Haberler

MHP'li Muhaliflerin Açtığı Dava

Abone Ol

MHP'li muhaliflerin avukatları, "partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi" talebiyle açtıkları davada, MHP Genel Merkezi tarafından mahkemeye sunulan dilekçeye yanıt verdi.

MHP'li muhaliflerin avukatları, "partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi" talebiyle açtıkları davada, MHP Genel Merkezi tarafından mahkemeye sunulan dilekçeye yanıt verdi.

Muhaliflerin avukatları, MHP Genel Merkez avukatlarının Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesine verdikleri dilekçeye cevaplarını yazılı olarak gönderdi.

Dilekçede, parti avukatlarının davaya ilişkin cevabında, "davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine değil, Anayasa Mahkemesine ait olduğu, parti tüzüğünün 63. Maddesi'nde geçen 'çağrılabilir' ifadesi ile genel merkezin kongre delegelerinin 1/5 oranında talebi olsa bile takdir yetkisinin bulunduğu, bu takdir yetkisi uyarınca da genel merkezin olağanüstü toplantıya çağırması hususunda zorunluluk olmadığı ve takdirini bu yönde kullandığı" ifadesine yer verildi.

Davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu kaydedilen dilekçede, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Mahkemenin görev ve yetkileri" başlıklı 3. Maddesi'ne göre, yüksek mahkemenin siyasi partilere ilişkin iki görevinin bulunduğu, bunlardan birinin siyasi partilerin mali denetimini yapmak, diğerinin ise siyasi partilerin kapatılması davalarına bakmak olduğu belirtildi.

Dilekçede, "Görüldüğü üzere Anayasa Mahkemesinin görevleri arasında bir siyasi partiyi olağanüstü toplantıya çağrılması hususunda temsilci tayin etmek gibi bir görevi bulunmamaktadır" ifadesi kullanıldı.

"Görev hususu hiç tartışılmadan..."-

Dilekçede, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 121. Maddesi'nde Türk Medeni Kanunu ve dernekler hakkında uygulanan diğer kanunların bu Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olmayan hükümlerinin siyasi partiler hakkında da uygulanacağının düzenlendiği, Türk Medeni Kanunu'nun 75. Maddesi'nde ise "Yönetim kurulunun yapmaması halinde, üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hakiminin, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendireceğinin" hükme bağlandığı kaydedildi.

Yargıtayın benzer davalarda, bu tür uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği yönünde tespitleri bulunduğu belirtilen dilekçede, 2009'da karara bağlanan benzer davada partinin avukatlarının Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığından bahsettiklerini, ancak mahkemenin karar verirken görev hususunu hiç tartışmadığı ifade edildi.

"Genel merkezin takdir yetkisi olamaz"

Dilekçede, partinin avukatlarınca verilen dilekçede, "MHP tüzüğünün 63. Maddesi'nde geçen 'çağrılabilir' ifadesi gereği, genel merkezin partiyi olağanüstü kongreye davet etmesi hususunda takdir yetkisinin olduğunun savunulduğu" bildirilerek, "bunun, yasa hükümleri karşısında kabul edilemeyeceği" vurgulandı.

Dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

"Siyasi Partiler Kanunu'nun 14. Maddesi'nin altıncı fıkrası 'Olağanüstü toplantılar, genel başkanın veya merkez karar ve yönetim kurulunun lüzum göstermesi veya büyük kongre üyelerinin en az beşte birinin yazılı istemi üzerine yapılır' hükmüne amirdir. Hüküm, yönetim tarafından toplantı çağrısı yapılmazsa, nasıl bir yol izleneceğini belirtmemiş, bunu Türk Medeni Kanunu'na bırakmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 75. Maddesi'nde yönetim kurulunun derneği olağanüstü toplantıya davet usulü belirtilmiştir. Buna göre dernek üye tam sayısının beşte birinin yazılı talebi üzerine dernek, yönetim kurulunca toplantıya çağrılır. Yönetim kurulu derneği toplantıya çağırmazsa, dernek içi demokrasinin zedelenmemesi amacıyla bir üyenin sulh hukuk hakimine müracaat edebileceği de hükme bağlanmıştır.

Görüldüğü üzere gerek Siyasi Partiler Kanunu gerekse Türk Medeni Kanunu hükmü emredicidir. Hatta yasa koyucu bir adım öteye giderek azınlığın haklarının korunması amacıyla genel kurulun yapılması isteniyorsa, bunun yapılabilmesi için her türlü imkanı üyeye sağlamıştır. Hal böyleyken davalı yanın bu hususta takdir yetkisi olduğunu ileri sürmesi kabul edilmemelidir."

Davanın geçmişi

MHP'de 16 il başkanı, partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi için dava açmıştı. Dava dilekçesinde, 543 büyük kongre delegesinin, "Partinin büyük kongresinin olağanüstü toplantıya çağrılması hususunda noter vasıtasıyla talepte bulunduğu, talebin, kongrede tüzük değişikliğini de içerdiği" belirtilmişti. Dava tarihine kadar olağanüstü kongrenin toplanması kararı alınmadığı gibi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin değişik tarihlerdeki açıklamalarında, "Talebin yerine getirilmeyeceğini" beyan ettiği anımsatılan dilekçede, büyük kongreyi toplantıya çağırmak üzere Aksaray İl Başkanı Ayhan Erel, MHP Kurucular Kurulu Üyesi Ali Sağır ve Bursa Üst Kurul Delegesi Mehmet Bilgiç'in çağrı heyeti "asil üyesi", MYK Yedek Üyesi Turan Yaldır'ın ise "yedek üye" olarak belirlenmesi istenmişti.

MHP'nin avukatları, dava dilekçesine cevaplarını içeren dilekçeyi geçen hafta mahkemeye göndermişti. Davada usul ve esasa ilişkin itirazlarda bulunulan dilekçede, "dava dilekçesinin kabul edilmediği" bildirilmişti.

Kaynak: AA / Güncel

Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title