Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Alev Alatlı ile Kapadokya Üniversitesi'nin canlı yayın konuğu oldu
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Kapadokya Üniversitesi'nin Youtube üzerinden gerçekleştirdiği ve Türkiye'nin önemli isimlerinin konuk olarak ağırlandığı "Alev Alatlı ile Murakabe Günleri" yayınının konuğu oldu.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Kapadokya Üniversitesi'nin Youtube üzerinden gerçekleştirdiği ve Türkiye'nin önemli isimlerinin konuk olarak ağırlandığı "Alev Alatlı ile Murakabe Günleri" yayınının konuğu oldu.
Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Alev Alatlı tarafından hazırlanan ve üniversitenin Youtube kanalından Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar moderatörlüğünde canlı olarak yayınlanan "Alev Alatlı ile Murakabe Günleri"nin Haziran ayının ilk yayınında Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk'u ağırladı.
Hayatı boyunca var olanı anlamlı yaşamakla ilgilendiğini ifade ederek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Ziya Selçuk, "Kariyer hayatım boyunca yürüttüğüm tüm görevleri topluma ve millete hizmet etme anlayışıyla, hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak yaptım. 'İltifat, marifete tabidir' derler ama ben iltifat beklemeksizin marifete tabi olmayı daha önemli saydım. Bu anlamda da süreçleri gözden geçirip, bir nefis murakabesi yapmak da benim için çok önemliydi. Çünkü zamanı, tarihi anlamak ve bu anlayış çerçevesinde yolculuk etmenin başka bir manası var" dedi.
"KAPADOKYA ÜNİVERSİTESİ OLARAK ADETA BİR DENİZ FENERİ OLMAYA ÇALIŞIYORUZ"
"Kapadokya Üniversitesinin kuruluşunda ben de görev aldım ve o ilk aşamaları çok iyi hatırlıyorum. Ne güzel hayaller kurarak, zihnimizde canlandırarak o süreçleri birlikte yaşadık" diyen Selçuk'a teşekkürlerini sunan Alev Alatlı, "Ziya Selçuk, tanıdığım en devrimci insanlardan birisidir. Biz de Kapadokya'da sessiz, sakin bir devrim yapmaya çalışıyoruz. Çünkü biz Kapadokya'da muhteviyat ve yöntem olarak klasik öğretim biçimlerinin, kalıplarının dışına çıkarak eğitim vermeye çalışıyoruz. Biz, gençlerimizin anı düzgün ve doğru değerlendirmelerine yardımcı olmaya, adeta bir deniz feneri olmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
"PANDEMİ SÜRECİ ÖĞRETMENLERİN DONANIM ZENGİNLEŞMESİNE NEDEN OLDU"
2023 Eğitim Vizyonu ile ilgili konuşan Bakan Selçuk, "2023 Eğitim Vizyonu aslında bu meselenin dünya ve Türkiye tarihi açısından çerçevesi nedir, arkasında nasıl bir felsefe yatıyor, Türkiye'nin bulunduğu durum nedir, biz nasıl bir pozisyondayız diye sorarak; bu pozisyonu kendi tekamülüne erişebilmesi için nasıl bir insan yetiştirme düzeni olmalı, ama bunu yaparken de, bunun ontolojisi nedir, beslendiği epistemoloji nedir, bütün bunları çerçeveleyecek aksiyoloji nedir diye hepsini bir bağlam içerisinde düşünüp, bu toprakların diliyle, tarihiyle, düşüncesiyle yoğurup, maddi ve manevi hususiyetlerini bir takım kavramlarla besleyip bir eğitim felsefesi ortaya koymak ve bu eğitim felsefesinin nasıl bir teorik yaklaşımla hayata geçirileceğini de somut olarak söyleyebilmektir" şeklinde konuştu.
Bakan Selçuk, 2023 Eğitim Vizyonu'ndaki bazı konuların pandemi sürecinin etkisiyle bir yıl gecikmiş olduğunu ama başta öğretmenlerin dijital beceri gelişimleri olmak üzere bazı başlıklar için de bir fırsata dönüştüğünü ve öğretmenlerin inanılmaz donanım zenginleşmesine gittiğini belirterek eğitim adına çok başka kazanımları da beraberinde getirdiğini vurguladı.
"EĞİTİMDE, EVRENSELLİKLE MİLLİLİK DENGESİNİ KORUMAK ÇOK ÖNEMLİ"
Canlı yayında, eğitim felsefesine dair de fikirlerini paylaşan Selçuk, "Türkler tarih boyunca, fetih ve arayış ruhu ile her zaman bir yolculuğun içinde olmuşlar ve belli bir yerde konumlanmayı reddetmişler. Bu arayış içerisinde de kendi kültürlerinin dışındaki kültürlerle etkileşerek yeni modaliteler oluşturmuşlar ve bu modaliteler de kültürü zenginleştirmiş ve kendi üst versiyonunu oluşturmuş. Kendi üst çekirdeğini oluşturduğunda ise medeniyet çekirdeğini patlatmış ve yeni bir yaklaşım ortaya çıkarmış. İşte bu yüzden ne kendi kültüründen mahrum olmak ne de kendi kültürüne mahküm olmak fikri önemlidir. Bu arayışla evrensellikle, millilik dengesini koruyabilmek çok önemli. Biz bu noktada, evrensel olanla milli olanı eş zamanlı, iki eksen gibi düşünüp kendi özümüzün ikisini birden barındırdığını asla unutmamalıyız. Evrensel olan çocuğu bir taraftan öğretmen gibi besliyor, milli olan da kendini yani şahsiyetini, özünü koruyor ve kendi var oluşuna üflenen esmanın açığa çıkması için bir gayretin içerisinde oluyor. İşte o içine üfleneni açığa çıkardığımızda da terbiye süreci ortaya çıkıyor" yorumunda bulundu.
"MESLEKİ EĞİTİMİN İHTİYAÇ DUYDUĞU NEFESİ VERİYORUZ"
Kapadokya Üniversitesinin eğitim sistemi olan Son Bilgiyi Önceleyen Eğitim Yöntemi (SOBE) hakkında kısa bir bilgi veren Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, üniversitenin mesleki teknik eğitim kanadının kuvvetli olduğunu vurgulayarak bu konu hakkında Bakan Selçuk'un görüşlerini sordu. Bakan Selçuk, "Göreve geldiğimiz günden beri, Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Mahmut Özer ve ekibimiz ile birlikte mesleki eğitimin ihtiyaç duyduğu nefesi vermekle meşgulüz. Bununla ilgili sektörün, kamunun ve dünyanın bizden beklediği on iki kalem işin belki de on birini gerçekleştirdik ve bundan dolayı da artık işi zenginleştirme aşamasındayız. Fakat şunu belirtmek gerekir ki, özellikle 28 Şubat tarihindeki manipülasyonlar ve zorlamalar nedeniyle mesleki eğitim tabiatından uzaklaştı. Daha sonra kat sayı düzenlemesine rağmen mesleki eğitimde bir gelişme olmamasının temel sebebini ise meslek liselerindeki makina teçhizat, donanım ve öğretmen yeterliliği ile sanayi sektörü karşılaştırıldığında çok büyük uçurumun olmasında gördük. Okulda yetişen çocuk gerçek hayatta var olanı okulda görmediği için bir kopma söz konusu olmuş. Bu kopukluğu gidermek için ya bütün okulları bu teçhizatlarla donatırsınız ya da fabrikaların, otellerin, imalathanelerin ve organize sanayilerin içini okul yaparsınız" dedi.
Bakan Selçuk, yayın sonunda Milli Eğitim Bakanlığının Kapadokya Üniversitesi ile başta mesleki eğitim olmak üzere çeşitli eğitim başlıklarında iş birliği yapabileceğini belirtti.
(İHA)