Haberler

Mimar Sinan'ın Ustalık İmzası: Selimiye

Abone Ol

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Selimiyeden detay. İl Kültür Müdürü İrfan Özcan'ın acıklaması. - Türk-İslam sanatının zirvesi, Mimar Sinan'ın ilk kez bir eserinde mütevaziliğinin ötesine geçerek "ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi, özellikleriyle ustaların övgüsüne mazhar olacak ilkleri barındırıyor Tek kubbeli olmasının Allah'ın birliğine yorumlanması, dört minarenin dört halifeyle özdeşleştirilmesi, pencerelerin beş kademeli oluşunun İslam'ın şartlarını simgelediği, dört vaaz kürsüsünün dört mezhebe işaret ettiği ve minaredeki 12 şerefenin namazın 12 farzı olduğuna yönelik inanışlar hala canlılığını koruyor Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Özcan: -"Selimiye'yi Edirne'den çıkardığımızda geriye ne kalır? Önce ona bir bakmak lazım. Dolayısıyla böylesine bütünleşmiş bir tarihi eseri Türkiye'de hatta dünyada görmek mümkün değil" Mimar Sinan'ın "ustalık eseri" Selimiye Camisi, serhat boyunda yıllara meydan okumaya devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Selimiyeden detay.

İl Kültür Müdürü İrfan Özcan'ın acıklaması. - Türk-İslam sanatının zirvesi, Mimar Sinan'ın ilk kez bir eserinde mütevaziliğinin ötesine geçerek "ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi, özellikleriyle ustaların övgüsüne mazhar olacak ilkleri barındırıyor

Tek kubbeli olmasının Allah'ın birliğine yorumlanması, dört minarenin dört halifeyle özdeşleştirilmesi, pencerelerin beş kademeli oluşunun İslam'ın şartlarını simgelediği, dört vaaz kürsüsünün dört mezhebe işaret ettiği ve minaredeki 12 şerefenin namazın 12 farzı olduğuna yönelik inanışlar hala canlılığını koruyor

Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Özcan:

-"Selimiye'yi Edirne'den çıkardığımızda geriye ne kalır? Önce ona bir bakmak lazım. Dolayısıyla böylesine bütünleşmiş bir tarihi eseri Türkiye'de hatta dünyada görmek mümkün değil"

Mimar Sinan'ın "ustalık eseri" Selimiye Camisi, serhat boyunda yıllara meydan okumaya devam ediyor.

UNESCO'nun 2011'de ilk kez bir camiyi kültürel eser listesine almasıyla dünya çapındaki ünü daha da artan Selimiye Camisi, barındırdığı özellikleri ve ihtişamlı yapısıyla dikkati çekiyor. Türk-İslam sanatının zirvesi, Mimar Sinan'ın "Ustalık eserim" dediği Selimiye Camisi, bünyesinde birçok ilki barındırıyor.

Mimarlık biliminin çözmekte güçlük çektiği 8 sütuna dayalı kasnak tekniğiyle tek kubbe şeklindeki cami, bir kalem şeklinde semaya uzanan ve Delhi'deki Kutb-Minar'dan sonra en yüksek minare özelliğini taşıyan 85 metrelik minareleri, hünkar mahfili, mermer kaplı minberi, çinileriyle ziyaretçilerini büyülüyor.

Selimiye Camisi, aydınlatmasının sağlandığı çoklu pencere sistemiyle de birçok camiden mimari anlamda ayrılıyor.

Camiye yüklenen anlamlar

Dönemin teknolojisi düşünüldüğünde "imkansız" denilen birçok mimari tekniğin başarıyla uygulandığı camide, detaylar da dikkat çekiyor.

Tek kubbeli olmasının Allah'ın birliğine yorumlanması, dört minarenin dört halifeyle özdeşleştirilmesi, pencerelerin beş kademeli oluşunun İslam'ın şartlarını simgelediği, dört vaaz kürsüsünün dört mezhebe işaret ettiği ve minaredeki 12 şerefenin namazın 12 farzı olduğuna yönelik inanışlar hala canlılığını koruyor.

İnşasına 1568'de başlanan ve 7 yılda tamamlanan Selimiye Camisi'nin temelinin oturması için 2 seneye yakın beklendiği de rivayetler arasında yer alıyor.

Bu arada tarihçiler, hastalığı nedeniyle vefat eden ve caminin açılışını göremeyen 2. Selim'in, ihtişamlı camiyi İstanbul yerine neden eski başkent Edirne'de yaptırdığını ise değişik şekillerde açıklıyor.

Avrupa'ya yapılan seferlerin artması, 2. Selim'in şehzadeliği sırasında vaktinin çoğunu Edirne'de geçirmesi ve kentin Rumeli'nin kapısı olarak görülmesi bu açıklamalardan bazıları.

Ters lale efsanesi

Sürekli dokunulduğu için yok olmaya karşı koruma altına alınan ters lale motifi de caminin önemli ve merak edilen simgeleri arasında bulunuyor.

Çeşitli kaynaklara göre, 2. Selim'in, Kıbrıs'ın fethinin anısına, eski payitaht Edirne'de hakim bölgeye heybetli cami yapılması emrini vermesinin ardından Mimar Sinan, daha sonra "ustalık eserim" diyeceği camiyi yapmak için uygun alan aramaya başladı.

Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde, caminin alanı için şu bilgilere yer verir:

"Kavak Meydanı olarak anılan Edirne'ye hakim alan, Mimar Sinan'ın '4 minareli ve kubbesi Ayasofya'yı dahi geçecek' diyerek tasarladığı cami için çok uygundu. Lale bahçesi olan yerin sahibi yaşlı kadın, arsasını önce vermek istemedi. Daha sonra yetkililerin de araya girmesiyle zor da olsa, araziyi vermeyi kabul etti. Yaşlı kadının camide lale figürünün bulunması şartı kabul edilerek, Selimiye Camisi'nin yapılacağı alan alındı. Mimar Sinan da söz verildiği gibi laleyi ustalık eserinde işledi ancak bir farkla. Yaşlı kadının inatlaşmasının simgesi olan lale, ters olarak müezzin mahfilinin sütununda yer aldı."

"Selimiye ile Edirne bir bütün"

İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Selimiye ile Edirne'nin bir bütün olduğunu söyledi.

Selimiye'yi bir mıknatıs olarak tanımlayan ve caminin dünyanın en kıymetli mabetlerinden olduğunu ifade eden Özcan, şunları kaydetti:

"Selimiye'yi Edirne'den çıkardığımızda geriye ne kalır? Önce ona bir bakmak lazım. Dolayısıyla böylesine bütünleşmiş bir tarihi eseri Türkiye'de hatta dünyada görmek mümkün değil. Selimiye Edirne, Edirne Selimiye manası çıkarmak mümkündür. Mimar Sinan'ın Balkanlar ve İstanbul'da yaptığı eserler ile Selimiye Camisi'ni bu çizgiye koyduğumuz zaman bir Mimar Sinan rotası çizmek mümkündür. İstanbul'daki akademisyen ve İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Selimiye, Edirne ve Mimar Sinan'ın eserlerini dünyaya daha iyi tanıtmak gibi bir projemiz var. Böylece Selimiye ve Edirne'yi daha iyi tanıtacağız."

Kaynak: AA / Güncel

İrfan Özcan Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title