Metin Akpınar'dan Duygulandıran Zeki Alasya Açıklaması: Rüyalarıma Giriyor
Usta tiyatrocu Metin Akpınar, verdiği röportajda 2015 yılında kaybettiğimiz usta sanatçı Zeki Alasya hakkında açıklamalarda bulundu. Akpınar, "Annem babam benim rüyama girmez, Zeki girer. Onla uğraşıyorum yani. Nurda yatsın yavrum" dedi.
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya'ya bir röportaj veren Akpınar, 2015 yılında kaybettiğimiz usta sanatçı Zeki Alasya'yla ilgili konuştu.
Akpınar, "Nazım ustanın dediği gibi yarin yanağından gayrı her şeyde ortaktık. Annem babam benim rüyama girmez, Zeki girer. Onla uğraşıyorum yani. Nurda yatsın yavrum, güzel adamdı, iyi adamdı" diye belirtti.
"ANNEM BABAM GİRMEZ, ZEKİ RÜYALARIMA GİRER"
İşte Metin Akpınar ile yapılan o röportaj:
Zeki Alasya ile film yıkama maceranız olmuş. Paylaşır mısınız bizimle?
Rahmetli Zeki fotoğrafçılığı çok severdi. Rus makineleri vardı, yukardan baktığımız, ilk onlarla başladık. Turnelere gittiğimizde karanlık oda yapardı. Biz karanlık odada beraber resim basardık. Üç banyodur, gümüş nitratlı… Hatta karaciğer hastalığına da oradan yakalandığını düşünüyorum. 1. banyo, 2. banyo, 3. banyo... Onların terminalojisi de her anlama gelebilen garip terminolojilerdir. Bas, koy, geliyooor, bas, amaaan, dur, bir parmak at, çok iyi oldu, Allaaah çok iyi, aman geldi, geldi, geldi gibi. Erotik olarak değerlendirelebilcek deyişlerdir. Ankara'da otelde kalıyoruz, hava da sıcak, biz de atlet donuz, aşağıdan da içecek birşeyler söyledik, çocuk geldi, kapıyı tıkladığında, bu aşama devam ediyordu, bunların hepsini dinledi. Kapıyı açınca, Zeki Metin'i, kan ter içinde, atlet donla görünce, çok fena bir şok geçirmişti yavrum, herhalde bizi yanlış anladı. (gülüyor) Sağolsun, ortağım müthiş bir adamdı. Turnelere biz akvaryum da götürürdük. Bazen 45 gün kalıyorduk turnede.
Akvaryum da mı götürüyordunuz?
Tabii akvaryum merakı vardı Zekiciğimin. Bitmeyen bir enerjisi vardı. Kendine ne alıyorsa, bana da getirirdi, o unuturdu, bırakırdı, ben devam ederdim. Bir gün geldi, 'balkona çık' dedi, karşıda iki tane araba duruyor. 'Biri senin seç' dedi, kendi de seçmiyor. Ben Skylark'ı seçtim, o Reno Station'u seçti. Böyle bir adamdı. Akvaryum alırsa, benim de akvaryumum olurdu. Ne balıklar besledik. Öpüşen guramiler vardı. Ender öpüşürler. Öpüşecekler diye saatlerce onlara bakardık...
Zeki Alasya'yı özlüyorsunuz değil mi?
Zeki ile yaşamak bir keyifti. Biz beraber büyüdük. Başka zaman da söyledim, Zeki Metin ilişkisi adeta bir yazgı gibidir. Ben Aksaray'da doğdum büyüdüm, oradan beslendim. Zeki Laleli'de doğdu. Aynı folklorle beslendik. Babalarımız da İbrahim Ethem Kimya Evi'nde çalışıyordu.
Annelerimiz bile rahmetli olunca Valide Camii'nden kaldırıldı, imamlarımız bile aynıydı. Biz İstanbul Milli Türk Talebe Birliği'nde 1962'de karşılaştık. Nazım ustanın dediği gibi yarin yanağından gayrı her şeyde ortaktık. Annem babam benim rüyama girmez, Zeki girer. Onla uğraşıyorum yani. Nurda yatsın yavrum, güzel adamdı, iyi adamdı."