ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Sahilinde Biyoçeşitlilik Zenginleşiyor
Mersin'de turizm ve balıkçılık faaliyetlerinin yasak olması dolayısıyla ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü sahilinde birçok deniz canlısının gözlemlenebildiği ve biyoçeşitliliğin her geçen gün arttığı belirtildi.
Mersin'de turizm ve balıkçılık faaliyetlerinin yasak olması dolayısıyla Akdeniz foku, caretta caretta, Nil kaplumbağası gibi çok sayıda deniz canlısının gözlemlenebildiği Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü sahilinde biyoçeşitlilik zenginleşiyor.
Erdemli ilçesindeki ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünün sahili, yeşil deniz kaplumbağası ve caretta carettaların önemli üreme alanları arasında yer alıyor.
Kuluçka dönemini tamamlayan kaplumbağa yavrularının Akdeniz ile buluştuğu kumsalda, her yıl yuva sayı artıyor.
Çeşitli bilimsel çalışma ve araştırmalarla biyoçeşitliliğin yakından takip edildiği bölgede, çok sayıda tatlı su ve deniz canlısına rastlanıyor.
Koruma altındaki sahile zaman zaman nesli tükenme tehlikesi altındaki Akdeniz fokları da misafir oluyor.
Lamas Nehri'nin denizle buluştuğu noktaya ev sahipliği yapan enstitü sahilinde Nil kaplumbağaları da görülebiliyor.
Biyoçeşitliliğin her geçen gün zenginleşmeye devam ettiği enstitü bünyesindeki liman ve kumsallarda turizm ve balıkçılık faaliyetlerinin yasak olması popülasyon artışına olumlu yansıyor.
"Bölge için güzel bir örnek teşkil ediyor"
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, AA muhabirine, bölgedeki ekosistemi güçlendirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Artık "mavi ekonomi" ilkelerinden bahsedildiğine dikkati çeken Salihoğlu, bunun sürdürülebilirliğe dayandığını belirtti.
Salihoğlu, sürdürülebilirlik için ekosistemin servislerinden faydalanırken aynı zamanda oranın korunması gerektiğini söyledi.
Koruma alanında başarılı sonuçlar elde etmeye başladıklarını vurgulayan Salihoğlu, şöyle konuştu:
"Ciddi bir balık biyoçeşitliliği var. Artık Akdeniz fokları gelip beslenmeye başladı. Kıyılarımızda deniz kaplumbağaları için ciddi bir üreme alanı oluşturulmuş durumda. Bölge için güzel bir örnek teşkil ediyor. Buranın katkıları çok önemli çünkü tam anlamıyla korunan bir sistem içinde biyoçeşitliliğin nasıl geliştiğini görüyoruz. Bunun çevreye de etkisi var. Yaptığımız bazı çalışmalarla çevreye olan etkileri anlamaya çalışıyoruz. Koruma alanı içi ve dışında biyoçeşitliliğin ne durumda olduğuna, habitatın ve ekosistemin durumuna bakıyoruz."
"Habitatın bozulmaması için elimizden geleni yapıyoruz"
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Deniz Biyolojisi ve Balıkçılık Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Meltem Ok da koruma alanlarındaki biyoçeşitliliğin her geçen gün artığını dile getirdi.
Enstitüsü sahilinde farklı deniz canlılarını gözlemeye başladıklarını belirten Ok, "Son aylarda Akdeniz için sembol türlerden olan fokların limanımızı ziyaret edip avlandığına şahit oluyoruz. Özellikle kampüs sahilleri carettalar ve yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama habitatı. Bunun yanında nesli tehlike altında olan Nil kaplumbağalarının da zaman zaman gelip liman içinde avlandığı bir bölge burası. Korunan alan olması ve bentik yapının bozulmamış olması dolayısıyla çok ciddi zincirleme şekilde balık türleri, yumuşakçalar gibi canlılara da rastlıyoruz." diye konuştu.
Ok, bazı deniz canlılarının sürüler halinde görülebildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Levrek, çipura gibi sofralarımıza gelen balık türlerinin hem yumurtladığını hem de yoğun sürüler oluşturduğunu gözlemiyoruz. Aynı zamanda lahoz, orfoz gibi uzun ömürlü ve hassas olan türlerin de kampüsü yaşama alanı olarak seçtiğini görüyoruz. Kampüste kıyıdaki habitatın bozulmadan kalması için elimizden geleni yapıyoruz. Liman çevresindeki doğal sazlık yapıyı tutuyoruz çünkü bu alan birçok tür için saklanma, beslenme, korunma ve yumurtlama alanı. Sahilde de doğal yapıyı bozmadan izleme çalışmalarına devam ediyoruz."
