Mültecilerin Mesleki Eğitim İhtiyaç Raporu Açıklandı
Diyarbakır'da Büyükşehir Belediyesi, Meksa Vakfı ve ve Beraberce Derneği işbirliğiyle uygulanan "Mülteci ve Sığınmacı Topluluklar İçin Kamu Sivil Toplum İşbirliği Ağı Projesi"nin kapanış programı yapıldı.
Diyarbakır'da Büyükşehir Belediyesi, Meksa Vakfı ve ve Beraberce Derneği işbirliğiyle uygulanan "Mülteci ve Sığınmacı Topluluklar İçin Kamu Sivil Toplum İşbirliği Ağı Projesi"nin kapanış programı yapıldı.
Bir otelde düzenlenen programda, proje kapsamında Diyarbakır, İstanbul ve Ankara'da yürütülen çalışma sonucu hazırlanan mültecilerin mesleki eğitim ihtiyaç raporu açıklandı.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün Ağustos 2018 verilerine göre hazırlanan raporda, Türkiye'de 3 milyon 552 bin Suriyeli bulunduğu, "geçici koruma" kapsamında Diyarbakır'da 32 bin 725, İstanbul'da 554 bin 655 ve Ankara'da 96 bin 164 kayıtlı mülteci bulunduğu belirtildi.
Raporda ayrıca mültecilerin kriz karşısında en ağır bedeli ödeyen ve en ağır yükü taşıyan kesim olmaya devam ettiği değerlendirmesinde bulunuldu.
"Vasıflı olalım diye çabalıyorlar"
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, programda yaptığı konuşmada, Türkiye'de yaklaşık 4 milyon Suriyeli bulunduğunu söyledi. Sığınmacıların Türkiye'yi güvenli bir ülke olarak gördüğünü belirten Palandöken, "Dünyanın hiçbir milleti ve Avrupa, sayıları binlerle ifade edilen rakamlara ev sahipliği yapamazken Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ülkemizde bu misafirlerimiz 4 milyon değil, 400 milyon da olsa onları misafir ederek şefkat ve merhametle gelecekleri açısından önemli çalışmalar yapılacak." dedi.
Palandöken, Diyarbakır'ın 32 bin Suriyeliyi misafir ettiğini dile getirerek Türkiye'nin de yaklaşık 4 milyon Suriyeliyi misafir ederek ne kadar büyük bir ülke olduğunu gösterdiğini vurguladı.
"4 milyon misafir bizim kardeşlerimiz ve sınır komşularımızdır. Yurtlarından kopup ülkemize gelen, 'İş, AŞ buluruz, mesleklerimizi icra ederiz, eğitimimizi tamamlarız, bir gün kendi ülkemize döndüğümüz zaman da vasıflı olalım' diye çabalıyorlar. Bu güzellik de ülkemize nasip oldu." diyen Palandöken, bu ev sahipliğinin Türkiye'yi uluslararası arenada önemli bir noktaya taşıdığına işaret etti.
Palandöken, bu misafirlerin istihdamıyla ilgili meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve kamunun el ve gönül birliği yapmasının önemini aktardı.
"Türkiye, 4,7 milyonu aşan yabanca kitleye ev sahipliği yapmaktadır"
İl Göç İdaresi Müdürü Sercan Aydın, Türkiye'nin göç hareketliliği konusunda çevresinde yaşanan siyasi istikrarsızlıklara kayıtsız kalmadığını belirterek "Türkiye, 190 farklı ülkeden 4,7 milyonu aşkın yabanca kitleye ev sahipliği yapmaktadır. Ülkemiz geçmişte göç alanında transit ülke konumundayken, yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrarla hedef ülke konumuna gelmiştir." diye konuştu.
Suriye'de yaşanan sürece değinen Aydın, dünyanın büyük oranda yaşanan göç hareketini engellediğini ya da kendi topraklarından uzak bir yerde tutma tutumu içerisinde olduğunu, Türkiye'nin ise açık kapı politikası izlediğini anlattı. Aydın, şunları söyledi:
"2019 yılı göç politikamızdaki uyum politikası birkaç stratejik hedefe dayanmaktadır. Bunlardan biri de toplumsal uyumdur. Toplumsal uyum, göçmenlere yönelik toplumsal kabul düzeyinin arttırılması halkımızın göç ve göçmen olayına algısının yönlendirilmesi, göçmenlerin eğitim hizmetlerinden faydalanması, yüksek öğretime erişimlerinin sağlanması, göçmenlerin sağlık hizmetlerine erişiminin maksimum seviyede sağlanmasını amaçlıyor."
Meksa Vakfı Diyarbakır Şube Başkanı Sertaç Işık, 6 ayda tamamladıkları proje hakkında bilgi vererek destek sunan kurumlara teşekkür etti.
Beraberce Derneği Başkanı Ayşe Öktem, medeniyetlerin göç ile geliştiğine dikkati çekerek "Suriye'den bu kadar çok kişinin Türkiye'ye gelmesinin bizim için ne kadar büyük bir iyilik, ne kadar büyük bir şans ve ne kadar büyük bir imkan olduğunu anlayabiliriz." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından mültecilerin mesleki eğitim ihtiyaç raporuna ilişkin sunum yapıldı.
Filiz Serdar, yaptığı sunumda Türkiye'de bulunan Suriyelilerin yüzde 49'unun kadın, yüzde 51'inin de erkek olduğunu, kadın katılımcıların yüzde 36'sının Ankara'da, yüzde 31'inin Diyarbakır'da, yüzde 33'ünün ise İstanbul'dan olduğunu aktardı.
Okuma yazma bilmeyen katılımcı oranının ankete katılanların yüzde 6'sını oluşturduğunu, okuma-yazma bilenlerin oranı olan yüzde 94'lük pay içinde en çok lise mezunlarının olduğunu vurguladı. Serdar, rapora ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Okuma yazma bilenlerin içinde en az payı yüzde 1,4 ile lisansüstü eğitim alanlar oluşturmaktadır. Kadınların yüzde 93'ü erkeklerin yüzde 95'i okuma yazma bilmektedir. İl bazında Türkiye'de geçerli bir diplomaya sahip olma oranı Ankara yüzde 9, Diyarbakır ve İstanbul'da yüzde 5'tir. Ankete katılanların yüzde 21'i mesleki bir eğitim aldığını belirtirken, anket sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 95'i bir mesleki beceri kursuna katılmak istediğini iletmiştir. Bilişim teknolojileri yüzde 38'lik oran ile en çok gitmek istedikleri meslek kursları başında yer almaktadır. Daha sonra sırasıyla kuaförlük ve giyim-üretim gelmektedir. Katılanların yüzde 73'ü dil sorununu en büyük engel olarak görürken, ikinci büyük sıkıntı ise yüzde 56'lık oranla yasal prosedürün uzun ve karmaşık oluşudur."
Programa, Diyarbakır Vali Yardımcısı Ahmet Naci Helvacı, AK Parti milletvekilleri Oya Eronat ve Ebubekir Bal ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.