MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür'den "Başak Cengiz" açıklaması Açıklaması
MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür, Ataşehir'de kılıçla saldırıya uğrayan mimar Başak Cengiz'in hayatını kaybetmesine ilişkin, hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını bildirdi.
MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür, Ataşehir'de kılıçla saldırıya uğrayan mimar Başak Cengiz'in hayatını kaybetmesine ilişkin, hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını bildirdi.
MHP İstanbul İl Başkanlığında bir grup avukatla düzenlenen basın toplantısında konuşan Gür, kadının, bir milletin kimliğini yansıtan değerlerden birisi olduğunu belirterek Türk kültür tarihine bakıldığında, kadınların ön planda tutulduğunun görüldüğünü anlattı.
Türkiye'de son zamanlarda görülen kadına karşı şiddet olaylarının, cinayetlerin belli şuura varamamış caniler tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Gür, "Buna en son olarak Başak Cengiz cinayeti eklenmiştir. Bir cani evinde plan yaparak sokağa çıkıyor. Katilin ifadesinde anlaşıldığı üzere, planında zayıf kadın algısı ile hareket ediyor. Bir kadını hedef alarak ve tasarlayarak birden çok kılıç darbesi ile canavarca katlediyor. Başak Cengiz'in katili için uygulanacak ceza çok nettir ve açıkça uygulanması gerekmektedir. TCK 32 akıl sağlığına dayalı cezasızlık yahut TCK 62 takdiri indirim nedenleri asla kabul edilemez.Kadına yönelik cinsel saldırı ve hunharca işlenen cinayetlerde idam cezasının acilen mevzuata dahil edilmesi de artık bir zaruret haline gelmiştir."
Kadına yönelmiş saldırının toplumsal huzur ve insanlık değerlerine saldırı olduğunu ifade eden Gür, "Kadın cinayetleri ve kadına şiddeti lanetliyoruz. 2020 yılında 527 kadın cinayete kurban gitmiştir. Bu yıl ise on ay itibari ile 120'ye yakın kadın cinayeti işlenmiştir. Bir toplumda kadına şiddet varsa medeniyet seviyesinde sorun var demektir. Başak Cengiz'e sallanan kılıç hepimize sallanmış, hepimizin canından can almıştır." diye konuştu.
Gür, kadına şiddeti, politik çekişmelerden arındırarak ancak siyasetin en önemli başlıkları arasına alarak ele almak zorunda olduklarını ifade ederek, "Kadınların sokaklarında özgürce ve güven içinde dolaştığı, cinsel istismar başta olmak üzere herhangi bir mobbinge maruz kalmadan iş hayatında yer alabilmesinin önündeki tüm engelleri kaldırmak zorundayız." dedi.
Kadına şiddetin Türk Ceza Kanunu'nda ayrı bir fasılda ele alınması, kadının kadın olmasından kaynaklanan saiklerle maruz kaldığı şiddet olaylarında başta idam cezası olmak üzere caydırıcı yüksek cezalara yer verilmesi gerektiğini ifade eden Gür, şunları kaydetti:
"Cezaların caydırıcı olması toplumun vicdanında rahatlamaya vesile olması açısından önemlidir. Bu cani, katil Başak Cengiz kızımızı bedenen zayıf gördüğü için hedef almıştır. Hedef aldığı şeyin Türk Milletinin sarsılmaz güçlü iradesi olduğunu en sert şekilde anlaması için en ağır cezayı alması adına, Genel Başkanımız, Devlet Bahçeli Bey'in talimatları ile hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız."