Haberler

DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ -TEKRAR

Güncelleme:
Abone Ol

Mersin enerjisinin yüzde 20'sini karşılayacak barajda inşaat sürüyor MERSİN'in Tarsus ilçesinin 30 kilometre kuzeybatısında Berdan Nehrinin Pamukluk Çayı ve Cehennem Deresi kolu üzerinde sulama, içme suyu ve enerji maksatlı inşa edilen Pamukluk Barajı'nın inşaatı sürerken kent enerjisinin...

Mersin enerjisinin yüzde 20'sini karşılayacak barajda inşaat sürüyor

MERSİN'in Tarsus ilçesinin 30 kilometre kuzeybatısında Berdan Nehrinin Pamukluk Çayı ve Cehennem Deresi kolu üzerinde sulama, içme suyu ve enerji maksatlı inşa edilen Pamukluk Barajı'nın inşaatı sürerken kent enerjisinin yaklaşık yüzde 20'sini ve 37 köy ve 184 bin dekar arazinin de sulamasını sağlayacak.

Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin, Tarsus ilçesinin 30 km kuzeybatısında Berdan Nehrinin Pamukluk Çayı ve Cehennem Deresi kolu üzerinde sulama, içme suyu ve enerji maksatlı inşa edilen Pamukluk Barajında incelemelerde bulundu.

Ön yüzeyi betonarme kaplı kaya dolgu tipinde inşa edilen barajın tamamlanması ile 184 bin dekar zirai araziye sulama suyu temin edilecek. Ayrıca yıllık 282 milyon metreküp su depolama hacmine ve yıllık 128 milyon metreküp içme suyu kapasitesine sahip olacak Pamukluk Barajı'ndan yılda 68 milyon kilovat saat enerji üretilecek.

Projenin Çukurova ve Mersin için stratejik öneme sahip olduğunu kaydeden Başkan Engin, çalışmaları yerinde inceleyerek yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

İnceleme sonrası konuşan Başkan Engin, "Ön yüzey betonlarının dökümü yüzde yüz kapasite ile devam ediyor. 3 beton finişeri ile yüksek kalitede kesintisiz beton dökülüyor. Yerleşim yerlerinden uzak bir havzada yapılan baraj, muhtemelen 4 ay sonra su tutmaya başlayacak. Sulama suyu projesi tamamlandıktan sonra kıraç topraklarımız suyla buluşacak" dedi.

MERSİN'İN 40-50 YILLIK İÇME SUYU PROJESİ

Pamukluk Barajı'nın katma değeri yüksek bir proje olduğunu kaydeden Engin, "Projenin tamamlanması ile bölge ürün çeşitliliği ve veriminin artması sonucu tarımsal üretimde öne çıkacaktır. Proje bittiğinde Mersin'in 600 metre rakımın altındaki kıraç arazileri su ile buluşacak. Ayrıca Mersin'in 40-50 yıllık içme suyu bu barajdan sağlanacak. Tamamen tasarruflu bir proje, buradaki su enerjiye ihtiyaç duyulmadan kendi cazibesi ile akacak. 5 ürünün üretiminde Türkiye birincisi, 5 üründe Türkiye ikincisi olan ilimizde kapalı sistem sulamanın devreye girmesinin ardından tarımsal üretimimiz daha da artacaktır. Pamukluk barajı bu anlamda hassas ve stratejik bir projedir" diye konuştu.

MERSİN'İN YÜZDE 15-20 ENERJİSİ BURADAN KARŞILANACAK

Türkiye'nin enerji ithal eden bir ülke olmasından dolayı burada üretilecek enerjinin önemine dikkat çeken Başkan Engin, "İnşaatı devam eden Hidro Elektrik Santrali'nin faaliyete geçmesi ile ilimizin yüzde 15-20 enerjisi buradan karşılanacak. Buradaki çalışmalar ödenek yokluğundan durma noktasına gelmişti. Bakanımız Sayın Lütfi Elvan'ın girişimleri ile ödenek ayrılması sonucu çalışmalar hızlandı. Emeği geçen tüm kamu-özel yetkililerine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Çalışmalar hakkında bilgi veren şantiye şefi İsmail Yoldaş ise, "Barajımızda 84 bin metrekare yüzey alanında 3 beton finişerimiz 24 saat esaslı çalışarak beton dökmektedir. Temelden yüksekliği 135 metre olan barajımız 625 metre genişliğindedir. Çalışmalarda herhangi bir aksilik olmaması için İş güvenliği ve iş sağlığı önlemlerini titizlikle uygulamaktayız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------

-Baraj alanından görüntü

-Alanda yapılan incelemeden görüntü

-Barajın beton gövdesinden görüntü

-MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Engin'ın konuşması

-Şantiye şefi İsmail Yoldaş'ın konuşması

-Barajın bulunduğu vadiden genel ve detay

Haber-Kamera: MERSİN,

Haber Kodu : 201220008

========================

Tarihi aydınlatan fanuslar, teknolojiye yenik düştü

HATAY'da dünyanın ilk aydınlatılan caddesi olarak bilinen Kurtuluş Caddesi'nde aydınlatma aracı olarak kullanılan fanusların son ustası Mustafa Gürler (74), yarım asrı aşkındır yaptığı mesleği yaşatmaya çalışıyor. Bir zamanlar her evde bulunan ve kentin ışıklandırılmasını sağlayan fanuslar, gelişen ve değişen teknolojiye yenik düşerek, yerini elektrik aydınlatmalarına bıraktı.

Antakya'da Tarihi Uzun Çarşı'da 8 metrekarelik atölyesinde mesleğini yaşatmaya çalışan son fanusçu Gürler, mesleğini babasından öğrendiğini, babasının da dedesinden öğrendiğini ve fanusçuluğun kuşaktan kuşağa aktarıldığını dile getirdi. Kendisinden sonra mesleği yapacak kimse olmadığını ve son temsilcinin kendisi olduğunu ifade eden Güler, "Dünya'nın ilk aydınlatılan caddesi olan Kurtuluş Caddesi bu tür fanuslarla geceleri direklere asılarak aydınlatılırdı. O zamanlar fanusçuluk gözde meslekti tabi, atalarımız anlatır. Fanuslar, elektrik icat edilmeden önce Kurtuluş Caddesi'nde aydınlatma için kullanıldı. Fanusların içine mum konularak yakılıyordu. Sonra gaz icat edilince içine gaz konup yakılmaya başlandı. Daha önce caddelerin köşelerinde meşale yanıyordu. Rüzgarlı havalarda meşale söndüğü için, sonradan bunu büyük dedem camlı olarak icat etmiş. Camlı olarak yapmaya başlamış.  Böyle olunca rüzgarlı havalarda da aydınlatma devam etmiş oldu. Eskiden evlerde elektrik yokken bunlar kullanılırdı" dedi.

'HER GELİNİN EVİNDE MUTLAKA FANUS OLURDU'

Fanusçuluk mesleğini öğrendiği zamanlar fanusun çok sık kullanıldığını söyleyen Gürler, "Köylerde elektrik yoktu, sokak aydınlatmaları da yoktu. Her gelin olan kızın evinde mutlaka bir fanus olurdu. Fanuslar sokaklarda elde aydınlatma için taşınırdı hem de her evde aydınlatma için fanus olurdu. Herkesin elinde bir fanus olurdu ve her kişi fanusun üstüne kurdele koyardı. Sarı, kırmızı, yeşil renklerde, kişi 'sarı kurdeleli fanus ben de, kırmızı ben de' diyerek hareket ederdi. Çünkü yollarda elektrik yok, karanlık" dedi.

Eskiden birçok bakan ve yöneticiye fanus yaptığını söyleyen Gürler, en son Hatay'da turistik bölgelerin aydınlatılması için fanus yaptığını ve çok beğenildiğini söyleyerek, şimdilerde ise hiç talep olmadığını dile getirdi.

GEÇİMİNİ, TENEKECİLİK YAPARAK SAĞLIYOR

Yarım asrı aşkındır yaptığı fanusçuluk mesleğinden kazanç sağlayamayınca tenekeciliğe ağırlık verdiğini belirten Mustafa Gürler, "Bu mesleği benden sonra yapacak maalesef kimse kalmadı. Yetişen çırak da yok, yapacak usta da yok. Meslek tamamen bitti. Artık kimsenin fanusa ilgi ve alakası da yok. Bir zamanlar süs aracı olarak kullanılırdı. İsteyen olursa, sipariş üzerine yapabilirim. Bazen mevcut fanusları olan ve kullanan kişiler tamir için getiriyor, bu tamir işini de sadece ben yapabiliyorum. Şimdi tenekeleri kullanarak, araç gereç yapıp, geçimimi sağlıyorumö  dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------

-Tarihi fanuslardan detaylar

-Fanusların onarılmasından detaylar

-Fanus ustası Mustafa Gürler'in konuşması

-İşletme içinden ve dışından detaylar

Haber-Kamera: İzzet NAZLI /HATAY,

Haber Kodu : 201220009

=======================

Emekli öğretmen, sokak kedisini tedavi ettirdi

OSMANİYE'de, emekli olduktan sonra da okul bahçesindeki sokak hayvanlarına bakmaya devam eden eğitimci Kazım Aytaş, boğazında açık yarası bulunan kediyi, veterinere götürerek tedavisini yaptırdı.

Rahime Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde Müdür Yardımcısı olarak görev yaparken yaklaşık bir yıl önce emekli olan Kazım Aytaş, okulun bahçesinde baktığı kedilerle ilgilenmeye devam etti. Aytaş, belirli zaman aralıklarında mama götürmek için okulun bahçesine gittiğinde bir kedinin boğazında açık yara olduğunu ve hayvanın acı çektiğini fark etti.  Aytaş, bunun üzerine yaralı kediyi, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) merkezine getirerek tedavisini yaptırdı.

EMEKLİ OLDUĞU OKULUN KEDİLERİNE BAKIYOR

Emekli olduğu okulun bahçesindeki kedilere, bakmaya devam ettiğini söyleyen Kazım Aytaş, " Son gittiğimde birisinin boğazında yara olduğunu gördüm. Hayvancağız acı çekiyordu. Hemen, HAYTAP'la iletişime geçtim. Veterinerimizin yaptığı operasyon ile kedimiz eski sağlığına kavuşacak. 15 gün sonra okul bahçesine yeniden dönebilecekö diye konuştu.

'HAYVAN SEVGİSİNDEN EMEKLİ OLMADI'

HAYTAP Osmaniye İl Temsilcisi Veteriner Hekim Ali Laçinbala ise boğaz kısmında büyük çapta açık yara bulunan kediye, müdahale edilmeseydi kaybedileceğini belirterek, "Yarası büyüktü.  Müdahale etmesek muhtemelen 2 hafta içerisinde kurtlanarak acılar içerisinde ölecekti. Empati yapmak gerekirse sokak şartlarında böylesine büyük bir yara ile yaşamaya çalışmak zor. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) olarak burada elimizden geleni yapıyoruz. Yaşam kalitesini yükseltmeye çalışıyoruzödedi. Kazım hocamız memuriyetten emekli olmuş hayvan ve insan sevgisinden emekli olmamış diyen Laçinbala, "Çocuklarımıza güzel örnek oluyor. Bir sokak hayvanına bakmayı, sorumluluğunu üstlenmeyi ve sevgiyi gösteriyorö diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------

-Okul bahçesindeki kediler

-Kedilere kuru mama bırakılması

-Kediler kuru mama yerken yakın ve genel detaylar

-Okul bahçesinden genel görüntü

-Yaralı kedinin ameliyat masasında hareket ederken

-Kedinin baygın hali, açık yara etrafının temizlenmesi

-Açık yara etrafına ilaç dökülmesi dikiş atılması

-Emekli Öğretmen Kazım Aytaş ile röp.

-Veteriner Hekim Ali Laçinbala ile röp.

Haber/Kamera: İbrahim EMÜL /OSMANİYE,

Haber Kodu : 201220010

========================

Kendini sokak hayvanlarına adadı, 71 yaşında veterinerlik okudu

SAMSUN'da, emekli öğretmen Fevzi Uyar (71) hayatını adadığı sokak hayvanlarının tedavilerini de yapmak için 2 yıl önce başladığı Anadolu Üniversitesi Laborant Veteriner Sağlık Bölümü'nden mezun oldu. Uyar beslediği hayvanları tedavi etmeye de başladı. Birçok hayvanseverin, sokak hayvanlarının tedavisi için veterinerlere borçlandığını belirten Uyar, "Artık birçok müdahaleyi kendim yapabiliyorum" dedi.

Samsun'da 42 yıl görev yaptıktan sonra emekli olan Biyoloji Öğretmeni Fevzi Uyar, kendini sokak hayvanlarına adadı. Yılandere ve Gürgendağ mevkiinde belirlediği noktalarda sokak hayvanlarını atık tavuk parçaları ve kuru mama ile besleyen Uyar, sayıları bine yaklaşan sokak köpeğini beslemeye çalışıyor. Uyar, hayvanseverlerle birlikte her ay 10 tona yakın tavuk kemiği ile kuru mama temin ederek günlük kamyonetiyle dağıtım yapıyor. Uyar'ı gören köpekler, kamyonetin peşine takılıyor, besleniyor.

LABORANT VETERİNER SAĞLIK OKUDU

Sokak hayvanlarının tedavilerini de yapmak isteyen Uyar, 69 yaşında başladığı Anadolu Üniversitesi Laborant Veteriner Sağlık Bölümü'nden bu yıl mezun oldu. Beslediği hayvanları tedavi etmeye de başlayan Uyar, aşılarını yapıyor, yaralarını pansuman ediyor. Okuduğu bölümü 4 yıla tamamlamayı hedefleyen Uyar, çevresinde sokak hayvanlarının dedesi olarak tanınıyor. Hayvanseverler Yasemin Yavuz ve Münevver Akın'ın destek olduğu Uyar, hayvanları beslemeyi sürdürüyor.

'HARIL HARIL DERS ÇALIŞTIM'

Yaklaşık 5 yıldır sokak hayvanları için mücadele ettiğini söyleyen Uyar, "İlk başladığımızda küçük çaplı bir mücadeleydi fakat zaman mücadelemiz büyüdü.  Ayda 8-10 ton mama dağıtır hale geldik. Bazı şeyleri beceriyor olsam da, bir eksiklik hissediyordum. Kızımın da teşvikiyle, hayvan sevgimi okullu hale getirmek istedim. Kızım Adalet Bölümü okudu ben de Laborant Veteriner Bölümü'nü seçtim. 69 yaşında başladım bu bölüme ve harıl harıl ders çalışarak, 71 yaşında mezun oldum. Burada bazı köpeklerde çeşitli hastalıklar oluyordu. Uyuz, enfeksiyon kapma riski olan yaralarla karşı karşıya kalıyorduk. Elbette tedavi gerektiren canlarımızın hepsini veterinere götürüyoruz ama aşağı yukarı her hayvanseverin, veterinere 5-6 bin TL borcu birikmeye başlamıştı. 'Acaba bazı müdahaleleri kendim de yapabilir miyim?' diye düşünerek bu bölümü bitirdim. Çok şükür, iyi ki de bitirmişim" dedi.

'İNŞALLAH 4 YILA TAMAMLAYACAĞIM'

2 yıl okuduğu okulu 4 yıla tamamlamayı düşündüğünü söyleyen Uyar, "Yaşım gereği biraz dinlenmem gerekiyor ama öyle de bir niyetim var. Arkadaşlarımın çoğu bana, 'dağdaki hayvanlara baktığın kadar bize baksana' diye şaka yapıyorlar. Hepsi çok memnun oldu benim bu bölümü bitirmemden. 'Boşver' diyenler de oldu ama ne yapacaksınız, biz doğru bildiğimiz yoldan devam ediyoruz. Bugün bir hayvanımızın kulağı şişmişti. Enfeksiyon riski taşıyordu ve antibiyotik yapılması gerekiyordu. Pandemi sebebiyle Terme ilçesinde yaşıyorum ve sürekli gidip geliyorum. O nedenle gün aşırı da olsa antibiyotik yapmam gerekiyor. Ona da böyle bir müdahalede bulundum" diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Tarsus Mersin Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title