Haberler

OECD'nin "Türkiye Ekonomik Araştırmalar" Raporu

Güncelleme:
Abone Ol

Mustafa Kumlu OECD'nun raporunu "kriz sonrası ekonomik yapılanma anlamında gelişmeleri ve sonuçlarını dikkate almayan, dolayısıyla güncel olmaktan uzak, yanlı bir rapor"dedi.

Fatma Can - Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) yayımladığı Türkiye Ekonomik Araştırmalar Raporu'nu, "kriz sonrası ekonomik yapılanma anlamında gelişmeleri ve sonuçlarını dikkate almayan, dolayısıyla güncel olmaktan uzak, yanlı bir rapor" olarak nitelendirdi.

AA muhabirine açıklama yapan Kumlu, OECD'nin "Türkiye Ekonomik Araştırmalar Raporu"nu yayımladığını hatırlattı. Rapora göre, Türkiye ekonomisinin dengeli bir büyüme çizgisine gelmesi için rekabet edebilme gücünü kısa ve uzun vadede koruması gerektiğini anlatan Kumlu, bu noktada, enflasyon ve nominal ücret artışlarının kontrol altında tutması önerisi yapıldığını belirtti.

"Raporda, daha önceki OECD araştırmalarında da tartışıldığı gibi kayıt altına almanın, sadece maliyet düşürmek ve esnekliği artırmakla mümkün olduğu, bunun için de yeni ve esnek iş sözleşmesi, daha düşük maliyetli kıdem tazminatı rejimi, geçici ve ajans işçiliğinin yasallaşması, daha düşük asgari ücretlerin varlığının gerekli olduğu belirtilmektedir" değerlendirmesini yapan Kumlu, rapordaki reform tavsiyelerinin OECD'nin İspanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan'daki deneyimlerine dayandığını söyledi.

Kumlu, sendikaların, sendikal yaşamı belirleyecek taslak kanun üzerinde uzlaşmaya daha yakın olduklarını, bu noktada ılımlı bir iklim oluştuğunu, ancak diğer reformlara karşı çıktıklarını öne süren raporda, kayıtlı sektörde çalışanların yüzde 20'sini kapsayan işsizlik sigortası kapsamının genişletilmesiyle sendikaların ikna edilmesine yardımcı olabileceğinin ifade edildiğini dile getirdi.

-OECD'den "asgari ücret tespiti merkezi yapıdan kurtarılmalı" önerisi-

Kumlu, OECD'nin raporunda, çalışma hayatını ilgilendiren konularda şu tespit ve tavsiyelerin yer aldığını kaydetti:

"-İstihdam ve emek piyasası katılım oranları artmasına rağmen yeni yaratılan iş olanaklarının çoğu kayıt dışı sektörde yer almaktadır. Diğer yandan işgücünün önemli bir kısmının vasıf düzeyi hala düşüktür. Bu iki nedenle, verimlilik ve rekabet edebilirlik konularında aksama olmaktadır. Kayıtlı sektördeki istihdamı artırmak için ise daha esnek iş sözleşmelerine gereksinim duyulmaktadır.

-Türkiye'de son on yıl içinde yoksulluk ve eşitsizlik düşüş göstermiştir. Fakat bu düşüş, yüksek seviyelerden gerçekleşen bir düşüş olmuştur. Yeterince içermeci bir büyüme için, sosyal politikalar kadının işgücüne katılımını teşvik etmeli, bu özellikle çocuk ve yaşlıların bakımını düşük maliyetli bir hale getirmeyi bir öncelik olarak belirlenmesi aracıyla gerçekleştirilmelidir. Vergi ve transfer sistemleri, çalışamaya yönelik teşvikleri göz ardı etmeden kırılgan grupları daha iyi bir şekilde korumalıdır.

-Kıdem tazminatı rejimi, belirsiz süreli iş sözleşmelerini daha esnek hale getirmek için en iyi uluslararası uygulamalara paralel olarak yeniden düzenlenmelidir. Geçici ve özel istihdam büroları aracılığıyla ajans işçiliği uygulamalarına sektörel sınırlamalar olmaksızın izin verilmelidir.

-Asgari ücret tespiti merkezi yapıdan kurtarılmalıdır. Resmi asgari ücretler durdurulmalı. Verimlilik artışlarına göre yapılacak ücret düzenlenmeleri daha çok işletme seviyesinde gerçekleştirilecek toplu pazarlık aracılığıyla sağlanmalıdır.

-Resmi işsizlik sigortasının kapsamı ve hak ediş koşulları genişletilmelidir. Bu güvenceli esnekliğin Türkiye koşullarına uygun hale getirilmesinde ilerleme sağlamak açısından önemlidir.

-Eğitim seviyesi yeterli olmayan yetişkinlerin emek piyasasındaki vasıf düzeylerini artırmaya yönelik etkin yaşam boyu programları hazırlanmalıdır.

-Çocuklara ve yaşlılara bakımın yüksek nitelikli ve düşük maliyetli bir hale getirilmesi aracılığıyla kadınların işgücüne katılımı artırılmalıdır.

-Alternatif büyüme, istihdam, gelir toplama ve emeklilik ve sağlık yardımıyla yöntemleriyle ve sosyal güvenlik sisteminin uzun vadede mali dengesini sağlamanın yolları araştırılmalıdır."

-Kumlu: "Rapor, insanı öteliyor, işgücünü meta olarak görüyor"-

OECD'nin raporunu eleştiren Kumlu, raporda kıdem tazminatı rejiminin yeniden düzenlenmesi, özel istihdam bürolarının istihdam ettikleri işçileri diğer işverenlere kiralayabilmeleri, asgari ücretin azaltılması ve merkezi olarak belirlenmemesi, özelleştirmelerin devam ettirilmesi gibi Türk-İş tarafından yıllardır eleştirilen görüşlerin yer aldığını belirtti.

Kumlu, şunları kaydetti:

"Türk-İş söz konusu raporu, kriz sonrası ekonomik yapılanma anlamında gelişmeleri ve sonuçlarını dikkate almayan, dolayısıyla güncel olmaktan uzak, yanlı bir rapor olarak değerlendirmiştir. Raporu, tamamen işverenlerin önerileri çerçevesinde hazırlanmış bir rapor olarak görüyoruz. Raporda yer alan görüş ve öneriler, Türkiye'de izlenen veya planlanan istihdam ve ekonomi politikalarını teşvik eder niteliktedir. Rapor, insanı öteleyen, işgücünü meta olarak gören, geçerliliğini yitirmiş ideolojilerin ürünü görüş ve önerileri içermektedir. Türkiye'ye yapılan tavsiyelerin İspanya, Portekiz ve Yunanistan'a yapılmış öneriler olduğu, raporun kendisi tarafından da dile getirilmektedir. Dolayısıyla bu tavsiyeler, sonuçları önceden belli olan ve Avrupa Birliği'ni de olumsuz yönde etkilemiş, üye ülkelerin sosyal dokusunu tahrip etmiş tavsiyelerdir."

Yayıncı: Selçuk Aval - ANKARA

Kaynak: AA / Güncel

Mustafa Kumlu Türkiye Türk İş İspanya Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title