MMG Ar-Ge & İnovasyon Zirvesi ve Sergisi - Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, küresel rekabet ile başa çıkabilmenin Ar-Ge ve inovasyonu ön plana çıkararak yaratıcı iş ve yenilik ekosistemi ile mümkün olacağını belirterek, "Küresel rekabette başarının anahtarı değişim, dolayısıyla yenilik olmaktadır.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, küresel rekabet ile başa çıkabilmenin Ar-Ge ve inovasyonu ön plana çıkararak yaratıcı iş ve yenilik ekosistemi ile mümkün olacağını belirterek, "Küresel rekabette başarının anahtarı değişim, dolayısıyla yenilik olmaktadır." dedi.
Büyükdede, MMG tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Ar-Ge & İnovasyon Zirvesi ve Sergisi'nin açılış konuşmasını yaptı.
Büyükdede, içinde bulunulan dönemde ülkeler arasındaki ticari sınırların ortadan kalktığını aktararak, "Bu durum karşımıza klasik rekabetin yanında daha zor olarak tanımlanacak küresel rekabet kavramını ortaya çıkarmıştır. Firmaların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için küresel rekabet ile baş edebilecek etkin stratejiler kapsamında yeniliklere açık olması gerekmektedir. Söz konusu stratejileri ve yenilikleri geliştiremeyen firmaların yaşama ve varlığını devam ettirmesi şansı gün geçtikçe azalmaktadır." diye konuştu.
Bu durumun sadece firmaların sorunu olmayıp devletlerinde de sorunu olmaya başladığını dile getiren Büyükdede, bu nedenle küresel rekabet ortamında sadece firmaların aksiyon almayıp devletlerin de aksiyon alması gerektiğini söyledi.
Büyükdede, küresel rekabet ile başa çıkabilmenin Ar-Ge ve inovasyonu ön plana çıkararak yaratıcı iş ve yenilik ekosistemi ile mümkün olacağını belirterek, "Küresel rekabette başarının anahtarı değişim, dolayısıyla yenilik olmaktadır." dedi.
Yeniliklerin itici gücünün teknolojik gelişimlerden geçtiğine işaret eden Büyükdede, "Teknolojik gelişmeler sektörlerde rekabetin yapısını değiştirerek teknolojiyi geliştiren ülkeleri, teknoloji satın alan ülkeler karşısında daha güçlü kılmaktadır. Bakanlık olarak bu hususu sadece tek boyutlu olarak düşünmeyip, bir bütün olarak beşeri sermaye, teknolojik birikim, yatırımlar ve ölçek ekonomileri gibi hususları bir bütün olarak ele almaktayız." şeklinde konuştu.
"Yıkıcı yenilikler yaratıcı sektörleri beraberinde getirdi"
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Büyükdede, günümüzde ortaya çıkan yıkıcı yeniliklerin konvansiyonel sektörleri ortadan kaldırmaya başlayıp yaratıcı sektörleri de beraberinde getirdiğini belirterek, "Özellikle yıkıcı yeniliklerin hayata geçirilmesi ve katma değeri yüksek olan yaratıcı sektörlerin oluşturulmasındaki en önemli faktör ülkelerin sahip olduğu ortak akıl ve beşeri sermayedir. Beşeri sermayenin güçlü olduğu ülkeler yeniliğin hayata geçirilmesinde ve yaratıcı sektörlerin oluşturulmasında daha etkin ve çevik olabilmektedir." ifadelerini kullandı.
Beşeri sermaye geliştirilmesi hususunun ülkelerin eğitim sistemlerinin ve sivil toplum örgütlerinin etkinliği ile ilişkili olduğuna dikkati çeken Büyükdede, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beşeri sermayenin geliştirilmesi noktasında yükseköğretim sisteminin ve sivil toplum örgütlerinin günümüz koşullarına göre yeniden ele alınması gerekmektedir. Üniversitelerimizi küresel aktörlerle rekabet edecek şekilde yeniden tanımlayıp tasarlayarak girişimci üniversiteleri inşa etmemiz ülkemizin önümüzdeki yıllardaki beşeri sermayesinin gelişmesi açısından önem arz etmektedir.
Yıkıcı yeniliklere ve yaratıcı sektörlere sahip olan ülkelerde teknoloji ve inovasyon alanında çalışanların büyük bir çoğunluğu o ülkelere dışarıdan gelmiş insanlardan oluşmaktadır. Beşeri sermayenin gelişmesindeki diğer önemli faktör ise ülkemizdeki beyin göçünün tersine döndürülmesidir. Beyin göçünün tersine döndürülmesi konusunda, ülkemizden beyin göçünü önlemekten ziyade diğer ülkelerde yetkin beyinlerin ülkemizde istihdam edebilecek kurumsal altyapıya ve kültür değişimine ihtiyaç duyulmaktadır."
Büyükdede, teknolojik birikimin artmasının yolunun bilginin ticarileşmesinden geçtiğini vurgulayarak, "Bilginin ticarileşmesinin önü de girişimci akademisyenlerin var olması ve bu akademisyenlerin ürettiklerinin ürün ve hizmete dönüşmesiyle açılacaktır. Bilginin ticarileşmesindeki en önemli unsurlardan birisi de bilginin fikri haklarının korunmasından geçmektedir." yorumunu yaptı.
"Sertifikasyonda öz yeterlilikle ilgili çalışmaları hızlıca sonuçlandırmamız gerekiyor"
Hasan Büyükdede, küresel pazarlar hedefe alındığında, ülkenin küresel markalar inşa etme zaruriyetinin bulunduğunu belirterek, küresel pazarların yolunun inşa edecekleri yeni ve yaratıcı küresel markalardan geçtiğini söyledi.
Sadece devletlerin vermiş olduğu Ar-Ge teşviklerinin yeterli olmadığına değinen Büyükdede, bu finansmanların oluşturulmasında yatırım fonları, risk sermayeleri ve melek yatırımcıların önemli yer tuttuğunu anlattı.
Büyükdede, ülke olarak kıtaların geçiş köprüsü durumunda olmanın ciddi fırsatları beraberinde getirdiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Bu fırsatlardan birisi de özellikle lojistik alanındaki fırsatlardır. Uzak doğuda üretilen bir ürünün Avrupa ile buluşması için ülkemizden geçmesi gerekmektedir. Bu kapsamda ülkemizi sadece transit geçiş ülkesi ötesinde lojistik üssü olarak konumlandıracak çalışmaları da yürütmekteyiz. Özellikle elektronik ticaretin gelişimi birlikte lojistik kavramı sadece depolama ve taşımanın ötesinde bir hal alıp depolamanın yanında tedarik zincirinin önemli bileşeni haline gelip paketleme, ürünleri kişiselleştirme gibi yeni iş modellerini de içerisine almaya başlamıştır. Bu durum özellikle sanayi bölgelerimizle demir yollarımızın birleşmesi, ortaklaşa iş yapabilmesinin önünü açmaya başlamıştır."
Küresel pazarlarda sertifikasyon engelinin aşılması için de ülkede faaliyet gösteren akreditasyon, sertifikasyon ve uygun denetimi faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşların yenilik ekonomisi ve yaratıcı sektörlere göre revizyonunun önem arz ettiğini vurgulayan Büyükdede "Bu kapsamda ülke olarak sertifikasyonda öz yeterlilikle ilgili çalışmaları hızlıca sonuçlandırmamız gerekiyor." bilgisini verdi.