Mölln'deki Neonazi Saldırısında Hayatını Kaybedenler Anıldı
ALMANYA'NIN Schleswig-Holstein Eyaletine bağlı Mölln kentinde 24 yıl önce Lars Christiansen ve Michael Peters isimli iki neonazinin kundaklandığı evde yanarak can veren Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) düzenlenen törenle anıldılar.
ALMANYA'NIN Schleswig-Holstein Eyaletine bağlı Mölln kentinde 24 yıl önce Lars Christiansen ve Michael Peters isimli iki neonazinin kundaklandığı evde yanarak can veren Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) düzenlenen törenle anıldılar.
Saldırıda annesi Bahide Arslan, kızı Yeliz Arslan ve yeğeni Ayşe Yılmaz'ı kaybeden Faruk Arslan anma töreninde hoşgörü, dayanışma ama aynı zamanda ırkçılıkla tavizsiz mücadele edilmesi noktasında mesajlar verdi.
Yakın Alman tarihine adı "Mölln Vahşeti" olarak geçen ve tüm dünyada yankı uyandıran ırkçı katliamın 24. yıldönümü nedeniyle yapılan anma törenine, vahşette annesi, kızı ve yeğenini kaybeden Faruk Arslan'ın konuşması damga vurdu.
"Vahşet Mölln tarihine kazındı"
Mölln Belediye Başkanı Jan Wiegels, T.C. Hamburg Başkonsolosu Fatih Ak ve Schleswig-Holstein Türk Toplumu Başkanı Dr. Cebel Küçükkaraca'nın yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katıldığı anma etkinliği Mölln Fatih Camisindeki okunan mevlitle başladı. Ardından hep beraber Mühlen Caddesindeki evin önüne gidilerek çelenkler bırakıldı ve saygı duruşu yapıldı. Buradan Ratzebuger Caddesine geçilerek orada da anıt taşın önünde saygı duruşu yapıldı.
Daha sonra Mölln Etkinlik Merkezine geçildi. Belediye Başkanı Wiegels yaptığı konuşmada, "Vahşet Mölln'ün tarihine kazındı. Katledilenleri asla unutmamak,
bizim boynumuzun borcudur. Almanya'da giderek artan ırkçılık ve aşırı sağ şiddeti endişe verici. Resmi 2015 verilerine göre ırkçı suçlar son yılda yüzde 35 arttı. 2015'de ırkçı motiflerle 13 binin üzerinde suç işlendi. Mölln'de yaşananın hiç bir yerde yaşanmaması için hepimiz ırkçılığa karşı tavrımızı koymalıyız" dedi.
"Güven kaybı yaşanıyor"
Başkonsolos Fatih Ak, Mölln'da yaşanan acının 24 yıl sonra kuvvetini kaybetmediğini ifade ederek, "Irkçıların amacı hoşgörü ve ortak yaşamı bozmaktır. En az açık saldırılar kadar günlük dışlanmalar ve ayrımcılıklar da ırkçılığın toplumda yer etmesine yol açmaktadır. Son olarak NSU cinayetlerinde 10 yıl boyunca katiller ırkçılar arasında değil, kurban yakınları arasında aranması, Türklerin ve diğer göçmenlerde çok önemli güven kaybına neden olmuştur. Türklerin devletten beklediği ırkçı cinayetlerin tüm bağlantıları ve suç ortaklarıyla eksiksiz ortaya çıkarılmasıdır. Kaybedilen güven ancak bu şekilde tekrar kazanılır" diye konuştu.
Dr. Cebel Küçükkaraca da konuşmasında aynı noktaya vurgu yaparak, toplumdaki yapısal ırkçılığa dikkat çekti.
"Irkçılıkla mücadelede el ele vererek gücümüzü birleştirmeliyiz"
Anma törenindeki en dikkat çeken konuşmayı Faruk Arslan yaptı. Neonazilerin katlettiği annesi Bahide Arslan'ın tüm kentte yardımseverliğiyle tanındığı söyleyen Faruk Arslan, "Annemin kapısı herkese açıktı. Herkesin yardıma koşardı. Soframızda misafir etmediği Möllnlü yoktur. O bir tek benim değil, tüm Möllnlülerin annesiydi. Belki onu yakarak öldüren dahi soframızda oturmuştur. Annem kimseye bir kötülük yapmadı, hep çalıştı. Bu ülkenin kalkınmasında katkısı oldu. Annemi, biricik kızımı, yeğenimi bizden alanları asla affetmeyeceğiz. Arslan, Avcı, Genç, Bektaş, Taşköprü, Yozgat ve diğer birçok ırkçı şiddet kurbanı ailelerin yaşadığı dinmeyen acıyı kimse bir daha yaşamasın. Büyük bir endişeyle ırkçıların tekrar güçlendiğini, partilerinin oylarını artırdıklarını izliyorum. Bizler tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakarak, ırkçılıkla mücadelede el ele vererek gücümüzü birleştirmeliyiz. Bu toplum hepimizin. Mölln benimde vatanım. Öyle düşünmeseydim bugün burada olmazdım. Irkçılara karşı ortak mücadele vermezsek, meydan onlara kalır" şeklindeki duygusal konuşması büyük alkış aldı. Belediye Başkanı Wiegels ve Başkonsolos Ak, Faruk Arslan tutkulu konuşması nedeniyle tebrik ettiler.
Mölln'de ne olmuştu?
23 Kasım 1992'de Mölln'de önce 39 Türk'ün oturduğu Ratzeburger Caddesindeki evi, bir kaç dakika sonra da Arslan ailesinin oturduğu Mühlen Caddesindeki evi kundaklayan Lars Christiansen ve Michael Peters isimli iki Neonazi daha sonra polisi arayarak „Heil Hitler" dediler. İlk kundaklanan evde onlarca vatandaşımız yaralanırken, can kaybı olmadı. Ancak Mühlen Caddesindeki evde Bahide Arslan (51), Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) hayatını kaybetmiş, Nazım Arslan, Hava Arslan, Ayten Arslan, İbrahim Arslan, Emrah Arslan ve Namık Arslan pencereden atlayarak ağır yaralı olarak kurtuldular. 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Christiansen 7 yıl, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Peters 15 yıl yattıktan sonra serbest kaldılar.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
Törenden görüntü
Konuşmalar