Muğla'da İsmail Hakkı'nın Bilimsel Mirası Projesi Desteklenecek
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi tarafından yürütülen proje, Milaslı İsmail Hakkı'nın eserlerini Latin alfabesine çevirerek geçmiş Türk bilim insanlarının katkılarını gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor.
Muğla'da, "Çok Kimlikli ve Yönlü Bir Osmanlı Münevveri Doktor Milaslı İsmail Hakkı'nın Bilimsel Mirası" projesi, TÜBİTAK 3005 - Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı kapsamında desteklenecek.
Projenin yürütücüsü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Türk Dili Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebubekir Eraslan, AA muhabirine, geçen yıl ekim ayında başlayan projeyle amaçlarının Muğla'nın yerel bir değerini ulusala, daha sonra da evrensele taşımak olduğunu söyledi.
Başvurularının geçen yıl TÜBİTAK tarafından kabul edildiğini belirten Eraslan, "Bu proje kapsamında, İsmail Hakkı'nın tüm eserlerini Latin alfabesine çevirerek, bilimsel mirasından herkesin faydalanmasını amaçladık. Hedefimiz, geçmişteki Türk bilim insanlarının bilim tarihine yaptığı hizmetleri ortaya çıkarmak ve bunu genele yaymak." diye konuştu.
Eraslan, Milaslı İsmail Hakkı'nın dil bilimi, tıp tarihi ve Türk tarihi açısından önemi bulunduğuna dikkati çekti.
Milaslı İsmail Hakkı'nın ilk olarak dil bilimi açısından önemine değinen Eraslan, "1914'te Enver Paşa Latin alfabesinde bir değişiklik yapmak istemediğinden Arap alfabesinde ıslah yapılmasını istiyor. Bunun öncesinde kamuoyunda bir tartışılma ve Milaslı İsmail Hakkı'nın önerdiği harf sistemi evresi var. Bu 8 ünlü harf üzerine ve Arap alfabesinin ayrı ayrı yazılmasıyla ilgili bir sistem. Enver Paşa bunu 6 ay süreyle kullanıyor fakat savaş çıkması nedeniyle bu yazı devam etmiyor." diye konuştu.
İkinci öneminin de tıp tarihi açısından olduğuna dikkati çeken Eraslan, şöyle konuştu:
"Kendisi nerede salgın varsa Beyrut, Şam, Kütahya ve Antalya'ya giderek salgın hastalıkları yok ediyor. Buna yaparken de Batı literatüründe neler yapılmış bunları okuyor ve güncel, çağdaş bilgilere göre tedavi yöntemleri gerçekleştiriyor. 1910 yılında dönemin İçişleri Bakanı Talat Paşa onu Kütahya'daki bir salgını önlemek için gönderiyor. O dönem Kütahya'da Rum tebaa arasında olan veba salgınını önlüyor. 1920'den 1926'ya kadar Sağlık Bakanlığının Teftiş Kurulu ikinci başkanlığını yapıyor. Kendisi aynı zamanda bir sağlık bürokratı."
Üçüncü öneminin ise Türk tarihi açısından olduğuna dikkati çeken Eraslan, kendisinin İzmir işgal edildiğinde İstanbul'da ikinci Sultanahmet mitinginde konuşma yapanlardan biri olduğunu anlattı.
Eraslan, gelecek yıl tamamlanacak projeyi genele yaymak amacıyla hazırladıklarını ve üniversite yayınları arasında 3 cilt olarak kitabının çıkacağını dile getirdi.
