Oda Tv Davası
İstanbul 16.Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah saatlerinde görülmesine başlanan Odatv davası duruşmasında, sanık ve avukatların taleplerinin alınmasının ardından ara verildi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah saatlerinde görülmesine başlanan Odatv davası duruşmasında, sanık ve avukatların taleplerinin alınmasının ardından ara verildi.
Duruşmada çapraz sorgusuna geçilen Barış Terkoğlu, 21 Haziran'da ilk kez hakim karşısına çıkacak olan Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'ye değinerek savunmasını yaptı. Terkoğlu, "Cübbeli Hocaya sormuşlar şimdi mi kötü, 28 Şubat süreci mi kötü diye. Cübbeli Hoca bir süre ellerini iki yana açarak düşünmüş ve daha sonra -28 Şubat'ta yaptıklarımdan, şimdi ise yapamadıklarımdan yargılanıyorum- demiş" ifadelerini kullandı. Bu sözler, salonda gülüşmelere yol açtı.
Duruşmada ifade veren tutuklu sanıklardan Hanefi Avcı, "Haliçte Yaşayan Simonlar" kitabından, yayınladığı ana kadar Odatv çalışanlarının bilgisi olmadığını söyledi. Savunması sırasında bilgisayarlarda dosya oluşturulması, dosya gönderilmesi ve virüs ile dosya gönderilmesi konularıyla ilgili bilgi aktaran Avcı, yazdığı kitabın yayınevine nasıl gönderildiği konusunda yayınevinin bilgisayarlarının incelenmesini talep etti. Kitabın Ergenekon tarafından yazdırıldığının iddia edildiğini kaydeden Avcı, "Benim kitabım yayınlanıncaya kadar Odatv çalışanlarının haberi yoktu" dedi.
Örgütlere yardım ettiği iddialarıyla yargılandığını söyleyen Avcı, "Ergenekon, Devrimci Karargah ve PKK terör örgütlerine yardım etmekle yargılanıyorum. Benim ve emniyette yetiştirdiğim, birlikte çalıştığım kişilerin sol örgütlere, Ergenekon gibi yapılara yardım etmesi söz konusu olamaz" diyerek savunmasını tamamladı.
Duruşmada ifade veren tutuklu sanıklardan Müyesser Yıldız ise, 16 aydan beri tutuklu olduğunu, tutukluluk gerekçesinde delillerin toplanmamasının gösterildiğini ifade etti. Yıldız, Odatv davasının Ergenekon davası ile birleştirilme ihtimali ile ilgili, "Odatv davası, Ergenekon davası yerine Cübbeli Ahmet Hoca davasıyla birleştirilsin. Bu davanın hiç olmazsa bir başı var. Öbür taraftaki davada ise başı sonu belli değil. Hep, 'tutukluluğun devamına' dediğinize göre, bizi çok seviyorsunuz, ayrılmak istemiyorsunuz anlaşılan. Böylece ayrılmamış da oluruz" diye konuştu.
Sanık ve avukatların konuşmalarının ardından talepler alındı. Savcı, TÜBİTAK'tan istenilen raporun beklendiğini ifade ederek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme, karar vermek üzere ara verdi. - İSTANBUL
