O Polisin Eşi 'Şehitlik' Hakkı İstiyor
Mersin'in Tarsus ilçesindeki gizemli kazıda tarihi eser kaçakçılarının arasına sızarak emniyet teşkilatına bilgi toplayan polis eşi Mithat Erdal'ın tarihi eser kaçakçıları tarafından öldürüldüğünü öne süren Sibel Erdal, şehitlik hakkı istedi.
Mersin'in Tarsus ilçesindeki gizemli kazıda tarihi eser kaçakçılarının arasına sızarak emniyet teşkilatına bilgi toplayan polis eşi Mithat Erdal'ın tarihi eser kaçakçıları tarafından öldürüldüğünü öne süren Sibel Erdal, şehitlik hakkı istedi.
Tarsus ilçesindeki 82 Evler Mahallesi'nde yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşen kazının arka planından tarihi eser kaçakçıları ve olayla bağlantılı olduğu öne sürülen bir cinayet çıktı. Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün sözlü görevlendirmesiyle tarihi eser kaçakçılarının arasında muhbirlik amacıyla çalışan ve kazıdan çok miktarda tarihi eser çaldıkları ileri sürülen 7 kişinin tutuklanmasına neden olan 22 yıllık polis memuru Mithat Erdal'ın (42) beylik tabancasıyla 5 yıl önce ensesinden vurulması üzerine 2 çocuğuyla birlikte Hatay'ın Dörtyol ilçesindeki baba evine yerleşen eşi Sibel Erdal, cinayetin aydınlatılması için her yolu denedi ancak başarılı olamadı.
Çareyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazmakta bulan Erdal, bu süreçte de cinayete ilişkin soruşturmada FETÖ engeline takıldığını söyledi. Erdal'ın gönderdiği mektup üzerine 82 Evler Mahallesi'nde tarihi eser kaçakçılarının kazı yaptığı evde polis ve istihbarat görevlilerinin kontrolünde başlatılan gizemli kazının süresi 1 yılı buldu. Kazının Kral Dakyanus'un hazinesi ya da Hıristiyanlığın önemli isimlerinden Tarsuslu Aziz Paul'ün kayıp İncil'i ile ilgili olduğu iddia edildi.
Sibel Erdal'ın girişimleri 15 Temmuz darbe girişiminin ardından meyve vermeye başladı. Dönemin ilçe emniyet müdürü ve kaçakçılık şube amiri FETÖ'den tutuklandı ancak bu süreçte soruşturmayla ilgilenen toplamda 3 savcı değişti.
Erdal, eşinin cinayetine ilişkin dönemin ilçe emniyet müdürü tarafından 'arkadaşıyla şakalaşırken oldu' şeklinde tutanak tutulduğunu ancak eşinin tarihi eser kaçakçıları tarafından öldürüldüğünü bildiğini aktararak, "Bu nedenle dönemin ilçe emniyet müdürüyle aramda tartışma geçti. 'Eşim, tarihi eser kaçakçılarının yakalanmasında size yardımcı oldu, bu nedenle öldürüldü ve siz biliyorsunuz' dedim. O da yazılı belgeyle görevlendirme yapmadığını, sözlü görevlendirme yaptığını koruma altında olması gerektiğini ancak sonucun böyle ölümle sonuçlanacağını tahmin etmediğini söyledi" diye konuştu.
"EVDEKİ CD ORTADAN KAYBOLDU"
Eşi öldürülmeden önce kaçakçılık faaliyetlerini yürüten kişiler tarafından tehdit edildiğini ve kendisinin teminatı olarak bıraktığı CD'nin de evde arama yapan polisler tarafından yok edildiğini, arama yapılırken de kendisinin eve girişine izin verilmediğini öne süren Sibel Erdal, "15 Temmuz'a kadar dosya içinde adı geçen polis, savcı, hakimler FETÖ'den tutuklandı ancak soruşturma süreci hala yavaş ilerliyor. Bu süreçte benim araştırmalarımı, işlerimi zorlaştıran memurlar hala görev başında. Hiçbir bilgi alamıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın sesimi duymasını, gerçeklerin ortaya çıkmasını, çocuklarımın 5 yıllık mağduriyetinin giderilmesini ve şehitlik hakları istiyorum. İlgileniyoruz diyorlar, soruşturma devam ediyor diyorlar ancak soruşturmanın detayları hakkında ne çalışmalar yapıldığı konusunda Tarsus Adliyesi'nden bilgi alamıyorum" ifadelerini kullandı.
"YEM OLARAK ORTAYA BIRAKILDI"
Gizemli kazının neden yapıldığı konusunda ise gizlilik kararı nedeniyle açıklama yapmasının uygun olmadığını vurgulayan Sibel Erdal, şunları söyledi:
"O dönemde görev yapan emniyet müdürlerinin ihmali var. Yem olarak ortaya bırakılmış bir polis memuru cinayeti var. Bu cinayeti 'şakalaşırken' diye tutanak tutup birçok konuyu örtbas ettikleri açık şekilde ortadadır. Şanssızlığım, adil ve adaletli kurumlarda görev yapan şahıslara denk gelemememdir. Sayın Cumhurbaşkanımızdan bize yardımcı olmasını, adli sürecin hızlanıp polis memuru cinayetinin aydınlatılmasını, mağduriyetlerimizin giderilmesini istiyorum."
Erdal, öldürülen eşinin, tarihi eser kaçakçıları ile kazıdaki ganimetleri paylaştıklarını öne sürdüğü dönemin FETÖ'cü polisleri tarafından kullanıldığını sözlerine ekledi.
(Nuri Pir - Erdal Can İçelli /İHA)