"TBMM'ye Başörtüsüyle Gelinmesi Olumlu ve Memnuniyet Verici"
MHP Başkanı Bahçeli, "Bunun bir zafer havası içinde sunulması, başörtüsü kullanmayanların töhmet altında bırakılması fahiş bir hata olacaktır." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'ye başörtüsüyle gelinmesinin olumlu ve memnuniyet verici olduğunu belirterek, "Bunun bir zafer havası içinde sunulması, başörtüsü kullanmayanların töhmet altında bırakılması fahiş bir hata olacaktır. Hele hele Başbakan'ın bu meyanda sanki fetva verir gibi konuşması ciddi sonuçlara yol açacaktır. Başörtüsünü dini bir vecibe olarak tanımlayan Başbakan'ın, İspanya'da, "velev ki siyasi simgedir' açıklamasıyla meydan okur gibi konuşması akıllardan çıkmamıştır. Bu meselenin temelli olarak çözülmesi konusunda geçmişte yaptığımız tüm içten ve dürüst hamleler AKP tarafından sonuna kadar götürülmemiştir" dedi.
MHP lideri Bahçeli, Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde 2014 Mahalli İdareler Seçimi 2. Etap Aday Takdim Toplantısı'nda bir konuşma yaptı. Kayseri'nin tüm ilçe, belde ve köylerine muhabbetlerini gönderdiğini ileten Bahçeli, aday tanıtım toplantılarının ilkini 29 Eylül'de Ankara'da gerçekleştirdiklerini anlattı. Yerel seçimlere 148 gün kaldığını anımsatan Bahçeli, "Biz parti olarak bu seçimin ne kadar önemli ve tarihi nitelikli olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bu nedenle çalışmalarımızı sabırla, sebatla ve sağduyuyla yürütüyoruz. Elimizden gelen her türlü gayreti gösteriyoruz. Elbette başarıdan başka bir seçeneğimiz olmadığının farkındayız" dedi.
-BAŞARI İÇİN 4 ALTIN KURALI SAYDI-
MHP'nin 44 yıllık birikim ve tecrübesiyle, yetişmiş ve dürüst kadrolarıyla, üretken belediyecilik vizyonuyla, proje ve reform hazırlıklarıyla Türk milletine hizmet yarışında ipi göğüslemeye çok yakın olduğunu belirten Bahçeli şöyle konuştu:
"Başarı için birinci altın kural aramızdaki birlik ruhunu korumak ve mutlaka da inanmaktır. İnanmadan, kararlı olmadan hiçbir zorluğun aşılması mümkün değildir.
Başarı için ikinci altın kural, bıkmadan, yılgınlığa düşmeden, tereddüte kapılmadan milletimizin her ferdiyle gönül bağları kurmak, onları dinlemek ve ikna etmektir. Kara propagandaların tesiri altında kalmadan, akıl çelici haberlere itibar etmeden doğrularımızı ve mesajlarımızı herkesle buluşturmak vazgeçilmez önemdedir. Varsın medya vermesin, varsın MHP haberlerine şerh düşülsün. Bizde bu heyecan, bizde bu inanç ve bizde bu şuur olduktan sonra kimse önümüze çıkamayacak, kimse arkamızdan yetişemeyecektir.
Üçüncü altın kural ise özgüven içinde hareket ederek, başkalarının ne dediğinden ziyade bizim ne söylediğimizle ilgilenmek, görüş ve fikirlerimizi güleryüz eşliğinde ve çelebi bir ruhla tekrar etmektir.
Dördüncü olarak da dedikoduya, kafa karıştırıcı tezviratlara, yalan dolu sözlere asla kulak asmamaktadır. Bizim zaman kaybına, boş ve yersiz uğraşlara, işi gücü gıybet olanlara sırtımız dönük, zihnimiz kapalıdır. Zira ülkemizin sorunları büyük ve çok boyutludur. İzmihlal ve iflasımızı bekleyen çevreler el ovuşturmaktadır. Bölünmemizi projelendiren, zayıflamamızı gözleyen kim varsa kıpır kıpır faaliyet halindedir."
-"HİÇBİR İKTİDAR ÜLKEMİZE BU DENLİ ZARAR VERMEMİŞTİR"-
Türk milletinin varlığından, adından, andından ve aziz anılarından rahatsız olan lekeli yüzlerin "frensiz" olarak hareket ettiğini aktaran Bahçeli, "AKP bu çerçevede başı çekmekte, öncülük yapmakta ve arkasındaki fitne katarına yol açmaktadır. Başbakan Erdoğan ağırlaşan sorunların lokomotifi olmaktan, küresel oyunlara, kanlı operasyonlara payandalıktan çekinmemektedir. Başbakan ve hükümeti imal ettiği tüm zehirli okları aziz milletimize doğrultarak arkası arkasına hedefe göndermektedir" diye konuştu.
AK Parti iktidarının, Türkiye'yi "gasp" ettiğini, tutsak aldığını ve kalbinden hançerlediğini savunan Bahçeli, "Hiçbir iktidar ülkemize bu denli zarar vermemiştir. Hiçbir iktidar bugünkü gibi karartma uygulamamış, bugünkü gibi milli ve manevi değerlerimizle oynamamıştır. Hiçbir iktidar Türkiye'nin milli çıkarlarına şu günlerde olduğu kadar duyarsız kalmamış, hatta darbe vurmamıştır. Hiçbir iktidar Türklüğe ve Türk kimliğine yabancılarla boy ölçüşecek kadar hasım olmamış, hakaretamiz davranmamıştır" ifadelerini kullandı.
-"MERAK BUYURMAYASIN SAYIN BAŞBAKAN"-
"Başbakan, Türk siyasetindeki gelmiş geçmiş en tehlikeli kişidir" diyen Bahçeli, "Başbakan Erdoğan modern bir tirana dönmüştür. Başına buyruk ve hoyrattır. Kimseyi takmamakta, kimseyle uzlaşmaya yanaşmamaktadır. Başbakan demokratik terbiye ve adaptan nasiplenmediğini defalarca ispat etmiştir" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın "Eğer bu ülkede bir diktatör varsa, buyursunlar, bu diktatörü sandıkta indirsinler" sözünü anımsatan Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
"Merak buyurmayasın Sayın Başbakan, Türk milleti seni, inmeyeceğini düşündüğün koltuğundan yakında devirecek, Milliyetçi Hareket Partisi de palas pandıras Yüce Divan'a postalayacaktır. El mi yaman, bey mi yaman işte o zaman göreceksin. Kim haklı, kim haksız günü geldiğinde kızararak, bozararak ve pişmanlıklar içinde itiraf etmek zorunda kalacaksın. Pervasızlığının, bölücülüğünün, küfürlerinin, kibrinin bedelini mutlaka ödeyeceksin. Ortadoğu emirlerine özenmenin hesabını yandaşlarınla, yanlışta sana ortaklık ve işbirliği yapanlarla birlikte mutlaka vereceksin."
-"FAHİŞ BİR HATA OLACAKTIR"-
Başbakan Erdoğan'ın ve hükümetin kutuplaşmadan beslenerek milleti kümelere, bölmelere ve ayrı ayrı etnik öbeklere ayırma heveslisi olduğunu iddia eden Bahçeli, başörtüsü konusuyla ilgili şuifadleri kullandı:
"Türkiye'de, maneviyat üzerinden ucuz siyaset yapan, milli menfaatleri, milli onuru paspasa çeviren ve şahsi ihtirasları için Türk milletinin geleceğini ateşe atan, sakat ve çarpık bir zihniyetin işbaşında olduğu bir gerçektir. Tehdit çok ciddidir. Yıllarca başörtüsü meselesini çözmekten kimin kaçtığı, bu konuyu kimlerin istismar ettiği malumlarınızdır. Biz başörtüsü dramının bitmesi için her zaman samimi olduk. Biz başörtüsü sorununun köklü ve kalıcı bir çözüme kavuşması için her zaman sorumlu hareket ettik. Başını kapatmış hanımefendiler ihlas ve iman sahibi, kapatmamış olan hanımefendiler ise tam tersidir' gibi bozuk, bunalımlı ve haddi aşan yorumların kararlıca karşısında durduk. Kimin hangi niyette olduğunu bilen ve şaşmaz hükmünü verecek olan her zaman Cenab-ı Hak'tır. Buyurgan devlet ve tek tip insan yetiştirme amacında olan bir hükümet muhakkak ki toplumsal ahengi çatlatacaktır.
İnsan mahremine, insan ahlakına, insani tercihlere hürmet bizlerin mükellefiyetidir.
Ve bunun dışındaki her zorlama, her baskı, her yönlendirme geçmişte olduğu gibi vahim sonuçlara sebebiyet verecektir. Özellikle TBMM'ne başörtüsüyle gelinmesi olumlu ve memnuniyet verici olmakla birlikte, bunun bir zafer havası içinde sunulması, başörtüsü kullanmayanların töhmet altında bırakılması fahiş bir hata olacaktır. Hele hele Başbakan'ın bu meyanda sanki fetva verir gibi konuşması ciddi sonuçlara yol açacaktır. Başörtüsünü dini bir vecibe olarak tanımlayan Başbakan'ın, İspanya'da, "velev ki siyasi simgedir' açıklamasıyla meydan okur gibi konuşması akıllardan çıkmamıştır. Bu meselenin temelli olarak çözülmesi konusunda geçmişte yaptığımız tüm içten ve dürüst hamleler AKP tarafından sonuna kadar götürülmemiştir. Çünkü Başbakan Erdoğan ve hükümetinin başörtüsüne siyaseten her dönemde ihtiyacı olmuştur. Başörtüsü hep bahane edilmiştir. Başbakan bu örtünün arkasına saklanmış ve gizlenmiştir. Türkiye'yi yönetememiş, başörtüsünü istismar etmiştir. İşsizliği çözememiş, başörtüsünü kullanmıştır. Terörü azdırmış, şehidi artırmış, başörtüsüne sığınmıştır. Soygunu durduramamış, kapkaçı önleyememiş, suçu engelleyememiş, gelin görün ki başörtüsünü bayrak yapmıştır. Artık Başbakan ve partisi başörtüsüyle siyaset yapmaktan vazgeçmelidir. Bu son gelişmelerle toplumsal rahatlama temin edilmiştir."
-BU YETKİYİ KENDİNİZDE NASIL GÖRÜYORSUNUZ?-
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün Ahmet Kaya'ya verilmesini sert sözlerle eleştiren Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı'nın tarihi bir hataya imza attığını anlattı. "Nitekim ölümünün ardından 13 yıl sonra herkesin bildiği ve tanıdığı meşhur bir PKK'lı utanmadan, sıkılmadan ödüllendirilmiştir" diyen Bahçeli, bu konunun geçiştirilemeyeceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün memleketinde olduğunu anımsatan Bahçeli, Gül'e şu soruları yöneltti:
"Bölücülükten mimlenmiş, fişlenmiş, sabıka yemiş, her sözüyle de PKK'nın yanında ve saflarında bulunmuş bir kişiyi devlet adına onurlandırma yetkisini kendinizde nasıl görüyorsunuz? Bu ödülü siz mi düşünüp takdir ettiniz, yoksa yapılan bir teklifi mi uygun buldunuz? Eğer etrafınızdan PKK'ya ödün verilmesi dillendirilmişse, kaygımız ve değerlendirmemiz odur ki, terör örgütü Çankaya Köşkü'ne kadar sızmış ve buraya kadar ulaşmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı, malum PKK'lı; Türk kültür ve sanat hayatına bizim bilmediğimiz hangi büyük ve muhterem hizmetleri yapmıştır? Ağzına ömrü hayatında Türk lafını almamış birisine Türklük nam ve hesabına ödül vermek nasıl bir düşüncenin eseridir? Sayın Cumhurbaşkanı taşıdığınız sorumluluk gereğince bunu bize ve hemşerisi olduğunuz Kayseri'ye izah etmek zorundasınız."
-BÜYÜKŞEHİR ADAYLARI-
MHP'nin yerel seçimler adaylarının da tanıtıldığı törende MHP'den Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olan isimlerden açıklananlar şöyle:
"Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Koçdemir, Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ali İpek, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ömer Bozkaya, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Çalışıcı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Erzin, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tahir Akgenci, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Özsoy, Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nuri Sertaç Güler, Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Alkoç"