Müjdat Gezen Sanat Merkezi Kundakçısından Akılalmaz Savunma: Eşime de Göz Dikebilir
Müjdat Gezen Sanat Merkezi kundakçısı Mehmet Ali Aligül, "Ben kendimi Osmanlı torunu olarak kabul ederim. Abdülhamit Han'ın torununa göz dikiyorsa yarın benim eşime de göz dikebilir" dedi.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ni (MGSM) kundaklayan ve hakkında "mala zarar verme" ve "kasten yangın çıkarma" suçlarından 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Mehmet Ali Aligül hakim karşısına çıktı.
Kadıköy Fahrettin Kerim Gökay Caddesi'nde bulunan MGSM'nin giriş kapısında 20 Şubat'ta gece saatlerinde kundaklama olayı meydana geldi. Merkezi kundakladığı iddiasıyla olaydan 2 gün sonra gözaltına alınan Mehmet Ali Aligül tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkemeden serbest bırakıldı. Serbest bırakılma kararının ardından hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan servis şoförü Aligül 24 Şubat tarihinde tutuklandı.
9 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENDİ
Habertürk Haber Merkezi'nden Arzu Kaya'nın haberine göre, Müjdat Gezen'in bir televizyon programında Abdulhamit'in torunu hakkında söylediği sözler nedeniyle suçu işlediğini söyleyen Mehmet Ali Aligül hakkında "mala zarar verme" ve "kasten yangın çıkarma" suçlarından 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Şüphelinin suçu "haksız tahrik" tahrik altında işlediği belirtilen iddianamede, cezada dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirim yapılması talep edildi. MGSM idari şefi Mehmet Atila Sarıkayalı da sanıktan şikayetçi oldu, davada müşteki sıfatıyla yer aldı.
"ÇOK ZORUMA GİTTİ"
Anadolu 49. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Ali Aligül, müşteki Mehmet Atilla Sarıkayalı ve avukatı katıldı. Duruşmada Sarıkayalı'nın avukatı Celal Ülgen, Müjdat Gezen'in de davaya katılma talebi olduğunu belirtti. Kimlik tespitinin ardından savunmasına "Ben Osmanlı aşığı birisiyim" diye başlayan Mehmet Ali Aligül, "Osmanlının her şeyine hayranım. O gün Facebook'ta bir video izledim. Görüntülerde Yılmaz Özdil ve Müjdat Gezen arasında geçen bir diyalog vardı. İzleyiciler de bulunuyordu. Diyalogda Gezen'in, Osmanlı sultanlarından Abdülhamit Hanın torunu olduğunu söylenen bir bayan hakkında uygunsuz konuşmalarını dinleyince beynimden vurulmuşa döndüm. Öfkelendim. Çok zoruma gitti. Bizim etiğimize ters konuşmalardı. 90 milyon kişi izliyor. Orada insanlar alkışlıyor. Yediremedim. Ben kendimi Osmanlı torunu olarak kabul ederim. Abdülhamit Han'ın torununa göz dikiyorsa yarın benim eşime de göz dikebilir" dedi.
"REFERANDUMLA İLGİSİ YOK"
Mahkeme hakiminin 2. Abdülhamit'in torununu tanıyıp tanımadığını sorması üzerine sanık, "Hayır tanımam. Bayanla tanışıklığım ve yakınlığım olmasa da tam olarak anlayamadığım bir hisle MGSM merkezine gittim" diye cevap verdi. Hakim Gökhan Pala bu sefer de "Binayı yakmak mıydı amacın?"diye sordu. Sanık Aligül ise, "Benim 4 çocuğum var kimseye zarar veremem. Gittiğimde 1 litre kadar benzin döktüm. O sırada eşim arayıp nerede olduğunu sordu. Serviste olduğumu söyledim. Telefonu kapatınca vazgeçtim. O sırada o konuşma ve alkış sesleri yeniden kulağıma geldi. Çakmakla yaktım. Ne yaptığımı bilemedim. Yaptığımın yanlış olduğunu anladım. Konunun referandumla da alakası yok. Tamamen Müjdat Gezen'in atalarımızı aşağılamasından dolayıydı. Bakmakla yükümlü olduğum 4 çocuğum var. Bu olay öncesi herhangi bir suça karışmadım. Olay keşke yaşanmasaydı. 30 bin lira zarardan bahsediliyor. Bu rakamı ödeme gücüm yok. Ancak makul bir rakam talep eder ve taksitle ödeme imkanı verirse zararı gidermek isterim. Sizden ve Türkiye'den özür diliyorum" dedi.
"KENDİMİ CAN HAVLİYLE DIŞARI ATTIM"
Duruşmada tanık olarak dinlenen MGSM bekçisi Mahmut Aksu olay günü sanat merkezinin içinde televizyon izlediğini belirterek, "Alevler parlayınca kendimi can havliyle dışarı attım. O an anlamadım ama ayaklarımda yanma oldu. Bahçe hortumu ile yangına müdahale ettim" diye olay gününü anlattı. Olaya ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinin izlendiği duruşmada avukat Celal Ülgen binanın kapısının kullanılmaz hale geldiğini belirterek, "Kapıyı saklıyoruz, içeride sergiliyoruz" dedi.
Mahkeme, Müjdat Gezen'in davaya katılma talebinin kabulüne, sanık Aligül'ün tutuklama koşullarının ortadan kalkmadığı gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.