Milyon Dolarlık Gemilerin Yapılış Öyküsü
Her gün denizlerde binlerce mil yol alan ve dünyaya ürün taşıyan milyon dolarlık gemilerin yapılış hikayesi adeta görülmeye değer.
Tersaneye giren çelik plakalar, yaklaşık 2 yılın sonunda metrelerce uzunluğunda gemiye dönüşüyor. Büyük bir özveriyle hazırlanan gemilerin suya indiriliş törenleri ise nefes kesiyor. Geminin yapımında çalışan onlarca işçi, emeklerini verdikleri geminin ardından gözyaşları döküyor.
FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYINIZ>>>
Deniz ve okyanuslarda her gün binlerce mil yol alan, çocukların gördüklerinde el salladığı ve kornaları ile yanından geçtikleri şehri adeta inleten gemilerin yapılış hikayesini İhlas Haber Ajansı Çeliktrans Tersanesi’nde görüntüledi.
Yurtdışından gemiler ile tersaneye gelen çelik plakalar, içeride bulunan atölyelerde çeşitli işlemlerden geçerek kalıp kalıp birbirine bağlanıyor. Geminin iskeleti torna, CNC, kanyak ve kumlama atölyelerindeki işlemlerin ardından ortaya çıkıyor. Ardından raya oturtulan gemi iskeleti, içinin yapılması için suya indiriliyor. Geminin iç aksamı ise denizde yapılıyor. Bir geminin tamamen yapılması için ise yaklaşık 2 yıl süre gerekiyor.
ÇAYLAR GEMİDE
İşçilerin mesai saatlerin tamamı gemi içinde geçiyor. Sabahın erken saatlerinde mesaiye başlayan işçiler, sadece öğle yemeği için çalışma alanlarını terk ediyor. Bazı işçiler çaylarını bile gemide içiyor. Geminin içi ise adeta bir labirenti andırıyor.
TONLUK GEMİYE BAYAN ELİ
Gemi yapımında erkeklerin yanı sıra bayanlarda görev alıyor. Gemide İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışan 30 yaşındaki Sevcan Demirtaş, yaşanan kazaların önüne geçmek için her gün işçileri uyarıyor. Tersanede çalışmanın zor olduğunu ifade eden Demirtaş, “Gerçekten erkek işi diyebileceğimiz bir sektör. Ağır. Çok fazla enerji sarf etmek gerekiyor. Bir bayanın kas gücüne denk değil dişe düşünüyorsunuz. Sabahları ortam ve gaz ölçümleri ile başlıyoruz. Daha sonra rutin kontrollerde iş güvenliğine aykırı olan bir durum varmı? diye kontrol ediyoruz. Küçük küçük eğitimler veriyoruz. Belirlenen tarihlerde eğitimler veriliyor” dedi.
“YAPTIĞIM GEMİYİ 6 SENE SONRA BOĞAZDA GÖRDÜM”
Gemi yapım süresinin büyüklüğüne göre değiştiğini ifade eden mühendis Bülent Topçu, “Sıfırdan finale kadar yaklaşık 14-16 ay sürüyor. Bu geminin boyutuna, büyüklüğüne göre değişir” diye konuştu.
Geminin teslimin ardından tersaneden uzaklaştığı esnada duygusal anlar yaşadığını ifade eden Topçu, “Bu benim 14. gemim. Çoğunda ağlamışlığım vardır. Yürüyen bir yapı oluşturuyorsunuz, bu hareket halindeyken güzel duyguları yaşıyoruz. Her deliğine girmişsinizdir bu sebeple büyük bir duygusallık yaşıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Emeği olduğu gemiyi dünyanın neresinde olursa olsun tanıyacağını belirten Bülent Topçu, “Çünkü her şeyini biliyorsunuz. Baş direğin ucundaki feneri bile biliyorsunuz. 2004’de bir geminin sorumluluğunu yapmıştım. 2010’da onu boğaz geçişinde gördüm. Hareketli halde görünce duygulandım. Köprüden geçerken gördüm. İsmi değişmemişti. Uzak mesafeden bu şekilde tanıdım” diyerek ilginç bir anısını paylaşmayı ihmal etmedi.
“ŞEHİR HATLARI VAPURLARINI YAPTIK, BİNİNCE DUYGULANIYORUM”
Geminin yapımından kısaca bahseden çalışanlardan Şenol Soylu ise, “Çelik plakalar projeye göre kesiliyor, birleştirilerek bloklar haline geliyor ve kızak üzerinde birleştirilerek gemi meydana çıkıyor. Teslim ettikten sonra gemi giderken güzel duygular yaşıyoruz. Biz bu tersanede şehir hatları vapurlarını yaptık. Eşim ve çocuğumla biniyoruz bazen. Her bindiğimde eşime söylüyorum. Bu vapurun her yerinde emeğim var, her noktasında ayak izim var. Her yerine dokunmuşum. Güzel duygular” dedi.
“20 YIL ÖNCE HAYAL EDEMEZDİK, ARTIK YABANCILAR KENDİSİ GELİYOR”
Türkiye olarak 20 yıl önce böyle gemileri yapabileceklerini hayal bile edemediklerini ifade eden Çeliktrans Tersanesi İş Geliştirme Müdürü Volkan Urun, “Hem teknoloji, hem alt yapı, hem yan sanayi olarak geliştik. Şimdi gururlanarak, bizim özellikle kuzey ülkelerine yaptığımız çok sofistike tekneler var. Şu anda inşa halinde olan gemiler, yabancıların Türkiye’ye karşı yanıldıklarının göstergesi. Bunlar gemileri aldıkları zaman bunun içinde yaşıyorlar ve yaşadıkları gemiyi çok beğenerek çalıştırıyorlar. Sadece ticari amaçlı değil kendilerinin evi olarak görüyorlar. Biz 10 sene öncesinden şimdiye gelene kadar bir çok aşama kaydettik. Eskiden sadece kabuk aksamını yaparken şimdi anahtar teslim gemi yapıyoruz” diye konuştu.
“KALİTE OLARAK KENDİMİZİ İSPATLAMIŞ DURUMDAYIZ”
Gemi üretiminde Türkiye’ye karşı bir yanılgı olduğunu söyleyen Urun, “Bu işleri yapamayacağımızı, kaliteyi tutturamayacağımızı düşünüyorlardı. Türkiye olarak biz Norveç, İzlanda gibi birkaç ülkeye gemi teslim ettikten sonra, artık kendileri geliyor. Bu bizim için gurur verici. Kalite olarak artık kendimizi ispatlamış durumdayız. Burada çok daha büyük potansiyeller var. Bunu gerçekleştirmek için biraz daha finans desteği sağlanması gerekiyor. Bu gerçekleşirse çok daha iyi işler yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“GEMİNİN SUYA İNDİRİLMESİ TIPKI BİR DOĞUM GİBİ”
Geminin suya indirilmesinin tıpkı bir doğum anına benzediğini ifade eden Volkan Urun, “Denize indirme aşamasında en önemli şey, geminin suya değdikten sonraki verdiği his. Bu doğum gibi bir şey. Oradan çıkarken bir sürü riskler var. Çok kötü şeylerde olabilir. Çok iyi şeylerde. Denize attığın andan itibaren 1 dakika içinde ne olacağını bilemezsin. Durdurma şansın yok. Gemi giderken birden bire her şey tepe taklak olabilir veya bir kuğu gibi denize süzülebilir. Geminin sahibi ve tersanenin sahibi çok büyük bir ihtimalle gözleri dolar. Birde çok büyük bir cüssenin karadan denize hareket etmesi bunu bilmeyen bir insan için heyecan verici bir şeydir” dedi.
GEMİNİN SUYA İNMESİNDEN MÜTHİŞ GÖRÜNTÜLER
Geminin suya indiriliş töreninden çekilen müthiş görüntüler, izleyenlerin beğenisini topluyor. Binlerce tonluk bir gemi, raylardan denize bırakılıyor. Oluşan dalgalar ve çalışanların sevinci ise görülmeye değer görüntüler ortaya çıkartıyor.
AHMET FARUK SARIKOÇ - REFİK FİDAN