MHP'li Başkan, Yılmaz Güney'i Övdü
Türk Sineması'nın 100'üncü yılının kutlandığı 21'inci Altın Koza Film Festivali'nde 'Çirkin Kral' Yılmaz Güney için özel anma programı düzendi.
Türk Sineması'nın 100'üncü yılının kutlandığı 21'inci Altın Koza Film Festivali'nde 'Çirkin Kral' Yılmaz Güney için özel anma programı düzendi. Festivalin evsahibi Adana Büyükşehir Belediye Başkanı MHP'li Hüseyin Sözlü, Çirkin Kral'ın sanatçı kimliğini överken, dönemin sosyal ve siyasal sorunlarına karşı duruşunu günümüzde etnik temelli değerler üzerinden çatışma malzemesi haline getirmenin Yılmaz Güney ve ailesine büyük haksızlık olacağını söyledi.
ÇİRKİN KRAL'IN BENZERİ
'Sinemamızın 100 Yılında Yılmaz Güney' etkinliği Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirildi. Anmada Yılmaz Güney'e ikizi kadar benzeyen dokuma işçisi Ethem Akpolat'ın da rol aldığı sinema ustasının hayatını özetleyen belgeselin gösterimi yapıldı. Yılmaz Güney'in kardeşi Yaşar Pütün, Ethem Akpolat'ı protokol sırasına davet edip, festival konuğu olan konuşmacılarla tanıştırdı. Çirkin Kral'ın benzeri ile konuklar kısa süreli sohbet etti. Belgeselin izlenmesinin ardından müzisyenler Suat ve İclal Erdem, Yılmaz Güney ile özdeşleyen şarkıların da içinde yer aldığı müzik dinletisi sundu.
'YILMAZ GÜNEY FENOMENDİ'
Etkinliğin açılışında konuşan Altın Koza'nın evsahibi Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Yılmaz Güney'in dönemin sosyal şartları ve siyasi sorunları yüzünden muhalif duruşu olan bir sanatçı, 'düşünen Adanalı' olduğunu vurguladı. Yılmaz Güney'in sinemacı, sanatçı kimliğinin tartışılamayacağını ifade eden Başkan Sözlü, aynı toprakların evladı olmaktan gurur duyduğunu belirtti. Yılmaz Güney'in 1958'de 'Bu Vatanın Evlatları' filmiyle sinema kariyerine başladığını, çıkış noktasının memleket insanlarının çektiği ızdırap ve çileyi yansıtmak olduğunu anlatan Sözlü, dönemin sosyal ve siyasi sorunlarına karşı duruşu ile haksızlığa uğradığını dile getirdi.
Sözlü, "Bu tip sıkıntıları Yılmaz Güney'in bu dünyaya veda etmesinden sonra onun üzerinden devletle ve milletle, ya da temel değerler üzerinden çatışma malzemesi haline getirmek en kolay tabiriyle büyük haksızlıktır. Biz o dönemde biliyoruz ki Yılmaz Güney, tüm Adanalıların gönlünde bir fenomendi. Herkes onun delikanlı Adanalı duruşuna hastaydı. Onun canlandırdığı karakterlerde kendi ruhunun yansıdığını görüyordu. Onun için Yılmaz Güney'in yaşamış olduğu özel meseleler, ona karşı duyulan muhabbetin önünde engel değildi" dedi.
'YILMAZ GÜNEY'İN HATIRASINA SAYGI DUYULSUN'
Çirkin Kral'ın cezaevine girmesi, oradan firar etmesi, yurt dışına gitmesi ve vatandaşlıktan çıkarılmasını anımsatan Sözlü, şöyle konuştu:
"12 Eylül'den sonra bunlar Türkiye'de yaşandı. Ama 12 Eylül olduğu için de Türk milleti, ordusuyla hesaplaşmak gibi bir durum içinde hiçbir zaman olmadı. Bu noktada Yılmaz Güney üzerinden bir hesaplaşmayı devam ettirmek, etnik temelli malzeme çıkarmaya çalışmak hem ona hem ailesine haksızlıktır. Bunu neye göre söylüyorum? Yılmaz Güney'in en yakın dostlarından, kardeşlerinden, hayatının son dönemine kadar ona yakın durmuş Abdurrahman Keskiner ile yapmış olduğum sohbetten çıkardım. Durduk yerde kendi kendime Yılmaz Güney tiplemesi çıkarmak iddiasında kesinlikle değilim. Onun mirası üzerinden kendi çizgilerine bir sonuç çıkarmaya çalışanlar, aslında onun sinemacı, sanatçı yönüyle halk tarafından kabul görmüş hatırasına haksızlık yapmış olurlar. Bundan sonra Yılmaz Güney'in hatırasına saygı duymak adına daha dikkatli olunmalıdır. Bu konuda söylediğim sözlerle kimseyle ihtilaf noktasında değilim. Kimseye bir dayatma, yeni bir model sunma niyetinde değilim. Ama kendileri için Yılmaz Güney'i dayatanların da farkında olduğumuzu ifade etmek istiyorum."
Daha sonra sahneye çıkan Abdurrahman Keskiner, Hikmet Taşdemir, Semir Arslanyürek, ve Yaşar Pütün, panelde Yılmaz Güney'le ilgili hatıraları paylaştı. Başkan Sözlü, etkinlik anısına panelistlere teşekkür plaketi ve çiçek sundu.