Nimet Baş: (İdam Cezası Tartışmaları) İdama Oldum Olası Karşı Olan Biri Olarak Çok Anlamlı...
Eski Milli Eğitim Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş, hayatı boyunca idam cezasına karşı olduğunu belirterek, bu düşüncesinin Özgecan Aslan cinayetinden sonra da değişmediğini vurguladı.
Eski Milli Eğitim Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş, hayatı boyunca idam cezasına karşı olduğunu belirterek, bu düşüncesinin Özgecan Aslan cinayetinden sonra da değişmediğini vurguladı. Baş, "Bu yüzyılda bu tür konularda tartışılmasını, idama oldum olası karşı olan biri olarak çok anlamlı bulmuyorum" dedi.
Baş, "Dünyada ve ülkemizde toplumu derinden sarsan, infiale neden olan her cinayet karşısında idam cezası tartışılır. İdam cezasının gelmesi durumunda caydırıcılık nedeniyle bu suçların azalacağı düşünülür. Evvel emirde idam cezası ve yaptırımın ağırlığıyla bu tür işlenen suçlar arasında anlamlı bir bağ yok" diye konuştu.
Nimet Baş, İstanbul Ticaret Üniversitesi Genç Hukukçular Kulübü tarafından düzenlenen 'Kadın ve kadına yönelik şiddet' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Üniversitenin Sütlüce'deki yerleşkesinde gerçekleşen konferansta konuşan Baş, Mersin'de Özgecan'ın hunharca bir cinayete kurban gitmesinin, toplumun kalbini ve vicdanını derinden yaraladığını söyledi. Nimet Baş, olayın herkeste derin bir üzüntüye ve infiale yol açtığını kaydetti.
"İDAM CEZASINA KARŞIYIM"
Konferansın soru-cevap bölümünde, Özgecan Aslan cinayetinin ardından kamuoyundaki "idam cezası" tartışmalarının hatırlatılarak görüşlerinin sorulması üzerine, Nimet Baş, "İdam cezasına karşı biriyim, fikirlerim değişmiş değil" diye yanıt verdi.
"HANGİ SUÇLARLA VE NASIL UYGULANDIĞINA BAKMALIYIZ"
Baş, şunları söyledi:
"Dünyada ve ülkemizde her toplumu derinden sarsan, infiale neden olan cinayet karşısında idam cezası tartışılır. İdam cezasının gelmesi durumunda caydırıcılık nedeniyle bu suçların azalacağı düşünülür. Evvel emirde idam cezası ve yaptırımın ağırlığıyla bu tür işlenen suçlar arasında anlamlı bir bağ yok. Bunu hiçbir şekilde veri olarak ortaya koyamıyoruz. Bir ülkede idam sistemini tartışmadan önce adalet sistemini tartışmamız gerekir. Adalete ne kadar güvenmeliyiz veya ne kadar güvenebiliriz? Dünyada ve ülkemizde uygulanan idam suçlarının hangi suçlarda ve nasıl uygulandığına bakmalıyız. Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar ülkemizde uygulanan idam cezaları hiç bu tür bir suçta gerçekleşmemiştir. Şeyh Sait'ten başlayarak, Adnan Menderes ve arkadaşları, Deniz Gezmiş ve arkadaşları, 12 Eylül'de biri 17 yaşında olan 50 insan olmak üzere idam cezaları hep siyasi suçlara uygulanmıştır. Ayrıca bu idam cezaları adaletle tecelli etmemiştir. Evet, ABD'de idam cezası var, ancak bugüne kadar sayısız hatalı idam cezası görüyoruz. Daha sonra adli tıp imkanlarının gelişmesiyle, 30 yıl önce idam edilmiş birisine gerçekte adil olarak idam cezasının uygulanmadığını görüyoruz."
"İDAM CEZASININ GERİ DÖNÜŞÜ YOK"
İdam cezasının geri dönüşü olmayan bir ceza ve yaptırım olduğunun altını çizen Baş, şöyle devam etti:
"Bu yüzyılda bu tür konularda tartışılmasını, idama oldum olası karşı olan biri olarak çok anlamlı bulmuyorum. Bu konularda idam cezası ülkemizde uygulanmadığı gibi, böyle bir şey tarihinde yok. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını herkes hafif bir ceza olarak düşünüyor. Ancak bu cezanın 15 yılı hücrede geçiyor. Evinizde salonda 1 ay çıkmadan otursanız, bunun nasıl bir yaptırım olduğunu tahmin edin yani. İdam cezasına karşı biriyim, fikirlerim değişmiş değil. Yaptırımlarla bir şeyin önüne geçmeye çalışıyorsak, toplumsal sorunun çok da farkında olmadığımızı gösterir diye düşünüyorum."
"BAKANLIĞIM DÖNEMİMDE KADINA YÖNELİK AYRIMCILIK VE ŞİDDETLE MÜCADELEYE ÖNCELİK VERDİM"
Öte yandan, Nimet Baş, konuşmasında Türkiye'nin en öncelikli sorun alanlarından birinin 'şiddet' ve en önemlisinin de kadına yönelik şiddet ve cinayetler olduğunu söyledi. Şiddetin önüne geçilmesinin en önemli adımlarından birinin eğitim olduğunu belirten Baş, "Aile içi şiddete yönelik hem Milli Eğitim Bakanlığım hem de Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığım döneminde kadınların güçlenmesi için kız çocuklarının eğitimi, kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetle mücadeleye öncelik verdim. Çünkü toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanması sürecinde hangi soruna elimizi atarsak atalım çözümün eğitime dayandığını görüyoruz. Bunda bir ilerleme kaydetmeden kadınlara haklarının diğer alanlarda erişiminin, yararlanmasının sağlanması maalesef mümkün değil. Türkiye bu konuda çok büyük mesafe kaydetti. Eğitimin her kademesinde kız çocuklarının okullaşmasında anlamlı artışlar sağlandı" dedi.
Konferansın sonunda, Nimet Baş'a Genç Hukukçular Kulübü üyeleri tarafından günün anısına bir buket çiçek verildi. - İstanbul