Nejdet Buldan : Bıraktığımız Türkiye ile Şimdiki Aynı Değil
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne 19 yıl sonra döndüğü mutlu olduğunu söyleyen Nejdet Buldan, Türkiye'nin de eski Türkiye olmadığını belirtti.
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne 19 yıl sonra döndüğü mutlu olduğunu söyleyen Nejdet Buldan, Türkiye'nin de eski Türkiye olmadığını belirterek, "Bizim gittiğimiz dönemlerde devlet, zanlı veya değil, her Kürdü potansiyel suçlu olarak görüyordu. Bizim etiketimiz de vardı. Buna rağmen Türkiye'ye girişte böyle bir muameleyle karşılaşmadık" dedi.
SHP'den 1989 yılında Yüksekova Belediye Başkanı seçilen ve bir dönem başkanlık yapan Nejdet Buldan, kardeşi Savaş Buldan'ın 1994 yılında kimliği belirsiz kişilerce öldürülmesi ve kendisinin de ölümle tehdit edilmesi üzerine Avrupa'ya kaçtı. HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan'ın kayınbiraderi olan Buldan, bir süre Almanya'da kaldıktan sonra vatandaşlığa geçti. Nejdet Buldan, daha sonra Belçika'nın başkenti Brüksel'deki sözde Kürt Parlamentosuna seçildi. 4 yıl burada görev yapan Buldan, hakkında Ankara'da örgüt üyeliği suçundan dava açıldı. 11 gün önce Almanya'dan ilk olarak İstanbul'a, oradan da Ankara'ya gelen Nejdet Buldan, hakkında açılan davadan dolayı ifade verdikten sonra serbest bırakılarak dün akşam memleketi Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne geldi. Buldan, İlçe girişinde vatandaşlar ve yakınları tarafından karşılandı.
Karşılamanın kendisini duygulandırdığını anlatan Buldan, ülkesine ve Yüksekova'ya dönmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Gitmesini gerektiren nedenlerin olduğunu belirten Buldan, "Kürtler açısından bırakın siyaset yapmak, tehdit altında olmadan yaşamak da mümkün değildi. Biz de onlardan biriydik. Gidiş sebeplerimiz daha çok o günkü Türkiye'nin üzerimizdeki siyasi baskılarıydı. Baskı yaparken de o günkü Türkiye'de insanlar öldürülüyorlardı veya insanları haksız yere mahkemelerde yargılamayla çalışıyorlardı. Gidiş sebeplerimizden bir de buydu. Kardeşimi öldürmekle yetinilmemiş, bizi topyekün veya en azından beni ortadan kaldırmaya çalışıyorlardı . Bunlardan dolayı Avrupa'ya gittik" dedi.
Ülke ve kültür değişimine rağmen siyaset yapmaya devam ettiğini belirten Buldan, Kürt halkının tanınması ve haklarını kazanılması için diplomatik bir mücadele verdiklerini anlattı. Buldan şöyle konuştu:
HANGİ DÜŞÜNCEYLE GİTTİYME, O DÜŞÜNCEYLE DÖNDÜM
"Yeteri kadar yararlı olduk mu olmadık mı? O bizim halkımızın takdirine kalmış. Bir siyasi suçlu olarak Türkiye ye geldim. İnterpol tarafından aranan, hakkında uzun yıllar hapis cezası istenen, davalardan yargılanan suçlular olarak döndük. Bizim gittiğimiz dönemlerde devlet, zanlı veya değil her Kürdü bir potansiyel suçlu olarak görüyordu. Bizim etiketimiz de vardı. Buna rağmen Türkiye'ye girişte böyle bir muameleyle karşılaşmadık. Gayet doğal, benim de çok hayret ettiğim bir muamele. Bürokratik işlemler ardında çıkarıldığımız mahkeme tarafından aynı şekilde karşılandık . Çünkü ben Türkiye'yi terk etmeden önce Devlet Güvenlik Mahkemelerinde çok yargılandım. Bugünkü koşullar ile o zamanki koşullar arasında çok büyük bir fark var. Mahkemeler devam ediyor. Ben giderken de bir Kürt siyasetçiydim kendi çapımda. Bende fazla bir değişiklik olmadı. Hangi düşünceyle gitmişsem, aynı düşünceyle geri döndüm."
KOŞULLAR AYNI DEĞİL
Kendisine yeni bir rota çizeceğini, bugüne kadar yaptığı siyasetin dışında bir siyaset yapmayacağını da anlatan Buldan, "Elimizden geldiğince hizmete devam edeceğiz . Bütün koşullar aynı değil. Bizim bırtığımız Türkiye ile şimdiki aynı değil. Proglamlı bir sürgün, 20 yıl mümkün değil insan dayanamaz. Bizi ayakta tutan mücadelemizdir. Yüksekova'ya gelmek bizim için bir doping, bir moral oldu. Sürgünde her ne kadar boş kalmadıysak da burada insanlarımız arasındayız. Kendi ailemden bir çoğunu tanımıyorum. Biz giderken küçük olanlar büyümüş. Bu da bende bir duygu yoğunluğu oluşturdu. Ülkeme gelmekten Yüksekova'ya gelmekten daha büyük bir mutluluk olmaz" dedi. - Hakkari