Minik Yazarlar Altınbaş Üniversitesi'nde
ALTINBAŞ Üniversitesi 'Çocuk Üniversitesi' programı kapsamında 9 Kasım Perşembe günü Osman Zeki Üngör İlköğretim Okulu'ndan gelen 4'üncü sınıf öğrencileriyle birlikte 'Bilinç Akışından Yaratıcı Yazarlığa' atölye çalışması gerçekleştirdi.
ALTINBAŞ Üniversitesi 'Çocuk Üniversitesi' programı kapsamında 9 Kasım Perşembe günü Osman Zeki Üngör İlköğretim Okulu'ndan gelen 4'üncü sınıf öğrencileriyle birlikte 'Bilinç Akışından Yaratıcı Yazarlığa' atölye çalışması gerçekleştirdi. Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Evşen Çerkeşli, atölye çalışmasındaki amaçlarının öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmek olduğunu söyledi.
Öğrencilerin çok keyif aldığı bir etkinlik olduğunu belirten Çerkeşli, "Amacımız ilk olarak öğrencilerimizin yaratıcılığını geliştirmekti. Yazma eyleminin bir sınırlama, bir kural düzeni olmadan da yapılabileceğini göstermekti. Akla gelenleri sakınmadan söyleyebilmeyi, birlikte gülebilmeyi öğrendik ve öğrencilerimiz de oldukça keyif aldı" dedi.
"ÖĞRENCİLERDEN KİMİSİ YARIM SAYFA YAZDI, KİMİ YALNIZCA BİR CÜMLE, KİMİ DE İKİ SAYFA"
21 öğrenciyle iki saat boyunca çok eğlendiklerini, anılarını yazmalarını istediklerini belirten Çerkeşli atölye çalışmasının içeriğine dair şunları söyledi:
"21 öğrenciyle iki saat boyunca çok eğlendikleri anılarını yazmalarını istedik. Burada ilk olarak ne yapacağımızı onlara anlattık. İki farklı poşetin içinden, (tabii onların poşetleri görmeleri engellenmişti) öğrencilere rastgele objeler seçtirdik. Bu poşetlerde şapka, maske, süt, armut, süzgeç,kalem, top gibi birbirinden bağımsız, herhangi bir ortak çağrışım yapmayan pek çok malzeme vardı. Bu poşetlerden seçtikleri objeler hakkında serbest çağrışım ve bilinç akışı yoluyla akıllarında kalanları yazmalarını istedik, 15 dakika süre tanıdık, herkes yazısını yazdıktan sonra arkadaşlarımızı tek tek sahneye aldık.
Öğrenci sahnedeyken yazıyı yazana değil, ilk olarak sınıfta kalan 20 kişiye şunu sorduk: "Eğer bu obje size çıkmış olsaydı siz ne yazardınız? İlk olarak aklınıza ne gelirdi?", daha sonra ise sahnedeki kişiye de "Hangi obje sana çıksın isterdin?" diye sorduk. Bunun ardından kağıda yazdıklarını okuduk. Yazılarında herhangi bir sınırlama koymamıştık. Bu nedenle kimisi yarım sayfa yazdı, kimi yalnızca bir cümle, kimi de iki sayfa. Tüm bunların ardından birbirimizi alkışlayarak bitirdik."
"MAVİYİ SEVERİM MAVİ GÖZÜME ÇOK GÜZEL GELİYOR"
Öğrencilerden Ela Naz Çalışkanol, kendisine palet çıktığını, fakat palet çıkmasını istemediğini söyledi. O yüzden sadece 'bana kötü bir şey çıktı' yazdığını dile getiren Çalışkanol, "Bana Viking şapkası çıkmasını isterdim. Çünkü ben genelde maviyi severim mavi gözüme çok güzel geliyor" diye konuştu.
"İSTEDİĞİM GİBİ YAZMAYI ÖĞRENDİM"
Yusuf Yahya Ağan ise kendisine kedi maskesi çıktığını ama Viking şapkası istediğini ifade etti. Ağan, "Çünkü o çok güzeldi bir de ben Viking olmayı istiyorum. Onlar savaşlara katılıyorlar ve gemilerle geziyorlar. Bu etkinlikte anladığım şeyi istediğim gibi yazmayı öğrendim" dedi.
"ETKİNLİKTE KENDİMİ YAZAR GİBİ HİSSETTİM"
Betül Esmer de müziksever biri olduğu için kulaklık çıkmasını istediğini fakat kendisine gözlük çıktığını söyledi. Bu etkinlikte kendini yazar gibi hissettiğini belirten Esmer, "Ben hikayemde şunu anlattım; benim bir doğum günümde bütün arkadaşlarım bana bir gözlük almışlardı, çünkü hepsi gözlük takıyordu bir tek ben takmıyordum ben de bunu anlattım. Gözlüğümün kenarında süslü kokoş yazıyordu. Bu etkinlikte yazar gibi hissettim. Arkadaşlarımın duygularını öğrendim hem de kendi duygularımı onlara verdim çok güzeldi" diye konuştu.
- İstanbul
