Haberler

Mucize Kitabın Muhteşem Hattı

Güncelleme:
Abone Ol

Kur'an-ı Kerim'in ilk yazı türü kûfi konseptinde düzenlenen dünyanın en kapsamlı sergisi "Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: KÛFİ" İstanbul'da Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde açıldı.

Sergide Geç Emevi ve Abbasi dönemine ait Kur'an yaprakları, rulo Kur'an'lar ve cilt örnekleri ile 15. yüzyıla kadar İslam coğrafyasında hazırlanan, her biri birer başyapıt niteliğindeki Kur'an-ı Kerim'ler sergileniyor. Sergi 10 Mayıs 2016'ya kadar açık olacak.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayesinde, İslam Kültür Sanat Platformu (İKSP) tarafından Türk Hava Yolları'nın katkıları ile düzenlenen "Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: KÛFİ" Sergisi açılışı, 5 Mart 2016'da İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in katılımları ile gerçekleşti. Kur'an-ı Kerim'in ilk nüshalarının kaleme alındığı kûfî hat konseptindeki Türkiye'nin ve dünyanın bu en kapsamlı sergisinde; 8. yüzyıldan 15. yüzyıla uzanan süreçte İslâm coğrafyasında ortaya konan başyapıt niteliğindeki Kur'an-ı Kerimler, Kur'an yaprakları, rulo Kur'anlar, cüzler ve ciltler olmak üzere yaklaşık 150 eser ziyaretçisiyle buluşuyor.

Kûfî hatlı Kur'an-ı Kerim'lerin ilk nüshaları sergide

Sergide hattatların, Allah Kelamı olan Kur'an-ı Kerim'i manası ve lafzına yakışır bir güzellikte, adeta bir ibadet coşkusuyla yazmış oldukları kûfî hatlı Kur'an nüshaları yer alıyor. Sergilenmekte olan Kur'an-ı Kerim'ler, aynı zamanda üzerindeki kayıtlar ve mühürler açısından da birer belge niteliğinde. İslâm coğrafyasında ortaya konan başyapıtlarla kûfî hattın gelişimi ele alınıyor. Ayrıca, bilinen ilk vakıf kayıtlarında bulunan Kur'an yaprakları ile Celayiri, Memluk, Osmanlı sultanlarının saray atölyelerinde restore edilerek ciltlenen Kur'an nüshalarına yer veriliyor. Hz. Peygamberin en büyük mucizesi olan Kur'an-ı Kerim'in ilk nüshalarına ağırlıklı olarak yer verilen sergiye, Kutlu Doğum Haftası'nda da yoğun ilginin olması bekleniyor.

İslâmiyet'in hoşgörüsünü en güzel şekilde yansıtıyor

Son zamanlarda çatışmalar ekseninde oluşturulmaya çalışılan şiddet içerikli İslâm algısına karşın, tarih boyunca ortaya konan binlerce sanat eseri, İslâmiyet'in hoşgörüsünü en güzel şekilde yansıtıyor ve günümüze taşıyor. Bu sanat eserleri arasında en fazla nüshası hazırlanan kitap olan Kur'an-ı Kerim, tartışmasız her dönemde İslam kitap sanatının başyapıtı oldu. Yüzyıllar boyunca hattatların, müzehhiplerin (tezhip sanatçıları) ve mücellidlerin (cilt ustaları), büyük bir hüner ve sabırla hazırladıkları Kur'an-ı Kerim nüshalarının erken dönem örneklerinin yer aldığı bu sergi ile İslâm medeniyetinin doğru anlaşılması için farkındalık yaratmak ve böylece oluşturulmaya çalışılan yanlış algının önüne geçmek amaçlanıyor.

10 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilir

"Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: KÛFİ" Sergisi, dünya üzerinde en fazla nüshası hazırlanan kitap olan Kur'an-ı Kerim'in sanatsal açıdan en ihtişamlı örneklerinden oluşuyor. 5 Mart – 10 Mayıs tarihleri arasında iki ay boyunca açık kalacak sergi, İslam Sanatının nadide parçalarını kapsıyor. Serginin bilim kurulunda Prof. Dr. Tayyar Altınkulaç, Doç. Dr. Süleyman Berk, Yard. Doç. Dr. Kamil Yaşaroğlu ve Sevgi Kutluay gibi birbirinden değerli isimler yer alıyor.

Bu alanda düzenlenmiş en kapsamlı sergi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da ziyaret etmesi beklenen "Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: KÛFÎ" Sergisi, bu alanda düzenlenmiş en kapsamlı sergi olma özelliğini taşıyor. Proje Genel Koordinatörlüğünü Abdülkadir Özkan'ın, küratörlüğünü Sevgi Kutluay üstlendiği sergiyi İslam Kültür Sanat Platformu düzenliyor.


İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde
Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan, Türk ve İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir. 19. yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan'ın en önemli yapılarından biri olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde yer alan imaret binasında, 1914'te, "Evkaf-ı İslâmiye Müzesi" (İslâm Vakıfları Müzesi) adı ile ziyarete açılmış, Cumhuriyetin ilanından sonra ise bugünkü adını almıştır. Uzun süre Süleymaniye Külliyesi'ndeki imaret binasında yer alan müze, 1983'te Sultanahmet Meydanı'nın batısında yer alan İbrahim Paşa Sarayı'na (16. yüzyıl) taşınmıştır.


Kaynak: Bültenler / Güncel

İstanbul Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title