Mersin Definecilerin Öldürdüğü Polis Eşinin Şehit Sayılmasını Istedi
Mersin'in Tarsus İlçesi'nde 4 yıl önce, 'Silahla şaka yaparken öldürüldüğü' belirtilen polis memuru Mithat Erdal'ın eşi Sibel Ertürk, eşinin define avcılarının içine 'görevli' olarak sızdığını, kimliği ortaya çıkınca da infaz edildiğini iddia ederek 'şehit' sayılmasını istedi.
Mersin'in Tarsus İlçesi'nde 4 yıl önce, 'Silahla şaka yaparken öldürüldüğü' belirtilen polis memuru Mithat Erdal'ın eşi Sibel Ertürk, eşinin define avcılarının içine 'görevli' olarak sızdığını, kimliği ortaya çıkınca da infaz edildiğini iddia ederek 'şehit' sayılmasını istedi. 4 yıl önce silahla şaka yaparken öldürüldüğü ileri sürülen polis memuru Mithat Erdal'ın cinaayet sanığı Hüseyin Yasak, yargılandığı Tarsus 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Eşinin, o dönem Tarsus Emniyet Müdürü olan ve FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Yaşar Aksoy tarafından görevlendirildiğini ve define avcılarını yakalamak için içlerine sızdığını ileri süren 2 çocuk annesi Sibel Erdal, kimliği ortaya çıkınca da çete tarafından infaz edildiğini iddia etti.
ESRARENGİZ KAZI İLE BAĞLANTILI
O dönem araştırılan define soruşturmasının bugün Tarsus 82 Evler Mahallesi'nde, gecekondu türündeki bir evde Özel Harekat polisleri gözetiminde sürdürülen esrarengiz kazıyla bağlantılı olduğunu da savunan Sibel Erdal şöyle dedi:
"Şakalaşırken vurulduğu kayıtlara geçince, şehit sayılmadı. Cinayet sanığı 25 yıl hapis cezasına çarptırılıp dosya kapatıldı. Oysa, eski müdür Yaşar Aksoy'un bilgisi dahilinde define avcılarının içine sızmıştı. Kimliği deşifre olunca infaz edildi. Definecilerle yaptığı onlarca telefon konuşması ortaya çıktı. Polis olduğu öğrenilince susturulan eşime şehitlik hakkının teslim edilmesini istiyoruz."
EŞİM BANA HERŞEYİ ANLATIYORDU
Eşinin, şu an devam eden kazının yapıldığı ev ile ilgili define konusunun içerisinde olduğunu kendisine anlattığını kaydeden Sibel Erdal şöyle devam etti:
"Eşim bana her şeyi anlatıyordu. Hatta en son vurulmadan bir kaç gün önce kaçak kazıyla ilgili şüpheliler tutuklandığında, Yaşar Aksoy makamına çağırıp kaçakçılık amiri ile görüşmesini istemişti. Görüştükten sonra ise bana, 'Farklı bir şeyler dönüyor' diye fazlasıyla tedirgin oldu. Eşim şebeke elemanlarına baskın yapılan yerde tarihi eserlerin çıkmadığı yönünde rapor tutulduğunu anlatmıştı. Oysa ki 32 şamdan, altın taslar falan çıktığını söyledi. Ama kaçakçılık amiri ve ilçe emniyet müdürünün çıkan tarihi eserleri kendilerine aldığını, yok ettiğini, bunun için Ankara'ya gideceğini ve tehdit edildiğinden bahsetmişti. Define şebekesinden 7 kişinin tutuklanmasından 11 gün sonra eşim öldürüldü. Her zaman susturulma psikolojisiyle yaşadım. 15 Temmuz darbe olayına kadar bir adım bile ilerleyemedim. Darbe olayından sonra Tarsus İlçe Emniyet Müdürü Yaşar Aksoy'un tutuklandığını duydum. İşte o zaman benim önümü kesecek kimse yoktu. Tutuklandığını duyar duymaz hemen dilekçemi hazırlayıp savcılığa verdim."