Haberler

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, AA Editör Masası'nda soruları yanıtladı (3)

Güncelleme:
Abone Ol

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, özel okul açma standartlarını yükseltmek istediklerini belirterek bununla ilgili kanuni düzenleme gerektiren bazı standartlarla ilgili Meclis'teki sürecin devam ettiğini bildirdi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, özel okul açma standartlarını yükseltmek istediklerini belirterek bununla ilgili kanuni düzenleme gerektiren bazı standartlarla ilgili Meclis'teki sürecin devam ettiğini bildirdi.

Selçuk, AA Editör Masası'na katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

"Sınavsız girilen okulların eğitim kalitesiyle ilgili şu ana kadar neler yapıldı?" sorusunu yanıtlayan Bakan Selçuk, "Türkiye'de okullar arasındaki imkan ve öğrenme farkını azaltmak bizim 2023 Vizyon Belgemizin ana hedeflerinden bir tanesi." değerlendirmesinde bulundu. "Fırsat adaleti"nin imkanı az olan yerlerdeki çocuklar için olduğunu belirten Selçuk, şöyle devam etti:

"Diyelim ki bir tasarım beceri atölyesi yaptık. 6 bin 400 civarında tasarım beceri atölyesi yaptık. Bunun yaklaşık 300 milyon liranın üzerinde maliyeti var. Bu atölyeleri nereye yaptık diye sorarsanız, çevredeki okullara yaptık. Yani imkanı daha az olan okullara yaptık. Niye merkezdekilere yapmıyoruz? Çünkü merkezde bazı imkanlar daha yüksek. O yüzden de o bahsettiğiniz okullara pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Bu anlamda da güçlenmesi için öğretmen eğitimlerinde öncelik tanıyoruz. Öğretmen eğitiminde içeriği, okulların fiziksel imkanın zenginleştirilmesini, okulun finansmanını, bu çerçevede hem genel olarak hem de okul bazında iyileştirme devam ediyoruz."

"Ne gerekirse yapmanın sözünü de buradan veriyoruz"

"Sosyal medyada 5 ayda 250 kitap okuduğunu söyleyen 10 yaşındaki Atakan Kayalar'ın ailesi sizden destek istedi. Atakan'ın durumuyla ilgili ne söylersiniz?" sorusu üzerine Selçuk, konuya pedagojik açıdan bakmak gerektiğini belirtti. Selçuk, kendi alanının psikolojik danışma ve rehberlik olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"Biz bir çocuğun durumunun sosyal medyada bu kadar yer alması ve bir çocuğun üzerinden bu kadar tartışma yapılmasını onaylamayız. Burada herhangi bir çocuğumuzun durumundan ziyade, diğer çocuklar üzerinde oluşan baskıya hiç kimse dikkat etmiyor. Yani bu önemli bir durum ve adı geçen çocuğumuzun da aşırı bir yüklenmeye ve sosyal medyada bir tüketim öznesi olarak yer almasına, beklenti patlamasına ve çocukla ilgili kendi çocukluğu açısında oluşabilecek sıkıntılar vesaire diye düşündüğümüzde bizim tavrımız şu olur, efendim bu doğru mu yanlış mı? Bu doğru ve yanlış değil. Bu sadece ihtiyacın dili üzerinden bakmak. Şimdi biz ne yaptık, duyduğumuz anda itibaren ilgili uzmanlarımızı aileyle görüştürdük, tedbirlerimizi aldık. Rehberlik Araştırma Merkezi uzmanları, Atakan ve ailesiyle pedagojik ve eğitsel süreçle ilgili iletişimde... Bireysel olarak ihtiyacı neyse biz bunu giderebilecek altyapıya sahibiz. Testlere ve hangi alanda hangi uzmanımızın ya da öğretmenimizin ne tür desteğine ihtiyacı var buna baktık. Biz bunu yaparız ama sessizce yaparız. Bunu çıkıp sürekli sosyal medyada ya da medyada dillendirmek, çocuğun kişiliği açısından ve başka çocukların psikolojisi açısından, başka ailelerin beklentisi açısından birtakım olumsuz durumlara yol açabilir. Bu konuyu burada kapatmak istiyorum. Biz gereken her türlü uzmanlığa sahibiz. Üniversitelerimizde uzmanlarımız var, Milli Eğitim Bakanlığımızda uzmanlarımız var. Ne gerekirse yapmanın sözünü de buradan veriyoruz. Kamuoyu bunu daha fazla tartışmasın."

"Mağduriyeti önlemiş olduk"

Selçuk, "Özel okullarla ilgili yeni yönetmelik çalışması dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikle neler değişti?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"Bizim şöyle bir yaklaşımımız var. Hangi konuda karar alacaksak ilgili paydaşlarla aylarca çalışıyoruz. Bu Milli Eğitim Bakanlığının içinde kendi kendimize aldığımız bir karar değil. Özel eğitimle mi ilgili, evet bunu yapıyoruz. Özel öğretimle mi ilgili, bunu yapıyoruz. Ders geçmeyle mi ilgili, öğretmenlerimiz, müfettişlerimiz, okul müdürlerimiz olmadan asla karar almayız. Burada da özel öğretim ile ilgili paydaşların tamamını defalarca davet edip birlikte çalıştık. Velilerimizi, öğretmenlerimizi, okul müdürlerimizi davet ettik. Bununla ilgili özel çalıştaylar yaptık. 'Neye ihtiyacımız var?' dedik. Sistemin akışkan olması, sistemin makul olması, sistemin eğitim boyutunun yükselmesi anlamında onlarca beklenti var. Bunların yüzde 100'e yakınını çözdük. İki üç tanesinden somut örnek vereyim, mesela velilerimiz diyelim ki özel okula ön kayıt yaptırıyor, resmi okulda da kayıt hakkı kazanıyor. Bu özel okula ödedikleri ücretin yüzde 10'unda kesinti ya da iadesi konusunda bir problem vardı. Bununla ilgi velilerden binlerce istek geldi. Biz bu yönetmelikle bunu çözmüş olduk. 'Kurumlardan ayrılan öğrenci veya kursiyerlerin ücret iadeleri ayrılış tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde ödenir' diye bir kaide getirdik. Dolayısıyla bu mağduriyeti önlemiş olduk. Yani hiç gitmediği bir okul, hiç başlamadığı bir ders konusunda birtakım mağduriyetler vardı. Birçok özel öğretim kurumumuz da bu konuda düzenleme olmamasına rağmen olumlu yaklaşım içindeydi."

"Okulların en az 500 metrekare bahçesi olmasını istiyoruz"

Okulların fiziki koşullarıyla ilgili birtakım sıkıntıların söz konusu olduğuna dikkati çeken Selçuk, "Özel okul açma standartlarını yükseltmek istiyoruz. Bu standartların bir kısmı kanuni düzenleme gerektiriyor. Bununla ilgili de Meclis'teki süreç devam ediyor. Yüce Meclisimiz bu konuyla ilgili gereken çalışmalara karar verecek." değerlendirmesinde bulundu.

Özel okullarla ilgili mağduriyet yaşanmamasını, velilerin sıkıntıya girmemesini, bazı finansal sorunların eğitimsel sorunlara yol açmamasını, eğitimden kazanılan finansmanın başka alanlarda kullanılmamasını istediklerini aktaran Selçuk, bu konulardaki taleplerini taslak olarak ortaya koyduklarını dile getirdi. Bakan Selçuk, şöyle konuştu:

"Bu yasal kısmı. Şimdi konuştuğumuz yönetmelik kısmı. Yönetmenlikte de bizim düzenleyebileceğiniz hususlarla ilgili ve mesela en az 500 metrekare bahçe olmasını istiyoruz. Yani hiç bahçesiz bir okul olmaz. Çocuklar bir ana caddenin üstünde üç metre sonra ana yolun olduğu bir yerde okumamalı. Standartları yükseltmek istiyoruz."

Coğrafi Bilgi Sistemine de (CBS) değinen Selçuk, "Türkiye eğer bir okula yatırım yapacaksa, yeni bir inşaat yapacaksa, bu gösteriyor. Diyor ki 'Buraya yapman lazım, 1 liran varsa buraya yatır.' Bununla ilgili her bir okulun imar durumu, okul bahçesi, duvarı, sınıfı, laboratuvarı hepsi burada ve biz özel okul açmak isteyen kişilerin de başvuru evraklarına bununla ilgili verileri eklemesini istiyoruz ki standartları herkese açık hale gelsin. 'Birisi bir yerde bir okul açsın da onun standardı değişik olsun, öbürünün standardı değişik olsun.' değil. Her şey CBS'ye girecek ve ulusal düzeyde de şeffaflaşacağız." dedi.

-"Spordan, sanatsal aktivitelerinden vazgeçmemeli"

Eğitimde fırsat adaleti üzerinden gittiklerini ifade eden Selçuk, "Aksi takdirde eğitimin istikameti bozuluyor, amacı değişiyor. Biz gerçekten insan yetiştirmek değil de sadece katı anlamda 'sınava adam hazırlamak' gibi bir yarıştırma amacına dönüyoruz. Bu da istediğimiz bir şey değil." dedi.

Selçuk, olimpik ve paralimpik branşlarda ulusal ve uluslararası düzeyde bazı yarışmalarda başarılı olan çocuklar bulunduğuna işaret ederek şöyle devam etti:

"Her şey sadece matematik, fizik veya kimya değildir. Spor ve sanat da önemlidir. Çocuk 'Ben sınava hazırlanıyorum.' diyerek spordan, sanatsal aktivitelerinden vazgeçmemeli. Bunun için TÜBİTAK ve sporla bağlantılı kurumlar aracılığıyla derece elde eden çocuklarımızın özel öğretim kurumlarında ücretsiz okumasıyla ilgili yeni bir şey getirdik. 'Bunlara puan vererek, bu belgeleri dikkate alarak kayıt yapalım.' diye bir avantaj getirdik. Bunu Türkiye'de orta vadede daha da büyüteceğiz. Sporla, sanatla, bilimle ilgilenen herkese bir ek avantaj sağlamakla ilgili bazı hazırlık çalışmalarımız da var."

Voleybol Federasyonuyla voleybol okulu açtıklarını ve bunların hem akademik hem spor taraflarıyla ilgilendiklerini vurgulayan Selçuk, İstanbul'da lisanslı sporcu sayısında yüzde 200'ün üzerinde artış olduğunu söyledi. Selçuk, "Sadece bu protokolle oldu. İnanılmaz bir rağbet var. Bu aldığımız tedbirlerle voleybolun altyapısı müthiş geliyor." diye konuştu. Selçuk, kendisinin de Federasyonda uzun yıllar çalışmış biri olarak bunu çok önemsediğini bildirdi.

Hakemlik lisesi açılacak

Futbol Federasyonuyla hakemlik lisesi açmayı planladıklarını anlatan Selçuk, "Okuldan gelen hakemler olmalı. Nasıl olsa hakemlik ihtiyacı var. O zaman federasyonla ortak açtığımız bu okuldan gelsin bu çocuklar. 'Ben başka bir şey istemiyorum, hakem olmak benim hayalim, niye şu ya da bu tercihinde kalıyorum.' Sana özel yer var, tam da bu sorunu çözmek için." dedi.

Müzik, sanat, resim için de destekleri olduğunu ve orta vadede bu desteği ulusal ölçekte yaygınlaştıracaklarını belirten Selçuk, geçen yılın eylül ayından itibaren her bir çocuğun bilim, sanat ve spor alanında yaptıklarının kayıt altına alındığı bir sistemin altyapısının oluşturulduğunu söyledi. Selçuk, şunları kaydetti:

"Dünyanın, Türkiye'nin neresine giderse gitsin biz çocuğun e-Portfolyosu'ndan her türlü projesini, başarısını, belgesini, olimpiyatını görüyoruz. Şimdi bunu oluşturuyoruz. Şu anda oluyor. İkinci aşamada bunların hepsini dikkate alacağız. Bir taraftan da Gençlik ve Spor Bakanlığımızla tarama yapıyoruz. Hangi çocuğun, hangi spora yeteneği var. Okul okul, sınıf sınıf 1 milyon 200 bin civarında öğrenciye bunu yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Dolayısıyla nokta atışı sporcuyu belirliyoruz. Sonra onu nokta atışı voleybola, hokeye gönderme imkanımız var. Bunun dijital altyapısını kurmuş olmak çok önemli. Bu bilgiler ne olacak, kim dikkate alacak, bu karneye nasıl yansıyacak? Bütün bunların altyapısı bitti, hayata geçti."

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Ziya Selçuk Selçuk Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title