Mısır'da Demokrasi Yanlılarına Ateş Açılması
SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ulutaş: "İnsanlar sokaktayken 120'nin üzerinde vatandaşını öldüren bir askeri yönetim, demokrasi taraftarları sokaktan gittikten sonra çok rahatlıkla yakalar, öldürür, idam eder. Maalesef geldiğimiz noktada Müslüman Kardeşlerin veya demokrasi taraftarlarının seslerini duyurabileceği tek yol Mısır'da sokaklar kalmıştır" USAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kasım: "Mısır Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi birkaç gün içinde Mursi yanlılarının sokakları bırakacağı yönündeydi ancak Mursi yanlıları meydanları terk etmedi. Böyle olunca da silahlı kuvvetlerin, darbeyi yapanların tonu sertleşti" SDE Ortadoğu Koordinatörü Doç. Dr. Uysal: "Darbe gereği artık darbeciler geriye dönüş olmayacak bir şekilde hamle yapıyor, direnişi kırmaya çalışıyor. Gösterilerden ve Mursi'nin dönmesi talebinden vazgeçmeyen Mursi yanlılarını bastırmak istiyorlar"
Strateji uzmanları, Mısır'da güvenlik güçlerince, darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda 120 kişinin öldürülmesini, 4 binden fazla kişinin de yaralanmasını değerlendirdi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Mısır'da yaşanların şaşırtıcı bir gelişme olmadığını belirtti.
Mısır'da tam teşekküllü bir darbe yaşandığını vurgulayan Ulutaş, bu darbenin en önemli ayaklarından birinin, her darbedeki gibi bu tarz katliamlar ve sindirme operasyonlarının yapılması olduğuna ifade etti.
Ordunun, hem Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda hem de Mısır'ın birçok yerindeki Müslüman Kardeşler taraftarlarının ve darbe karşıtlarının bir süre sonra dağılmasını beklediğini anlatan Ulutaş, bugüne kadar yaşanan şiddet olaylarına rağmen demokrasi taraftarlarının sokakta kalmasının darbecilerin meşruiyet zeminin oluşmamasına sebep olduğuna dikkati çekti.
Darbecilerin meşruiyetlerinin önünde çok büyük bir engel olarak gördükleri bu topluluğu dağıtmanın yolunu defalarca denediklerini ancak başaramadıklarını dile getiren Ulutaş, şöyle konuştu:
"Katliamın da dozunu yavaş yavaş büyüten demokrasi yanlıllarını sokaklardan, meydanlardan götürüp kendi darbe yönetimlerine meşruiyet kazandırmaya çalışıyorlar ama başından beri olduğu gibi Müslüman Kardeşler hala barışçıl bir şekilde 'sokakta kalacağız' diyor. Kalmalılar çünkü insanlar sokaktayken 120'nin üzerinde insanı öldüren bir askeri yönetim, protestocular sokaktan gittikten sonra çok rahatlıkla yakalar, öldürür, idam eder. Maalesef geldiğimiz noktada Müslüman Kardeşlerin veya demokrasi taraftarlarının seslerini duyurabileceği tek yol Mısır'da sokaklar kalmıştır. Bu sebeple Müslüman Kardeşler ve demokrasi taraftarları sokaktan çekilmeyecektir."
Askeri yönetimin şiddet dozunun artırabileceği uyarısında bulunan Ulutaş, "Niyetlerini bozmuş durumdalar ve askeri yönetimin meşruiyetini sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır olduklarını ortaya koyuyorlar. Bu sabaha karşı da olduğu gibi katliamlara devam edebileceklerinin mesajını verirken, diğer taraftan da şu an tutuklu bulunan Müslüman Kardeşlere ağır ithamlar ve cezalar gelebileceği yönünde bir tutum sergiliyorlar. Bu iki kartı kullanarak demokrasi taraftarlarını sindirmeye çalışacaklar. Mısır'ı çok çatışmalı, kanın akacağı bir dönem bekliyor" dedi.
-"Baltacılar da Mursi yanılarını sindirmek için kulanılıyor"
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamer Kasım da Mısır'da, bu olayların geleceğinin aslında son iki gündür belli olduğunu dile getirdi.
Mısır Silahlı Kuvvetlerinin, darbe yaptığında, görevden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yanlılarının birkaç gün içerisinde sokaklardan çekileceği düşüncesinde olduğunua işaret eden Kasım, "Ancak böyle olmadı ve Mursi yanlıları meydanları terk etmedi. Böyle olunca da silahlı kuvvetlerin, darbeyi yapanların tonu sertleşti bir de üstüne üstlük darbenin başında bulunan Sisi, Mursi karşıtlarını meydanlarda kalmaya ikna edip o şekilde telkinde bulununca Mısır halkı arasındaki bölünme daha da artmış oldu" ifadelerini kullandı.
Mursi'nin serbest bırakılmayacağının anlaşılması ve suçlamaların artması üzerine demokrasi yanlılarının meydanlarda daha çok kenetlendiğine dikkati çeken Kasım, "Bu kadar çok kalabalığın toplandığı bir yerde eğer siz halkın üzerine ateş açarsanız çok daha fazla ölüme de neden olabilirsiniz, burada da bu gerçekleşti. Öte yandan Mısır'da bir de suç grupları var baltacılar denen. Darbeyi yapanlar bu grupları Mursi yanlılarını sindirmek için kullanıyor. Bu da tabii ülke içindeki bölünmeyi daha da arttıran bir husus" değerlendirmesinde bulundu.
-"Rakipleri, İhvan'ın seçime girdiğinde kazanacağını biliyor"
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ortadoğu Koordinatörü Doç. Dr. Ahmet Uysal, Mısır'da en kötü senaryonun gerçekleştiğini belirterek, "Darbe gereği artık darbeciler geriye dönüş olmayacak bir şekilde hamle yapıyor, direnişi kırmaya çılışıyor. Gösterilerden ve Mursi'nin dönmesi talebinden vazgeçmeyen Mursi yanlılarını bastırmak istiyorlar" dedi.
Müslüman Kardeşler Örgütü'nün hem siyasi hem de dini olarak çok yaygın bir hareket olduğuna işaret eden Uysal, "Rakipleri, İhvan'ın seçime girdiğinde kazanacağını bildikleri için meydanlardaki desteği bastırmaya çalışıyor. Bu tutumu Körfez ülkeleri ve başka ülkeler de destekliyor. O nedenle amaç İhvan'ı bastırarak seçimlerde başarıya ulaşmamasını sağlamak. Şu anda bir direnç var. Bu direnci kırmaya çalışıyorlar" diye konuştu. - Ankara