Mustafa Kemal Atatürk, Paris'te Anıldı
- Mustafa Kemal Atatürk, Paris'te anıldıPARİS - Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 79'uncu yılında Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen törenle anıldı.
- Mustafa Kemal Atatürk, Paris'te anıldı
PARİS - Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 79'uncu yılında Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen törenle anıldı.
Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği'ndeki tören, bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk'ün vefatının 79. yıl dönümü vesilesiyle gönderdiği mesajı okundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı:
"Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'i ebediyete irtihalinin 79. yıl dönümünde saygıyla yad ediyorum. Gazi Mustafa Kemal, önderlik ettiği istiklal mücadelemiz, elde ettiği eşsiz zaferler ve milletimizi müşterek bir ideal etrafında birleştirerek kurduğu cumhuriyetimiz ile tüm dünyanın takdirini kazanmış kahraman bir asker, saygın bir liderdir.
Gazi Mustafa Kemal'i tarihe iz bırakan bir komutan ve lider yapan en büyük özelliği, milletine duyduğu sonsuz güven ve inancıdır. Aziz milletimiz, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde 1919'da başlayıp 1923'te cumhuriyeti kurarak taçlandırdığı büyük mücadelede bizleri vatansız bırakmak isteyenleri kanıyla, canıyla, yüreğiyle durdurmuştur. İstiklal mücadelemizde vatanını ve bayrağını kahramanca savunan, tüm zorlu koşullara rağmen geleceğine ve iradesine sahip çıkan aziz milletimiz, bugün de ülkemize yönelik tüm saldırıları bozguna uğratacak azim ve kararlılığa sahiptir.
Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu ve gençlere emanet ettiği cumhuriyetimizi tam bağımsız olarak ilelebet muhafaza etmek, sürekli daha ileriye taşımak ve 2023 hedeflerimize ulaşmak için 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' ilkesi etrafında birleşiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin istikrar içinde, vatandaşlarımız arasındaki kardeşlik, birlik ve bütünlük azmini koruyarak güçlenmesi, büyümesi ve demokrasinin standartlarını her geçen gün yükseltmesi için yılmadan, yorulmadan çalışmayı sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle vefatının 79. yıl dönümünde cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları ile vatanımız uğruna fedakarca şehit ve gazi olan tüm kahramanlarımızı bir kez daha rahmetle, minnetle yad ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajının okunmasının ardından, Büyükelçi İsmail Hakkı Musa, günün önemine haiz şu konuşmayı yaptı:
"Kıymetli mesai arkadaşlarım, Paris'te yerleşik misyonlarımızın temsilcileri, basınımızın kıymetli temsilcileri, bir 10 Kasım'ı daha idrak etmenin sorumluluğunu, duyarlılığını ve hassasiyetini yaşıyoruz. Atatürk'ün ebediyete intikal edişinin her yıl dönümünü Türk milleti bir tür güncelleme bir tür muhasebe günü olarak idrak ede gelmektedir. Atatürk, Ulu önder Atatürk hakkında gerek Türkiye'de gerek ise yurtdışında pek çok yazılıp pek çok şey söylenmiştir. Özgürlük Hürriyet aşkıdır Milleti'nin hürriyetini temin etmek için bir hayat nasıl vakfedilebilir hemen hemen hiç bir imkanı maddi imkanı kalmamış bir milletin heyecanı nasıl bir şaha kaldırılabilir? Bu ancak Atatürk de gördüğümüz özgürlük ve hürriyet aşkıyla mümkün. Öyle bir aşk ki sadece Türk milletini değil mazlum milletlerin tamamına şiyan olmuş on yıllar boyu devam eden bir aşk. Bugün herhalde Iraklılar, Suriyeliler, Yemenliler, Afganlar ve Somalidekiler ve dünyanın başka yerlerinde ateş çemberini kırmaya çalışan bütün milletler, her halde en az bizim kadar Atatürkçü, en az bizim kadar hürriyete susamış bir şekilde mücadele ediyorlar. ve Milletimiz tarihi mirasına uygun anlayışla bunların hepsinin yanında hepsinin destekleyicisi hepsinin savunucusu adeta onların sözcüsü olmanın da gururunu taşıyoruz.
Atatürk'le özdeşleştirebileceğimiz kanımca bir başka özellikte her halde reformculuk, her halde yeniden inşa, her halde Devlet şuuru, her halde millet bilinci bütün bunları yine o zor şartlarda hepsini bir araya getirdi sentez yaptı ve bizlere mensubu olmakla gurur duyacağımız bir devlet hediye etti silah arkadaşlarıyla birlikte. Hepimiz 10 Kasımları idrak ederken bir gerçek saatiyle muhatap olmuşuzdur. Ben 10 Kasımları biraz da kişisel hasbihal anlamında da birer vesile olarak mütela ettiğim için naçizane, iki örnek vermek isterim sizlere değerli arkadaşlarım.
Rahmetli Atatürk'ü iki yerde çok farklı hatırladım, birincisi bu iki farklı yer, daha önce idrak ettiklerimden çok farklıydı, birincisi Kazan Başkonsolosluğum sırasındaki 10 Kasımdır, Hürriyet ne demektir? Özgürlük ne demektir? Bağımsızlık ne demektir? Dalgalanan bayrak neyi ifade eder? Susturulmuş ezanlar ne demektir? Kazan Başkonsolosluğum sırasında ilk defa bunu yaşadım ve o hüznümü sizlere anlatamam. Her ilkokulda bir Rus yetkilinin müdür muavini olduğu bir Tatiristan'dı, Minarelerin yanından geçersiniz namaz vakitleri ezan duymazsınız. Çünkü sesler kısılmıştır. İşte hürriyet böyle bir şeydir, demokrasi laiklik böyle bir şeydir bağımsızlık böyle bir şeydir dedim ve bir kez daha onları Atatürk'ü silah arkadaşlarını rahmetle minnetle şükranla yad ettim.
2016 yılının Mayıs ayında Sincan Uygur özerk bölgesine yolum düştü. Adıyla çağıralım Doğu Türkistan'a yolum düştü ve aynı şeyleri hissettim. O nasıl bir burukluktur, o nasıl bir hüzündür, o nasıl bir göğe kalkmayan yüzlerdir, o nasıl bir esarettir? Orda görmek mümkün ve orda gördüm ve dedim ki işte Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlara biz bunu borçluyuz, eğer alnımız ak yürüyebiliyorsak hür bağımsız bir milletin afadı olarak dolaşabiliyorsak bu dünyada evet bunda onların büyük bir payı vardır. Onlar sayesinde yürüyoruz ve bunu her vesile hatırlamakta yarar değil gereklilik vardır.
Logolaşmış ifadesiyle, yurtta ve dünyada barış, ülkemiz her koşulda onun da takipçisi ve savunucusu olma yolunda inşallah emin adımlarla ilerliyor. Atatürk, her vesileyle güncellenen bir değerimiz, bu nasıl bir güçtür, bu nasıl bir sihirdir ki karşılaştığımız her sınamada her meydan okunmada her zorlukta ordan bir ilham alabileceğimiz bir kaynaktır. Böyle bir şeydir bu kadar zengindir bu kadar günceldir, dün de bu kadar mevcuttu, bugün de bu kadar hazır yarın da bu kadar mevcut olacaktır. Onlarla gurur duyuyoruz iftihar ediyoruz ve onlara layık olmak için bu aziz milletin bir neferi olarak hepimizin çaba sarfedeceğinden hiç bir şüphem yok. Bu duygularla tekrar Atatürk'ü anma töreni vesilesiyle sizlerle bir arada olmaktan duyduğum onuru ifade ediyorum ve misyonumuzun genç katibesi Gülce Bacalan'a sözü bırakıyorum".
Gülce Bacalan, Sayın Büyükelçilerim, Başkonsolosum değerli meslektaşlarım ve mesai arkadaşlarım, Cumhuriyetimizin kurucusu İstiklal savaşımızın unutulmaz önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü aramızdan ayrılışının 79. Yıl dönümünde saygı, sevgi ve şükranla anmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Atatürk, yalnızca ileri görüşte eşsiz bir asker ve Devlet adamı değil, aynı zamanda bir devrimci ve düşünce adamıydı. Onun öncülüğünde Cumhuriyet döneminde hayata geçirilen reformlar laik, demokratik ve çağdaş Türkiye'nin temellerini atarak büyük bir dönüşüm ve modernleşme süreci başlattı. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu büyük komutan Gazi Mustafa kemal Atatürk'ü ve onun şahsında istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kez daha sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz" dedi.
Türkiye'nin UNESCO nezdindeki Daimi Temsilci Büyükelçi Altay Cengizer ve Temsilcilik çalışanları ile Türkiye'nin Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Nezdindeki Daimi Temsilci Büyükelçi Erdem Başçı ve Temsilcilik çalışanlarının yanı sıra Paris Büyükelçiliği'ndeki diplomatlar, büyükelçilik çalışanları ile konsolosluk çalışanları törende hazır bulundular.