O Sadece Bir Anonsör Değil !..
Bir basketbol karşılaşmasının heyecanlı ve zevkli geçmesinin yolu sadece sahadaki takımların mücadelesinden geçmiyor.
Basketbola LEZZET KATAN MUSTAFA ÖZBEN'İN AĞZINDAN ÇIKAN HER SÖZ ALTIN DEĞERİNDE
MAÇ SIRASINDA ATILAN HER SAYIDAN SONRA, SMAÇLARDA VE GÖZE HOŞ GELEN HAREKETLERİN ARDINDAN YAPILAN ANONSLAR MAÇIN DAHA DA SEYREDİLEBİLİR HALE GELMESİNİ SAĞLIYOR
Bir basketbol karşılaşmasının heyecanlı ve zevkli geçmesinin yolu sadece sahadaki takımların mücadelesinden geçmiyor. Maç sırasında atılan her sayıdan sonra, smaçlarda ve göze hoş gelen hareketlerin ardından yapılan anonslar maçın daha da seyredilebilir hale gelmesini sağlıyor. Türk basketbol seyircisi 2002 yılında Mustafa Özben'i tanıdıktan sonra bunu çok iyi anladı. Anonsörlük kariyerine 2002 yılında düzenlenen Efes Pilsen World Cup ile başlayan Özben, Türkiye Basketbol Federasyon Başkanı Turgay Demirel'in kendisini çok beğenmesi üzerine ilk etapta Milli Takım maçlarında anonsörlük yapmaya başladı.
Aynı zamanda tiyatro oyuncusu da olan Mustafa Özben 2006 yılından itibaren Fenerbahçe Spor Kulübü ile çalışmaya başladı. Türkiye'nin ilk profesyonel anonsörü olan Özben, 11 yıllık kariyerimde yaklaşık 900 maç anons ettim. Belli bir noktadan sonra sadece basketbol anonsörlüğü ile kalmadı, iş spor anonsörlüğüne dönüştü. Voleybol, futbol, tenis, atletizm gibi çok sayıda spor müsabakalarını da anons ettim. Ama basketbol benim için gözbebeği oldu. Ülkemizde düzenlenen 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda da mikrofonu elime aldım. Türkiye-Amerika final maçını ve ödül törenini anlattım. Son olarak da Londra 2012 Olimpiyatları'nda görev yaptım. Londra'da aralarında erkekler altın madalya, kadınlar bronz madalya maçları dahil 35 maç anlatarak ülkemizi temsil ettim şeklinde konuştu.
Bazı maçlarda kendinizi bir takım yönlendirmeler yapmak zorunda hissediyor musunuz şeklindeki soruya Mustafa Özben şu şekilde cevap verdi. Tabiki. Ben 11 yıldır basketbolda anons yapıyorum. Maçlar içinde oyuna renk katmak, müsabakanın daha seyredilibilir bir hale gelmesinde görevim olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında maçın gidişatına göre, oyunun önemli kırılma noktalarını hissederek, seyircinin enerjisini de doğru yerde, doğru zamanda kullanarak, bir bakıma atımlık barutumu doğru yerde kullanarak oyunun gidişatını değiştirmek için tetikliyici rol oynadığım oluyor.
Yanlış yapılan anonslar, kulüp başkanlarının mikrofonu eline alıp seyircilere seslenmesi sizin mesleğinizi olumsuz etkiliyor mu sorusuna ise Özben, Bireysel olarak beni etkilemedi. Çünkü ben 11 yıldır bu işi profesyonelce yapmaya çalışıyorum. Gerek basketbolda, gerekse diğer sporlarda bu şekilde çalışıyorum. Bu meslek ciddiye alınması gereken bir iş. Bunca yıldır özellikle basketbolda başta Fenerbahçe seyircilerinin veya rakip taraftarların övgülerini ve beğenilerini almış olmam, Basketbol Federasyonu'nun ve camianın takdirini toplamış olmam bu işi ciddiyetle yaptığımın bir göstergesi diye düşünüyorum. Kısaca anonsların profesyonel kişilerin yapması gerektiğini düşünüyorum. dedi.
Mustafa Özben'e; Sizinle birlikte bir akım başlar mı, bu mesleği yapmak isteyen gençler olur mu sorusu sorulduğunda, İyi örnek olduğumu düşünüyorum.Bu sorduğunuz akım çoktan başladı aslında.Geçtiğimiz yıllar içerisinde özellikle Beko nBasketbol Ligi'nde her takımın bir anonsörünün olduğunu görüyoruz. Zaman içinde bu işin ciddi bir anlamda getirisi olan bir meslek haline geleceğini düşünüyorum. Sevgili Çetin Yılmaz'ın bundan 2 yıl önce söylemiş olduğu bir söz var. Mustafa sen bu meslekte ciddi anlamda bir öncü oldun. Bu işten belli oranda bir para kazanıyorsun. Belki sen göremeyeceksin ama bu iş ileride çok ciddi bir meslek olacak. İnsanlar bu işten evlerini geçindirecek. Hiç unutmuyorum O'nun bu sözlerini. Ben de böyle bir öngörüde bulunuyorum. Başka bir açıdan bakarsak, pek çok spor dalı var. Ülkemizin bazı spor alanlarında başarılarını da göz önünde bulundurursak, Türkiye'nin yabancı dil bilen, bu işi profesyonelce yapan spor anonsörlerine ihtiyacı olduğu çok açık şeklinde konuştu.
