ODTÜ'lü Mühendislerin Sığır Çiftliği
Mühendis ortaklar, hem süt hem de et üretimi kombininde yaygın olarak kullanılan simental sığır ırkından oluşan tesislerinde an itibariyle 800'ü sağmal olmak üzere bin 500 simental sığır (inek) kapasitesini 2017 yılı sonuna kadar bin 600'ü sağmal olmak üzere toplam 5 bin sığır...
Mühendis ortaklar, hem süt hem de et üretimi kombininde yaygın olarak kullanılan simental sığır ırkından oluşan tesislerinde an itibariyle 800'ü sağmal olmak üzere bin 500 simental sığır (inek) kapasitesini 2017 yılı sonuna kadar bin 600'ü sağmal olmak üzere toplam 5 bin sığır kapasitesine çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.
İşletme ortaklarından Fatih Murat Necef, İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde ikamet ettiklerini ancak pazara yakınlığı nedeniyle Trakya Bölgesi ve Edirne'yi tercih ettiklerini dile getirdi.
GÜNDE 15 TON SÜT
5 sağmal ağırı, 1 doğumhanesi ve 1 düve yetiştirme merkezi olan tesiste el değmeden günde 15 ton süt üretimi gerçekleştiriliyor. İşletme sahiplerindenFatih Murat Necef, tesislerinde ürettikleri sütün kalitesinin, bakteri ve somatik hücre açısından birçok kez aldıkları sonuçlar doğrultusunda Avrupa standartlarının çok üstünde olduğunu belirtti.
Makine mühendisi Necef, Türkiye'de hayvancılık sektörünün gelişim gösterdiğini ve büyümekte olan bir sektör olduğunu düşündükleri için bu sektöre yöneldiklerini belirterek, "Avrupa'da ve Türkiye'de hayvancılıkla ilgili yaklaşık 600'ün üzerinde tesis gezdim. Hayvan refahının bu oranda yüksek olduğun bir tesisi Avrupa'da veya Amerika'da bulmak çok güçtür. Bu tümüyle üniversite kitaplarından alınan projelerle bir fiil bizim tarafımızdan yapılmış bir tesistir. Herhangi bir danışmanlık, dış destek alınmamıştır. Tümüyle 2 ortağın ortaya çıkardığı bir tesistir burası. Hayvancılık bilimin gelmiş olduğu son noktayı, kendi tecrübelerimizle ve gördüklerimizle harmanlayarak bu tesisi ortaya çıkardık" dedi.
370 GÜNDE BİR BUZAĞI
Necef, "Çiftliği kurarken, en büyük hedefimiz hayvancılık teknolojisinin son geldiği noktaları kullanmak ve onu Türkiye hayvancılığına kazandırmaktı. Bu amaçla ilk yaptığımız şeylerden biri hayvancılık teknolojisindeki 'kızgınlık ve ruminasyon (geviş getirme)' sayısını sayarak, hayvanların sağlığını ve süt verimini sürekli kontrol ettiğimiz tasmaları kullanıyoruz. Verilere göre veteriner gruplarımızla anlık müdahale ediyoruz" dedi.
Avrupa'dan ve Amerika'dan ziyaretçilerin sık sık tesislerine gelerek, incelemelerde bulunduğunu anlatan Necef, "370 günde bir buzağı almamız, süt verimimizin 25 litreler civarında seyrederek, bu kadar yüksek olması ve buza ölüm oranlarının çok çok düşük olması hayret uyandırıcı noktalar" ifadelerini kullandı.
Necef, hayvancılık sektörünün, devlet politikalarıyla direk alakalı olan bir sektör olduğunu hatırlatarak, "Özellikle beklentilerimiz bizlere tarım yapabilmemiz için toprak tahsis edilmesini bekliyoruz. Hayvancılık sektöründe en büyük sorun açıkçası et ve süt fiyatlarının yüksek olmasıdır. Et ve süt fiyatlarının yüksek olması Avrupa ve dış dünyayla rekabet şansımızı düşürüyor. Bunu geliştirebilmenin en önemli ve kritik noktası tarım toprağının ve meralarımızın en uygun ve doğru şekilde kullandırılmasıdır. Eğer bizlere tarım yapılabilecek araziler tahsis edilirse, emin olun ki bu ülke halkı çok daha ucuza süt ve et yer" şeklinde konuştu.
40 ÇALIŞANLARI VAR
Nece, yaklaşık 180 dönüm arazi üzerine kurdukları çiftlikte 40 çalışanlarının bulunuduğunu, 24 saat yaşayan bir çiftlik oluşturduklarını söyledi.
Edirne Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Orhan Sarı ise "Biz il müdürlüğü olarak her zaman arkadaşlarımızla istişare halindeyiz. Tarım bakanlığımızın ve devletimizin tüm desteklerini kendilerine sunmaya çalışıyoruz. Gurur verici bir işletme. Burası ayrıca 'hastalıktan ari' statüsünde bir tesis. Bu işletme ayrıca Trakya Bölgesi'nde 'simental' ırkından oluşan en büyük işletme konumunda. Bu da bizler için gurur verici" ifadelerini kullandı.
