bağırıyordu, 'Nefes alamıyorum.' diyordu. Hemen arabaya bindik ve ayrıldık. Tekrar geldiğimizde evimiz cayır cayır yanıyordu. Oğlumu aradım. Sabah namazı vaktiydi. Yatıyordu. 'Oğlum hemen gel. Evimiz yanıyor kuzum.' dedim. 'Kurtarabildiklerimizi ateşten alalım.' dedim ama 'Canın yanacağına malın yansın teyzem.' dediler. İzin vermediler."
Kale, kızları Merve'nin düğün hazırlığı yaptığını belirterek, "Çocuğum yaza gelin olacaktı. Hiçbir eşyası kalmadı. Çeyizi, kaç yıldır biriktiğim eşyaları yandı. Evim simsiyahtı. Çok üzüldüm. Kendimi unuttum. Kızımın çeyizine daha çok üzüldüm. Evimin yeniden yapılmasını istiyorum. Ekmek kapımız, seramız ortada kalmadı. Kızımın çeyizine yardım etmelerini istiyorum. Komşum kapısını açtı, şimdi orada kalıyoruz. Yıllardır biriken emeklerim gitti." diye konuştu.
Aydıncık ilçesinde 28 Temmuz'da çıkan orman yangını nedeniyle çok sayıda ev tedbiren boşaltılmış, alevler, kuvvetli rüzgar nedeniyle ilçe merkezi ile farklı noktalara yayılmıştı. Yangın, ekiplerin uzun uğraşları sonucu 31 Temmuz'da kontrol altına alınmıştı.
