MİT Savcılarından İddianame Hamlesi
Savcılar MİT ile restleşmede geri adım atmadıklarını gösterdi. İddiaya göre savcılar MİT yasası öncesi bakın ne yapacak.
Savcıların MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile yakalama kararı verilen MİT eski müsteşarı Emre Taner, müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ve görevli iki MİT mensubu ile ilgili iddianame hazırlığına girdikleri iddia edildi.
Savcılar, MİT ile restleşmede geri adım atmadıklarını gösterdi. Radikal'de yer alan habere göre Başsavcı Vekili Seçen, "Bazı görevlilerin eylemlere yardım ettiğine dair şüpheler var" derken, savcıların MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile yakalama kararı verilen MİT eski müsteşarı Emre Taner, müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ve görevli iki MİT mensubu ile ilgili iddianame hazırlığına girdikleri iddia edildi.
İstanbul'da KCK soruşturmasını yürüten ve bu kapsamda MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağıran Özel Yetkili Savcı Sadrettin Sarıkaya'ya görevden el çektirilmesi de MİT-yargı restleşmesini durdurmadı. Hükümetin MİT Yasası'nda değişikliğe hazırlandığı bir süreçte İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen, gerilimi tırmandıran altı maddelik bir açıklama yayımladı. Seçen, "Bazı devlet görevlileri görevinin dışına çıkarak örgütün eylemlerini gerçekleştirilmesine yardım ettiklerine dair güçlü deliller var" dedi. Seçen'in açıklamasında, önceki gün savcının yasayı yanlış yorumladığını, MİT'in görevini yaptığını söyleyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a da yanıt niteliğinde dikkat çekici cümleler yer aldı.
İDDİANAME İDDİASI
Savcıların MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile yakalama kararı verilen MİT eski müsteşarı Emre Taner, müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ve görevli iki MİT mensubu ile ilgili iddianame hazırlığına girdikleri iddia edildi. İddianamenin hazırlanması halinde sanıklarla ilgili suçlamalara ve ele geçirildiği belirtilen güçlü delillere yer verilebileceği, iddianameyi mahkemenin kabul etmesi halinde ise tüm belgeler alenileşebileceği belirtiliyor.
CHP'YE GÖRE BUNDAN SONRASI DİKTATÖRLÜK!
CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, "Gelinen nokta, demokratik hukuk devleti varlığının son kalıntılarının da ortadan kaldırılma noktasıdır. Bundan sonrası, açık keyfilik, denetimsizlik, kısacası diktatörlük düzenidir" dedi.
CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, MYK toplantısı sonrasında yazılı bir açıklama yaptı. MYK toplantısında parti olarak, yargı sistemindeki değişiklikler ile yargıç - savcı sistemi üzerinde yapılan uygulamaların hukuk devleti ilkesini kökten yaraladığı görüşünü bir kez daha vurguladıklarını belirten Güler, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"CHP MYK, yargı sisteminin uğratıldığı değişiklikler ve yargıç – savcı sistemi üzerinde gerçekleştirilen uygulamaların, temel anayasal ilke olan 'Hukuk Devleti İlkesi'ni kökten yaraladığı görüşünü bir kez daha dile getirmektedir. Demokratik devlet ilkesi adına kaldırılması gerektiğini pek çok kez dile getirdiğimiz 'Özel Yetkili Mahkeme' hukuksuzluğuna, kamu yönetiminin üst kademelerinde 'Özel Yetkili Görevlilik' uygulamasının eklendiği görülmektedir. Bu AKP uygulaması, kamu yönetimi düzeninin yasallık ilkesinden uzaklaştırıldığına açık bir kanıt oluşturmaktadır. Gelinen nokta, demokratik hukuk devleti varlığının son kalıntılarının da ortadan kaldırılma noktasıdır. Bundan sonrası, açık keyfilik, denetimsizlik, kısacası diktatörlük düzenidir."
"BAŞBAKAN, KENDİ GLADYOSUNU OLUŞTURUYOR"
CHP Grup başkanvekilleri Muharrem İnce ve Emine Ülker Tarhan, TBMM'de, MİT Kanunu'nda değişiklik öngören teklif hakkında basın toplantısı düzenledi.
Özel yetkili mahkemelerin ötesinde özel yetkili kişilerin oluşturulduğunu ifaden İnce, "Başbakan'ın kurduğu kendi derin devletini koruma altına alma girişimleridir bu, yani Başbakan kendi gladyosunu oluşturuyor. Buradan yeni 'Yeşil'ler çıkar, buradan yeni faili meçhuller çıkar, buradan yeni Aktosunlar çıkar" dedi.
Teklifin AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel tarafından verilmesine de İnce, "Özel kişilere verilen yetki soyadı Özel olan birisi ve herhalde milletvekilliği sona erdikten sonra Recep Özel'in de özel girişimleri de devam edecektir diye düşünüyorum. Geçen dönem bu tür işleri Veysi Kaynak'a yaptırıyorlardı, bir kaynak bulmuşlardı. Veysi Kaynak bu dönem yok. Hükümetin bu tür hukuka uymayan işlerini de herhalde bu dönem Recep Özel'e yaptıracaklar" dedi.
"KİM BU ÖZEL GÖREVLİLER"
"Kim bu özel görevliler?" diye soran İnce, "AKP il başkanları buna dahil mi, Yasin El Kadı buna dahil mi, Zahid Akman özel görevli olacak mı? Remzi Gür özel görevli olacak mı" diye sordu.
"Yeni kişilere, Başbakan'ın adamlarına dokunulmazlık getiriliyor burada" diyen İnce, "Kim bu özel görevliler? Diyelim ki İstanbul Büyükşehir Belediyesinde bir yolsuzluk iddiası var, Başbakan derse bu kişi ben görevlendirdim, benim özel görevlim derse yolsuzlukları da mı buradan koruyacaklar? Bu girişim kaynağını Anayasa'dan almayan bir dokunulmazlık dağıtmaktır" dedi.
"PARGALI'NIN BİLE BÖYLE YETKİSİ YOK"
Muhteşem Yüzyıl dizisindeki Pargalı'yı hatırlatan İnce, "Aklıma şu geliyor. Galiba Sayın Başbakan Muhteşem Yüzyıl dizisini izliyor. Pargalı'nın bile böyle yetkisi yoktu, Pargalı'nın yetkisi bu kadar geniş değildi. Bu kanun teklifinin yürütülen bir soruşturma ilgili olduğu açık. Bu da açıkça yargıya müdahaledir" dedi.
Meclis Başkanı'nın yürümekte olan bir davayla ilgili gensoruyu işleme almadığını kaydeden İnce, "Neden Meclis Başkanı alelacele, incelemeden bunu işleme almıştır. Bu da İçütüzük tartışmalarında Sayın Meclis Başkanına yaptığımız eleştirinin, AKP'nin grup başkanvekili gibi davrandığının bir başka göstergesidir" dedi.
"TEKLİF ERTELENSİN"
Teklifin ertelenmesini öneren İnce, "Dünyada bu yetkiler Kaddafi'de vardı, Saddam'da vardı, Mübarek'de vardı, hepsinin sonunu gördük. Dileğimiz şudur Sayın Başbakan sağlığına kavuşur kavuşmaz Meclis'e gelip bilgi vermelidir, burada yeni bir Dolmabahçe olmamalıdır. Ana muhalefet partisi olarak gerçekleri öğrenmek hakkımızdır. İlla bu gerçekleri öğrenmek için WikiLeaks belgelerini beklemeyelim diyorum" diye konuştu.
BAHÇELİ'YE GÖRE TÜRKİYE'NİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ!
MİT Müsteşerı Hakan Fidan'ın özel yetkili savcı tarafından ifadeye çağrılmasının ardından iktidar partisi tarafından gündeme getirilen kanun değişikliklerine değinen Bahçeli, isim vermeden eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasını hatırlattı.
Bu tutuklanmayı normal karşılayan AKP zihniyetinin, kendisine dokunan yargılama sürecine karşı cephe almaktan çekinmediğini kaydeden Bahçeli, "Bu iki yüzlülüğün daniskasıdır" ifadesini kullandı.
AKP'nin hukuka siyasal emelleri doğrultusunda seferber ederek gerçek emelini ortaya koyduğunu belirten Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, 'Bugün artık milletin yargısı var' sözlerini hatırlattı. Bahçeli, yaşanan sürecin bunun doğru olmadığını ortaya koyduğunu ve bu sözlerin havada kaldığını kaydederek, "Hukuğun kimin arka bahçesi olduğu kimin tetikçisi hakline geldiği gözler önündedir" dedi.
'TÜRKİYE'NİN ÇİVİSİ ÇIKMIŞ'
Hukuka saygısızlık ve kural tanımazlığın bir gün bunu yapanların başına büyük dertler açacağını kaydeden Bahçeli, "Türkiye'nin çivisi çıkmış, ayarlar kaçmış ve düzen temelinden bozulmuştur" ifadesini kullandı.
ERDOĞAN'A TAVSİYE: İFADE VERMELİ
İsim vermeden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın yaşanan sürece ilişkin 'Aklımla izah edemiyorum' sözlerini eleştiren Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a seslendi:
"Emniyet, MİT ve yargı devletin taşıyacı 3 direğidir. Bunlar arasındaki kavga ve kargaşa, Türkiye'yi dönülmeyecek tehlikelerin içine sokacaktır. Çekişlmelere son verekek, aklıselimi hakim kılmanız miletimizin en öncelikili beklentisidir...
Bu nedenle, MİT Müsteşarı'nı koruma altına almanıza gerek yoktur. Kendisi bir an önce ifade vermelidir. Hukuk devleti isek, anayasa ve kanunların herkesi bağlayacağı akıllardan asla çıkarılmamalıdır..."
