Narin Güran Cinayeti Davasında CHP'nin Adalet Vurgusu
Diyarbakır'daki Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasını takip eden CHP'li milletvekilleri, adaletin tecelli etmesi gerektiğini vurguladı. Davanın toplumda büyük bir yankı uyandırdığına dikkat çekildi.
Haber: Ahmet ÜN / Kamera: İsmet MİKAİLOĞULLARI
(DİYARBAKIR) - Diyarbakır'da Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasını takip eden CHP'liler, adliye önünde açıklama yaptı. TBMM Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu'nun CHP'li üyesi Semra Dinçer, "Bugün bu davada en çok karşılaştığımız ve duyduğumuz kelimeler şunlardı: 'Hatırlamıyorum', 'bilmiyorum' ve 'görmedim'. Aslında her şeyi hatırlıyorlar, aslında her şeyi gördüler. Bütün bir köy sustu ama buradaki vicdanlar susmayacak. Adalet tecelli edecek, hak ettiği cezayı alacaklar" dedi.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından 19 gün sonra 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ikinci duruşması görülüyor.
Duruşmayı, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyeleri CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanırıkulu ve CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ile ile TBMM Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu üyesi CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer de takip etti.
Ara verilmesinin ardından adliye önünde gazetecilere değerlendirme yapan Tanırıkulu, bu davaya gösterilen ilginin "önleyici bir reflekse dönüşmesini umuyorum" dedi. Tanrıkulu, şöyle konuştu:
"Önceki duruşmada da bu duruşmada da sonuçta mahkeme heyeti savunma hakkına özen gösteren, deliller konusunda da celse arasında ve bugün özen gösteren, adil yargılanma ilkelerine uygun bir tutum ortaya koyuyor. Bunun Türkiye kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Gün içerisinde 3 tanığı dinledi. 3 tanıkla ilgili olarakta hem savunma tarafının hem de müdahiller hem de müdahil olan Diyarbakır Barosu'nun ve Aile Bakanlığı'nın görüşlerini aldı. Muhtemelen Cumhuriyet savcısı kendi mütalaası konusunda yeni görüşünü ortaya koyacak. Yarın veya cumartesi gününe kadar duruşma devam edecek. Duruşmanın bu kadar yoğun biçimde Türkiye tarafından takip edilmesi, Meclis tarafından takip edilmesi, Diyarbakır toplumunun takip etmesi sonuçta bu cinayete karşı toplumun gösterdiği refleksinin sonucudur. Umarım bu refleks bundan sonraki cinayetler ve istismarlar konusunda önleyici bir reflekse dönüşür."
"Bu davanın peşini bırakmayacağız"
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl de Türkiye'de her gün kadın cinayeti ve çocuk istismarı haberleri geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Cinayetin işlendiği birkaç gün içerisinde açıklamalar yapılıyor, üzüntüler bildiriliyor ama ondan sonra adeta unutulmaya, terk edilmeye çalışılıyor. Biz parti olarak sadece Narin cinayeti davasını takip etmiyoruz. Türkiye'de işlenen cinayetleri yakından takip ediyoruz, bunların peşini bırakmayacağız. Asıl sorun bu kadın cinayetlerinin önüne geçmek için düzenlemeler yapmak. Asıl sorun bunun temeline inmek. Türkiye'de önemli bu sorunun, bu dramatik sorunun sonlanması için parlamento olarak üzerimize düşeni yapmak gibi bir sorumluluğumuz ve zorunluluğumuz var. Ama maalesef iktidar partisi bu konuda aynı duyarlılığı göstermiyor. Bugün Türkiye'nin bütün yurttaşları gözünü kulağını buradaki davaya dikmiş durumda. Acaba nasıl bir sonuç çıkacak diye... Maalesef gizemli duruşma söz konusu. Sanıklar birbirini suçlayan anlayışla duruşmayı sürdürmek istiyorlar. Hem avukatların hem de mahkeme heyetinin dikkati umut ediyorum ki çokta uzatmadan bu davanın failleri ve gerçek katiller ortaya çıkacak. Bu davanın peşini bırakmayacağız."
"Bütün bir köy sustu ama buradaki vicdanlar susmayacak"
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer ise "Bütün bir köy sustu ama buradaki vicdanlar susmayacak. Adalet tecelli edecek, hak ettiği cezayı alacaklar" dedi. Dinçer şu ifadeleri kulladı:
"Vicdanları sızlatan bir davaya şahit olduk. Bugün bu davada en çok karşılaştığımız ve duyduğumuz kelimeler şunlardı; 'Hatırlamıyorum', 'Bilmiyorum' ve 'Görmedim' dediler. Aslında her şeyi hatırlıyorlar, aslında her şeyi gördüler. Bütün bir köy sustu ama buradaki vicdanlar susmayacak. Adalet tecelli edecek, hak ettiği cezayı alacaklar. O küçücük bedeni nasıl katlettilerse adalette onlara gereken cezayı verecek. Birbirlerini suç atarak bu vicdan azabından kurtulamayacaklar, bu cezalardan kurtulamayacaklar. Onlar sadece kendilerini rahatlatıyorlar. Bütün Türkiye'nin laneti onların üzerine olacak."