Haberler

MHP Grup Toplantısı... Bahçeli'den Netanyahu Açıklaması: "İnsanlık Suçu İşleyen Katilleri Yakalamak İçin Hukuk Devrededir"

Güncelleme:
Abone Ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında; "Geçen haftanın umut verici, en azından yüreklerimize sur serpen gelişmelerinden birisi İsrail Başbakanı 'Caniyahu' ve eski savunma bakanı aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tutuklama kararıdır. İnsanlık suçu işleyen katilleri yakalamak için hukuk devrededir. 'Caniyahu' köşeye sıkışmıştır ve sonu görünmüştür. İsrail yönetiminde soykırım suçuna karışmış failler dökülen her masum kanın damla damla hesabını verecektir ve bu günler uzak değildir" dedi.

(TBMM) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında; "Geçen haftanın umut verici, en azından yüreklerimize sur serpen gelişmelerinden birisi İsrail Başbakanı 'Caniyahu' ve eski savunma bakanı aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tutuklama kararıdır. İnsanlık suçu işleyen katilleri yakalamak için hukuk devrededir. 'Caniyahu' köşeye sıkışmıştır ve sonu görünmüştür. İsrail yönetiminde soykırım suçuna karışmış failler dökülen her masum kanın damla damla hesabını verecektir ve bu günler uzak değildir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında İsrail'in Filistin, Suriye ve Lübnan'a saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya "Caniyahu" diye seslenen Bahçeli, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu hakkındaki tutuklama kararını umut verici olarak niteledi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sistemini konsolide etmeye çalışan kırılgan bir devletin zorlu sınamalardan, zorlayıcı sınavlardan kazasız belasız çıkması hiç kolay değildir. Türkiye'miz çok şükür sistem sorununu demokratik reform ve restorasyon hamleleriyle çözmüş, siyasi istikrar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle taçlanmıştır. Böylesi mühim bir kazanım ülkemizin elini güçlendirmekle kalmamış, bölgesel ve küresel arenada manevra kabiliyetini, moral üstünlüğünü takviye etmiştir. Anlaşmazlık, kriz ve kargaşa içine yuvarlanmış ülkelerin bariz ve belirgin açmazlarını pençesine düştükleri siyasal istikrarsızlığın tehlike sınırlarını çoktan aşmasıyla izah etmek en doğrusudur. Bahse konu ülke tiplerinin, beşeri varlıklarının müşterek gelecek ideallerini ve birlikte yaşama heveslerini kaybetmiş olmaları siyasal istikrarsızlıkla iç içe geçen bir diğer tehlikedir. Uluslararası müesses nizamın katılaşmış istikrarsızlığı, devletlerin tek tek maruz kaldığı istikrarsızlıkların kuşkusuz mecmuundan ibarettir.

"Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri gözümüze çarpmakta"

Türkiye'mizin, hayatın olağan akışı içinde karşılaşma olasılığı giderek artan olağan dışı gelişmelere karşı bütün senaryoları değerlendirerek baraj kurması ve enine boyuna hazırlık yapması sadece bir güvenlik önlemi değil, bunun da ötesinde bir var oluş meselesidir. Uzun menzilli balistik ve orta menzilli hipersonik füzelerin ateşlendiği, nükleer başlıklı füzelerin fırlatma rampalarında bekletildiği, ortak aklın ve barış havasının cinnetle bezendiği bir karanlık jeopolitik görüş açımıza perde çekmiştir. Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri gözümüze çarpmaktadır. İkinci Dünya Savaşı'nı takiben tesis edilen kurallara dayalı uluslararası sistem ilansız ve ilamsız iflas bayrağını çekmiş durumdadır. Çivisi çıkan, huzur ve hukuku çırpılan dünya ölümcül meydan okumaların sahnesine, kanlı vuruşmaların, tarihi ve hegemonik hesaplaşmaların sahasına dönüşmüştür. Askeri ve siyasi basınçtaki yükseliş patlama eşiğine kadar dayanmıştır.

"Putin'in savaşın küresel boyut kazandığına dair söylemi üçüncü dünya savaşı ihtimalini gün ışığına taşımıştır"

Terör devleti İsrail'in; Lübnan, Suriye, İran, Yemen ve Filistin topraklarına yönelik mütecaviz saldırıları sistematik olarak devam etmektedir. Elbette Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın küresel bir mahiyet kazanmasıyla ilgili tahrik ve gerilim atmosferinin günbegün mesafe alması, Kuzey Kore'nin bölgeye asker sevkiyatı, Batı'nın uzun menzilli füzelerle Rusya'nın vurulmasına verdiği onay, Rusya'nın buna misilleme yapması kabus senaryolarını aktife etmiştir. Ukrayna topraklarındaki çatışma alanlarının büyüklüğü 2022 yılının Şubat ayından bugüne kadar yüzde 8,6'dan yüzde 70,5'e; Rusya'nın çatışma alanları da 10 katına tırmanmıştır. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'in imzaladığı güncellenmiş nükleer caydırıcılık doktrinin, devri saltanatının bitmesine sayılı günleri kalan Biden'in Ukrayna'ya verilen füzelere kullanım iznini onaylamasından sonra açıklandığı ortadadır. Ukrayna'nın Batı yapımı silahlarla Rusya'yı vurması üzerine Putin'in savaşın küresel boyut kazandığına dair söylemi üçüncü dünya savaşı ihtimalini gün ışığına taşımıştır.

"Fason kahramanlıklar taslamak ne devlet aklıyla ne de tarih şuuruyla bağdaşmayacaktır"

Türkiye'nin iki ateş arasında kalması ya da taraf olmaya zorlanması bugünden kestirilmesi mümkün olmayan anormal külfetlere ve trajik neticelere yol açabilecektir. Bizim pozisyonumuz kalıcı ateşkes ve barışın teminine yöneliktir. Onun bunun dolduruşuna gelerek bir maceraya atılmak milli birliğimizi ve güvenliğimizi riske atacaktır. Elbette hiç kimseden korkumuz yoktur. Elbette hiç kimse karşısında boyun eğecek halimiz yoktur. Ancak barış ümitlerini canlı tutmak, barış çabalarına katkı sunmak varken savaş diline müracaat etmek, fason kahramanlıklar taslamak ne devlet aklıyla ne de tarih şuuruyla bağdaşmayacaktır.

Trump'ın koltuğa oturmasını beklemeden klinik vaka Biden'ın ellerini silah ve füze butonlarının etrafında gezdirmesi, dünyayı yeni bir savaşa sürükleme gayesi maruz ve makul görülebilecek bir alçaklık değildir. Biden'ın akli melekeleri mefluçtur. Aldığı veya alacağı her karar sakat ve mahsurludur. 20 Ocak 2025 tarihinde yapılacak başkanlık devir teslim töreni beklenmeden insanlığı ve dünyayı ateşe atmak için fırsat kollayan Biden'ın görevinden derhal azledilmesi dünya barışına muazzam bir hizmet olarak tarihe geçecektir.

Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçeğe dönüştürmek amacıyla yaptığımız mücadelenin menziline ulaşması için emekse istenen emek vereceğiz, zamansa istenen zaman harcayacağız. Özellikle ifade etmeyi zaruri görüyorum ki, cansa ihtiyaç olan canımızı da seve seve bu uğurda feda edeceğiz. Yolumuzdan dönmeyeceğiz, davamızdan sapmayacağız, duruşumuzu bozmayacağız. Mücavir coğrafyalar cayır cayır yanarken milli varlığımıza ve iç barışımıza ateş saçmayı hedefleyen müstevlileri ve bunların sızma uşaklarını milli birlik ve kardeşliğimizin gücüyle yerle bir edeceğiz. Cihan yıkılsa bile bizim cephemiz yıkılmayacaktır. Cehennem olsa üzerimize gelen bizi yakamayacaktır.

"Soykırım suçlularından hesap sorulması artık sabır ve zaman meselesi halini almıştır"

Geçen haftanın umut verici, en azından yüreklerimize sur serpen gelişmelerinden birisi İsrail Başbakanı 'Caniyahu' ve eski savunma bakanı aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tutuklama kararıdır. İnsanlık suçu işleyen katilleri yakalamak için hukuk devrededir. 'Caniyahu' köşeye sıkışmıştır ve sonu görünmüştür. İsrail halkı sokaklara dökülmüş, vicdan ve sağduyunun refakatinde 'Caniyahu' protesto edilmiştir. AB Yüksek Temsilcisi'nin, birlik üyesi ülkelere Uluslararası Ceza Mahkemesi tutuklama kararını uygulanmasıyla ilgili hatırlatmada bulunması çarpıcı bir gelişmedir. İsrail yönetiminde soykırım suçuna karışmış failler dökülen her masum kanın damla damla hesabını verecektir ve bu günler uzak değildir. Roma Statüsü'nün 86 ve 87. maddeleri doğrultusunda, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin aldığı tutuklama kararının taraf ülkelerce uygulanması hukuki bir yükümlülüktür. Bu açık yükümlülükten Statü taraftarı hiçbir ülke kaçamaz, muafiyet bahşedecek herhangi bir imtiyaza da sahip olamaz.

Söz konusu Statü'nün 89. maddesi gereğince, Caniyahu ile eski savunma bakanının Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taraf olan herhangi bir ülkeye gitmesi halinde ellerine kelepçe vurulup Lahey'deki mahkemeye çıkartılması bir hukuk ve insanlık namusudur. Aralarında Fransa, İspanya, Belçika, Cezayir, Kanada, Güney Afrika, İtalya, Hollanda ve İrlanda'nın yer aldığı ülkeler Caniyahunun ülkelerine gelmesi halinde tutuklayacaklarını açıklamışlardır. Çember daralmış, vakit yaklaşmış, akıbet netleşmiştir. Soykırım suçlularından hesap sorulması artık sabır ve zaman meselesi halini almıştır."

Kaynak: ANKA / Güncel

Uluslararası Ceza Mahkemesi Uluslararası İlişkiler Devlet Bahçeli Orta Doğu Politika Güvenlik İsrail Güncel Masum Hukuk Sur Orta Doğu Güvenlik Uluslararası İlişkiler Hukuk Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title