Haberler

Mevlana, Dicle Üniversitesinde Anıldı

Güncelleme:
Abone Ol

Dicle Üniversitesi, İlim Yayma Cemiyeti, İnsan ve İrfan Vakfı, İstanbul Bilim, Sanat, Kültür ve Eğitim Derneği (İSBEK) işbirliğiyle Mevlana'yı Anma programı düzenlendi.

Dicle Üniversitesi kongre merkezinde gerçekleşen ve Vali Yardımcıları Ahmet Dalkıran, Kürşat Güleryüz, Taner Bircan, Dicle Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Eyigün, Vali Yardımcıları, İlim Yayma Cemiyeti Diyarbakır Şube Başkanı Doç. Dr. Mustafa Sarıbıyık, Çınar Kaymakamı İsmail Şanlı, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Uğurhan Kaş, dekanlar, öğretim üyeleri, öğrenciler ve vatandaşların katıldığı programda Araştırmacı-Yazar Mehmet Fatih Çıtlak, sevenleriyle buluştu.

Açılış konuşmaları ile başlayan Şeb-i Arus Mevlana'yı Anma programında ilk olarak söz alan Dicle Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Eyigün, öğrencilerin ve Diyarbakır halkının bu çok anlamı "maneviyat sofrasından istifade" etmeleri için Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç'ın Fatih Çıtlak'ı hep davet etme isteği içinde olduğunu, isteğinin gerçekleştiği günde kendisinin Diyarbakır'da olamadığını dile getirdi.

Bugün insan çift kanatlı bir kuş gibidir. Bir tarafı maddiyat, diğer tarafı ise maneviyattır. Maddiyatın her türlüsü, iyisini, kötüsünü alan insanın, maneviyat midesi boş kaldığı veya tam doymadığı için sosyal ve bireysel krizler yaşıyor ve yerlerde sürünüyor" diyen Eyigün, Çıtlak'ın sohbetlerini İlahi Aşkın şarkısını nazik ve derin bir şekilde seslendiren Hz Mevlana'nın mesnevisindeki mesajlarla ile biçimlendirdiğini söyledi.

İlim Yayma Cemiyeti Diyarbakır Şube Başkanı Doç. Dr. Mustafa Sarıbıyık ise Mevlana'ya duyulan ilginin ve sevginin gün geçtikte arttığını, bugün bile insanlığın Mevlana'ya ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Sarıbıyık, Mesnevinin bilgi ve ilim yayan çok önemli bir kaynak olduğunun altını çizerek, Mesnevide anlatılan insan profilinin günümüz de çok ihtiyaç duyulduğunu, Mevlana'nın hayatı boyunca Peygamberimize ve Kur'an'a bağlılık arz ettiğini dile getirdi.

Açılış konuşmalarından sonra manevi atmosferi, samimi havası ile Diyarbakır'da bulunmaktan dolayı memnun olduğunu dile getiren M. Fatih Çıtlak, Hz. Mevlana'nın hayatından örnekler vererek sohbet programına başladı.

"İnsan ne düşünür? İlk önce insanın tarifini yapmak lazım. İnsanlığı tarif edemezsek Hz. Mevlana'nın hiçbir ehemmiyeti kalmaz" diyen Çıtlak, insanın doğumundan ölümüne kadar olan zaman zarfında yaptığı hiçbir eylemden doyum elde edemediğini, bulmaca gibi karışık olan insanın asıl mutluluğa erişmek için aslında bir şey yapmadığını vurguladı.

"Coğrafya anlayışı değildir İnsanı insan yapan. İnsanın tarih şuuru daha derindedir. İnsan, nereden geliyorum ve nereye gidiyorum sorusunu soramadığı zaman kaybeder. Ben nereden geldim? Ben bu aleme gelmeden önce benim hakikatim neredeydi ve ben nereye gitmekteyim? Sadece altmış, yetmiş sene kan, irin torbası olarak hüküm sürmekle ve sonrasında bir çukura tıkılmak için mi ben bu dünyaya geldim? Parmak izime kadar bu yüzden mi özenildi? Rızkımı bile milyonlarca sene üzerinden hazırlayan kudret, sadece altmış senelik bir ömür için mi bunu bana verdi? İşte insan "ben neyim" diye düşünmeli. Bir insan kendine bunları sormuyorsa demek ki diğer canlılardan bir farkı kalmamıştır"diyen Çıtlak, insanın hislerinin peşinden koştuğunu, hayatta yapılan tüm başarıların veya kayıpların hislerin yönlendirmesi ile yol bulduğunu söyledi.

Mevlana'nın şiirlerinden, öğütlerinden, işaretlerinden ve ilhamlarından kesitler sunan Çıtlak,"yüz dil bil, yüz dilde konuş, bir kere dinlemedikten sonra hiç önemli değil. Dinlemeden irtibata geçilmez. İletişim konuşmak ile olmaz dinlemek ile başlar. Hz. Mevlana gibi bir zat bile dinleyerek başlıyor. Şu anki asrımızın meselesini asırlar evvel konuşuyor. "Ben nerden geliyorum ve nereye gidiyorum" diye soran zatlar bu âleme sultan olmuş" diyerek, Hz. Mevlana'yı içimizle hissetmemiz ve içimizdeki aşka talip olmamız gerektiğini vurguladı.

Çıtlak,"Allah bizi gözümüzün körlüğünden değil, kalbi körlükten korusun" diyerek, Hz. Mevlana'nın muhacir olduğunu, dinini, imanını yaşamak için yaşadığı yerleri terk edene muhacir dendiğini söyledi. Çıtlak, Mevlana'nın Peygamberimize de aşık biri olduğuna da dikkat çekti. Kendisinin 1600'den fazla insanın Müslüman olduğuna şahit olduğuna dikkati çeken Çıtlak, bu insanların ya Mevlana'nın Mesnevisini okuduğunu ya da Mevlana'yı rüyasında görerek Müslüman olduklarını anlatarak, "İnsana terbiye veren haktır ama insanı terbiye eden yine insandır. Bir insana tabi olmak değildir mesele, doğru insana tabi olmak" dedi.

Mevlana'dan beyitler seslendiren Çıtlak'ın ardından program sema gösterisiyle devam etti. Semazenler bir yandan sema mukabelesi yaparken bir yandan da Mevlana'nın sözleri ekrana yansıdı. Sema ayinin ardından Vali Yardımcısı Ahmet Dalkıran M. Fatih Çıtlak'a plaket takdim etti. Rektör vekili Prof. Dr. Sabri Eyigün de Çıtlak'a Dicle Üniversitesi hatırası olması adına bir fincan takımı hediye etti.

Kaynak: Temsilci / Güncel

Dicle Üniversitesi Diyarbakır Kültür Sanat Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title