Öcalan'ın Nevruz Mektubuna İlk Tepkiler
Kürt sorununu yakından takip eden yazar ve akademisyenler, Öcalan'ın Nevruz mektubunu değerlendirdi. Ortak görüş, Öcalan'ın umudunu koruduğu yönünde.
Kürt sorununu yakından takip eden yazar ve akademisyenler, Abdullah Öcalan'ın Nevruz mektubunu Al Jazeera'ye değerlendirdi. Ortak kanı; Öcalan'ın demokratik çözüm umudunu koruduğu yönünde.
ÖCALAN'IN NEVRUZ MEKTUBU
Diyarbakır'daki Nevruz töreninde, HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sırrı Süreyya Önder, Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan yazıp gönderdiği mektubu okudu. Nevruz kutlamalarına İmralı Cezaevi'nden mesaj gönderen Abdullah Öcalan, geçen yılki nevruzdan bugüne kadar yaşanan güncel somut durumun, çatallaşmaya başlayan bu yol ayrımını ifade ettiğini söyledi. Öcalan, "Bütün ara yollar ve geçici biçimler artık miyadını doldurmuştur. Şu ana kadar yürütülen bir diyalog süreciydi ve önemliydi. Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir. Diyaloğ süreçleri bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar. Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur" dedi.
Enver Sezgin (Taraf Gazetesi)
"İNİSİYATİF ARTIK DAĞA GEÇMEYECEK"
"Mektup Öcalan'ın geçen yılki mektubunun devamı. O mektupta kendi güçlerinin geri çekilmesi ve ateşkes çağrısı vardı. Kendi deyimiyle "Silahlar sussun siyaset konuşsun" idi. Öcalan son bir yılın değerlendirmesini yapmış, hükümetin ağırdan alması gibi bazı aksaklıklara rağmen memnun olduğunu söylüyor. "Bugüne kadar diyalog vardı artık müzakere gerekiyor, yasal çerçeve gerekiyor" diyor. "Bugüne kadar MİT ile yürütüyorduk, artık hükümet devreye girsin" çağrısı var.
Bazı kesimlerde Öcalan'ın süreci sona erdireceği beklentisi vardı, bu olmadı. Kürt hareketi artık mücadelesini barışla yürütecektir. İnisiyatif hiçbir zaman dağa geçmeycektir. İnisiyatif artık şehirlerde olacaktır, en önemli mesaj budur.
Öcalan, hükümetin Cemaat ile kavgasında da taraf oldu. Darbelerden, komplolardan bahsetti. Dolaylı olarak hükümeti desteklediğini söyledi."
Cevat Öneş (MİT Eski Müsteşar Yardımcısı)
"DEMOKRATİK MÜCADELE VURGUSU"
"21 mart 2013 Nevruzu'nda demokratik toplum manifestosu adı altında okunan mektup çok önemliydi. Öcalan burada "Çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki yeni bir dönem başlıyor, silah değil siyaset öne çıkıyor" demişti, tarihi bir açıklamada bulunmuştu.
Bugünkü mektup bu stratejik yaklaşımı pekiştiren ve içini dolduran bir mesajın tekrarı oldu. Bu konuşmada hiçbir etnik fikre öncelik vermeden, tüm halklara eşitlik içinde yaklaşarak demokratik mücadeleye vurgu yaptı. Darbe ve ara rejimlere, vesayet sistemlerine karşı olduğunu söyledi."
Büşra Ersanlı (Siyaset Bilimci ve Akademisyen)
"MEKTUP BİRLEŞTİRİCİ"
"Atmosfer geçen seneden daha parlak, daha barışçıl ve sevinç doluydu. Festival havasındaydı.Umutların devam ettiği bu atmofserden de görünüyordu ama bunun karşılıklılık içinde olması lazım. Mektupta önemli iki nokta var: Birincisi "demilitarizasyon" yani çatışmasızlık, silah bırakma, silahlı mücadelenin geçmişte kalması süreci. Mektupta bunun kuvvetlendirilmesine teşvik var. İkincisi ise "dekriminalizasyon" yani suçlamalardan arınma çağrısı. Demilitarizasyon konusunda Türkiye yönetimi ile uzlaşı var gibi görünüyor. Ama suçlamalardan arındırma konusunda sorumluluk Türkiye'yi yöneten kişilerde çünkü bu devam ediyor. Nefret söylemi, bölücülük devam ediyor. Mektup birleştirici, bölünmeye karşı bir mesajdı. Birleştirici yanı ağır bastı."
Ümit Fırat (Yazar - Siyaset Adamı)
"ÖCALAN HALA UMUTLU"
"Bir takım insanların zaman zaman "Bu iş bitmiştir" gibi açıklamalarına rağmen Öcalan hâlâ umutlu. Aksaklıklara rağmen barışın savaştan daha zor olduğunu söyleyerek kararlı olduğunu vurguladı. Bazı darbe ve girişimlere pabuç bırakmamak gerektiğini söyledi.
"Kullanılan dile dikkat etmek edilmeli, sorumlu dil kullanılmalı" dedi. Reformlardan bahsetti, "Diyalog sürecinden müzakere dönemine geçmek lazım. Bu dönem tek taraflı gibi görünse de karşılıklı bir test etme dönemiydi" diyerek iyi niyet gösterdi.
Süreçten umutlu olduğu mesajını verdi. Sürecin bitmediğini, nokta koymamak gerektiğini, barışın savaştan zor olduğunu belirterek sabır, dayanaklıık ve metanet istedi. Esas barışın toplumlar arasında yaşanacak bir realite olduğunu ifade etti."
Sedat Yurtdaş (Yazar - eski DEP Milletvekili)
"SEÇİMDEN SONRA NET ADIMLAR ATILMAZSA..."
"Öcalan'ın, barış sürecinin bir tarafı olarak aslında AKP'nin koşullarını çok gözettiği bir mesaj. Önemli vurgularını, darbelere karşı bir duruş gerçekleştirmekle ortaya koyuyor. Son dönemdeki çatışmada Cemaat'i darbeci bir zihniyet olarak gördüğü anlaşılıyor, ki daha önce de deklare etmişti.
Umut dolu bir açıklama. Saldırıların, komploların boşa çıktığından söz ediyor. Sürece yönelik son derece yapıcı, barışın, çözümün kalıcı olmasını isteyen bir dil var.
Beklentiler mesajın daha sert olabileceği yönündeydi, öğretici, iyi çalışımış bir metin diye düşünüyorum.
Top şimdi AKP'de. Zannediyorum bu dil 30 marta kadar geçerli olan bir dil. Çünkü şimdiye kadar atılması gereken adımların atılmaması çok sorgulanmadı. 30 Mart'tan sonra net adımlar atılmazsa dilin değişebileceği kanaatini taşıyorum.