Muğla - Köyden Çıkan Küçük Okçular Madalya Bırakmadı - 1
Köyden çıkan küçük okçular madalya bırakmadı MUĞLA'da okçuluk sporuyla uğraşan Dr. Ejder Sönmez'in 4 yıl önce aile hekimi olarak atandığı Yatağan'ın bir süre önce mahalleye dönüştürülen Bencik Köyü'ndeki büyük bölümü kız 18 ortaokul öğrencisinden oluşturduğu okçuluk takımı hedefi 12'den vuruyor.
Köyden çıkan küçük okçular madalya bırakmadı
MUĞLA'da okçuluk sporuyla uğraşan Dr. Ejder Sönmez'in 4 yıl önce aile hekimi olarak atandığı Yatağan'ın bir süre önce mahalleye dönüştürülen Bencik Köyü'ndeki büyük bölümü kız 18 ortaokul öğrencisinden oluşturduğu okçuluk takımı hedefi 12'den vuruyor. İmkansızlıklar içinde 4 yıldır çalışan öğrenciler Muğla Spor Kulubü'nün lisanslı sporcu olarak katıldıkları müsabakalarda bugüne kadar 43 madalya kazanıp, 12 Türkiye rekoruru kırarak, büyük bir başarıya imza attı. Sporcuların şimdiki hedefleri ise Milli Takım'a girebilmek.
Doktor Ejder Sönmez, 2007 yılında okçuluk sporuyla tanıştı. Muğla'da 3 yıl bu sporla uğraşan Dr. Sönmez, aile hekimi olarak 2011 yılında Yatağan İlçesi 18 kilometre mesafedeki 1800 nüfuslu Bencik Mahallesi'ne tayin oldu. 3 Nolu Bencik Aile Sağlığı Merkezi'nde görev yaptığı dönemde Dr. Sönmez, bir süre uzak kaldığı bu sporu çocuklara da sevdirmek için kolları sıvadı. 167 öğrencinin eğitim gördüğü Bencik Ortaokulu'ndan aralarında kimsesiz ve ailesinin maddi durumu iyi olmayanlarında bulunduğu yaşları 11 ile 14 arasında değişen 16'sı kız 18 öğrenciyi seçen Dr. Sönmez, mahalledeki eski tütün deposu ve sağlık ocağının bahçesinde okçuluk eğitimi vermeye başladı. Dört yıl boyunca haftanın 7 günü eğitim alan öğrenciler, attığını vurmaya başladı.
Muğla Spor Kulübü'nün lisanslı sporcusu olarak dört yıl içinde katıldıkları Okçuluk Makaralı Yay Müsabakaları'nda 11-12 ve 13-14 yaş kategorilerinde toplam 43 madalya kazanıp, 12 Türkiye rekoru kıran öğrenciler, Muğla'nın gururu oldu.
Bencikli öğrenciler, son olarak geçen 5-8 Mart 'ta Bursa'da 652 sporcunun katılımıyla yapılan Okçuluk Minikler Salon Türkiye Şampiyonası'nda takım halinde iki Türkiye şampiyonluğu elde edip, toplamda 8 altın, 3 gümüş ve 1 de bronz olmak üzere 12 madalya kazandı. Şampiyonada ayrıca 6 da Türkiye rekoru kırdılar.
"EJDER HOCA HAYATIMIZ DEĞİŞTİRDİ"
Katıldığı müsabakalarda 3 kez rekor kırarak Türkiye şampiyonu olan 14 yaşındaki 8. sınıf öğrencisi Tuğba Çaylı, "Daha önce köyümüzde sadece erkekler futbol oynar, kızlar okula gider boş zamanlarında ev işlerine annelerine yardım ederlerdi. Ejder Hoca ile tanışıp okçuluk antrenmanlarına başlayıp, müsabakalara katılınca hayatımızın akışı değişti. Dünyaya bir başka türlü bakmaya başladık. Şimdi amacımız kırdığımız rekorlar ve şampiyonlukların ardından 16 yaşında Milli Takım'a girerek ülkemizi uluslararası yarışmalarda başarı ile temsil etmek" dedi.
ARKADAŞLARINA DA ÖRNEK OLDU
Bencik'te okçuluk sporu ile dört yıl önce ilk tanışan isim olan 14 yaşındaki 8. Sınıf öğrencisi Emircan Haney, "Çalışmalara, antrenörümüz Ejder Sönmez ile birebir başlamak benim için büyük şans oldu. Sağlık ocağı bahçesinde 3 yıl boyunca antreman yaptık. Önce bölgesel, ardından da ulusal çaptaki müsabakalara katılıp, dereceler elde ettim. 2 Türkiye birinciliği, 2 ikincilik ve 3 de üçüncülük kazandım. Türkiye rekoru kırdım. Okçuluğa başlamadan önce ne yapacağımızı bilemezdik. Beni gören okul arkadaşlarımda bu spora merak sardı. Onlarda bizimle antremanlara başladı. Doğrusu köyde kısıtlı imkanlarla çalıştığımız için bu kadar büyük başarılarıyı aslına bakarsanız ben de beklemiyordum. Şu an takım arkadaşlarımla beraber okuldan arta kalan tüm zamanızı ok atarak geçiriyoruz" dedi.
"SPORA BAŞLAMAM OKULDAKİ BAŞARIMI DA YÜKSELTTİ"
İki yıl önce okçuluğa başlayan ve bu yıl Türkiye birinciliğini kazan 12 yaşındaki Sevda Yaka da "Okuldaki arkadaşlarımın başarısı beni de bu spora çekti. Bu yıl ilimize altın madalya kazandırdım. Bu spora başladıktan sonra derslerimdeki başarı oranımda arttı. Çünkü spor sayesinde disiplinli olmayı, daha çok çalışınca daha çok başarılı olacağımızı gördüm. Bu nedenle okçuluk sporuna devam edip, kendimi geliştirerek daha ileri düzeylere çıkarmam için ne gerekiyorsa yapacağım" diye konuştu.
ABLASINA ÖZENİP OKÇULUK SPORUNA BAŞLADI
Takıma yeni katılan 11 yaşındaki Ceyda Kömür de ablası Sena'nın katıldığı iki ulusal çaptaki yarışmadan bir gümüş ve bir bronz madalya ile döndüğünü belirtip, şunları söyledi: "Ablamın bu başarısı benim de bu spora ilgimi arttırdı. Onların çalışmalarını izlerken özeniyordum. Bir ay önce Ejder Hocam, beni de aralarına aldı. Bir ay içinde çok şey öğrendim. Çok hızlı bir şekilde kendimi geliştiriyorum. Ejder Hocam ve ablamın da bana destek oluyor. Bu nedenle bu sporu devam ettirebileceğimi düşünüyorum."
11 yaşındaki Buket Çamlı da ablasına Demet Çamlı'ya özenip, okçuluğa başladığını söyledi.
"İMKANSIZLIKLARI BAHANE ETMEDİK"
Okçuluk sporunun öğrencilere sevdirip, başarının yakalanmasını sağlayan Dr. Ejder Sönmez, bunda imkansızlık ve içinde bulundukları şartları asla bahane olarak kabul etmemelerinin ve çok çalışmalarının rolünün büyük olduğunu söyledi. Sırada kendileriyle antremanlara katılmak için bekleyen 20 öğrencinin olduğuna dikkati çeken Sönmez, "Bu yola çıktığımızda kendime ait bir yay ve 6 okumuz vardı. Bir yıl boyunca 6 çocuğumuzla bu şekilde çalıştık. Daha sonra öğrenci sayımız artınca ve Muğla Spor Kulubü'nün lisanslı sporcuları olunca imkanlarımız daha da arttı. Kaymakamlık, Belediye, Muğlüa Spor Kulübü ve okul yönetimi çocuklarımıza sahip çıkıp, bugüne kadar yaklaşık 90 bin liralık okçuluk sporu için gerekli malzemeleri temin etmemizi sağladı. Ulusal düzeyde sponsorluk temin edebilirsek iki yıl içerisinde bir çok sporcumuzu önce Milli Takım'a göndermemiz ardından da Avrupa Şampiyonası ve Olimpiyatlarda başarı sağlamamız hayal değil. Çocuklarımız, bunu başarabilecek yetenekte olduklarının kanıtladılar" diye konuştu. Sağlık Bakanlığı tarafından geçen 14 Mart Tıp Bayramı'nda "Yılın Doktoru" da seçilen Sönmez, okçuluktaki başarılarını uluslararası alana taşımak için daha çok çalışacaklarını da kaydetti.