Haberler

Mesleki eğitimden istihdama geçişi AB ortalamasının üzerine çıkarma hedefi

Güncelleme:
Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, "Mesleki Eğitimden İstihdama projeksiyonunu 3 yılda tamamlamayı düşünüyoruz.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay, "Mesleki Eğitimden İstihdama projeksiyonunu 3 yılda tamamlamayı düşünüyoruz. Yani 2027'nin sonunda Avrupa Birliği ortalamasının üzerinde bir mesleki eğitimden istihdama geçiş sürecini tamamlamış ve istihdamı o seviyelere çıkarmış olmayı planlıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin koordinasyonunda, genç yetenekler ile iş dünyası arasında köprü oluşturmak amacıyla 2019'dan bu yana organize edilen "Yetenek Her Yerde Bölgesel Kariyer Fuarları" kapsamında Bolu'da düzenlenen Batı Karadeniz Kariyer Fuarı'nda (BATIKAF), "Mesleki Eğitimden İstihdama" temasıyla etkinlik gerçekleştirildi.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kongre Merkezi'ndeki etkinliği takip eden Atay, gazetecilere, Türkiye'de mesleki eğitimden istihdama geçişin hızlandırılması ve güçlendirilmesiyle ilgili "Mesleki Eğitimden İstihdama Geçiş Çalışma Grubu" kurulduğunu anımsattı.

Bu eylem planının sonucu olarak, 81 ildeki öğrencilere ortaöğretimden sonra lise seçimi, üniversite tercihi ve iş hayatına atılma konularında danışman ve rehber öğretmenler eşliğinde mesleki rehberlik sunacaklarını anlatan Atay, bunu Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisinin önemli projelerinden "Danışman Bilgi Sistemi (DABİS)" kapsamında gerçekleştireceklerini belirtti.

Atay, sürecin, temel eğitimden ortaöğretime, liseden yükseköğretime ve hayata dahil olma aşamasında başarıyla yönetilmesinin çok kısa zamanda olumlu sonuçlar vereceğini vurguladı.

"Mesleki Eğitimden İstihdama" projeksiyonunu 3 yılda tamamlamayı düşündüklerini ifade eden Atay, "Yani 2027'nin sonunda Avrupa Birliği ortalamasının üzerinde bir mesleki eğitimden istihdama geçiş sürecini tamamlamış ve istihdamı o seviyelere çıkarmış olmayı planlıyoruz." diye konuştu.

"Suriyelilerin Türkiye'de geçirdikleri süre onlara çok büyük kazanım olacak"

Atay, Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından sığınmacıların ülkelerine dönmeye başlamasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Suriyelilerin, ülkelerinde yaşanan olağanüstü durumdan dolayı Türkiye'ye gelmek zorunda kaldığına işaret eden Ataya, şöyle konuştu:

"Türkiye de her zaman olduğu gibi onlara kapılarını açtı. Şunu çok iyi biliyoruz ki ekonominin doğal akışı var. Bu akışta özellikle eğitimden yararlanan, Türkiye'deki üniversitelerde okuyan veya mezun olmuş gençler, ülkelerini imar etmek için yarın oralara geri dönecekler. Kimi doktorluk kimi öğretmenlik yapacak, kimi kamu idaresinde görev alacak, kimi girişimci olarak devam edecek hayatına. Onlar açısından çok büyük kazanım olacaktır."

Suriyelilerin bu süreçte Türkiye'de doğduğunu, büyüdüğünü ve burada eğitim aldığını, "yeni bir Suriye'nin inşası" açısından burada geçirdikleri zamanın çok değerli olacağını dile getiren Atay, bu durumun dünyada çok iyi görüldüğünü ve Türk kamu otoritesinin de bunun farkında olduğunu kaydetti.

Uzun yıllar Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin ekonomiye katkısına değinen Atay, "Anadolu'da çok güzel söz vardır, 'Misafir rızkıyla gelir.' Suriyeliler geldiler, misafir oldular ama bu esnada ekonomiye ciddi katkılar sağladılar. Biliyorsunuz dünyada enflasyon, beraberinde yatırımların azalmasını, faizlerin artışına bağlı olarak da yeni istihdamın yapılmamasını ve hatta mevcutların da azaltılmasını getirir ama bizim ülkemizde böyle olmadı. Biliyorsunuz istihdamda düşüş yaşanmadığı gibi artış oldu." ifadelerini kullandı.

"Misafir gerçekten rızkıyla geldi diyebiliriz"

Atay, Türkiye'nin dünyanın zengin ülkeleri arasına girmek üzere olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Biz bunları hep enflasyonist bir ortamda yapabiliyoruz. Hem ekonomi büyüyor hem ihracat büyüyor hem istihdam artıyor. Bu olağanüstü bir durum. Bunun birçok faktörü var. Bunlardan biri, Suriyeli vatandaşların burada dışarıdan destekle yaşamak zorunda kalmaması. Bir kısmı iş erbabıydı, meslek biliyordu, çalıştılar. Hatta Türkiye'de yeni girişimlerin, yatırımların olmasına aracılık ettiler. Arap ülkeleriyle, Orta Doğu ile etkin ticari ilişkilere girdiler. Dolayısıyla bu insanlar buradaki becerilerini kendi ülkelerine döndüklerinde de sürdürecekler. Bunu yaparken de tabii ki Türkiye'deki üretici firmaların desteğiyle yapıyor olacaklar. Yani misafir gerçekten rızkıyla geldi diyebiliriz. Bu ciddi kazanım olacak. Nasıl geldiklerinde ekonomiye zarar vermedilerse, gittiklerinde de vermeyeceklerini hesap ediyoruz."

Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerinin kademeli gerçekleşeceğini ifade eden Atay, buradaki üniversitelerde, okullarda eğitim alan çocukların, gerek ülkelerinde hekim, öğretmen, mühendis olarak görev almaları gerekse de diğer açılardan bakıldığında, sürecin Türkiye açısından son derece yönetilebilir olduğunu sözlerine ekledi.

Etkinliğin ilk oturumunda, BEKO Öğrenme ve Yetkinlik Gelişimi Direktörü Duygu Gündoğan, ASELSAN Öğrenme ve Gelişim Müdürü Elif Yedekci, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) İnsan Kaynakları İş Ortaklığı Müdürü İbrahim Kocabacak, ikinci oturumunda ise ASELSAN Savunma Sistem Teknolojileri Kıdemli Uzman Teknisyeni Uğur Aktürk, ERDEMİR Vardiya Formeni Meriç Demirhan ve THY Teknisyeni Uğur Arslan, katılımcılarla tecrübelerini paylaştı.

Kaynak: AA / Güncel

Ekonomi Güncel bolu Ekonomi Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title