"Öğretmenlik meslek kanunu karma bir komisyonla şekillendirilmeli"
TBMM Genel Kurulu gündemine giren Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Devrim Akgündüz, yasanın konuyla ilgili tüm tarafların oluşturacağı bir komisyonda görüşülerek şekillendirilmesinin doğru olacağını söyledi.
TBMM Genel Kurulu gündemine giren Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Devrim Akgündüz, yasanın konuyla ilgili tüm tarafların oluşturacağı bir komisyonda görüşülerek şekillendirilmesinin doğru olacağını söyledi. Akgündüz, "Yasa, öğretmenliğin geleceğine ışık tutmalı, kapsayıcı ve bütüncül olmalı" dedi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Devrim Akgündüz, geçtiğimiz günlerde TBMM Eğitim Komisyonu'nda kabul edilerek Genel Kurul gündemine giren Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yasayı ayrıntılı bir şekilde ele alan Akgündüz, söz konusu yasanın, mesleğin her kademesinden, öğretmenlik adına önemli çalışmalar yapmış öğretmen, okul yöneticisi, uzman, akademisyen, parti, STK ve sendika temsilcilerinden oluşacak bir komisyonda tartışılarak şekillendirilmesinin daha doğru olacağını söyledi. Akgündüz, "Yasa, öğretmenliğin geleceğine ışık tutmalı, kapsayıcı ve bütüncül olmalı" diye konuştu.
"ÖĞRETMENLİK ADINA SEVİNDİRİCİ"
Akgündüz, "Böyle bir kanunun çıkarılması öğretmenlik adına sevindirici ve olumlu değerlendirilmeli. Söz konusu girişim, öğretmenliğin statüsünü yükseltmek adına önemli bir niteliğe sahip" dedi.
Yasa içeriğini ayrıntılı olarak irdeleyen Akgündüz, şu ifadeleri kullandı:
"Öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğu yasada belirtiliyor. Ancak daha çok özlük hakları ile ilgili hususlar ele alınıyor. Ayrıca kanun, diğer kanunlarda öğretmenlikle ilgili hususları tek çatı altında toplamıyor. Bu durum bütüncül bir yasa olmadığını ortaya koyuyor. Bazı hususlar sadece belirtilmiş, detay açıklanmamış. Örneğin meslek etiği, mesleğin esasları, öğretmen yetiştirme, öğretmenlik yeterlikleri, mesleki gelişim gibi öğretmenliğin ihtisas mesleği olma özelliğiyle ilgili çok detaylı hususlar kanunda yer almalı."
"MESLEKTE YÜKSELME YÖNTEMİ SORUN YARATABİLİR"
Akgündüz, öğretmenlik mesleğinde kariyer açısından yükselme ile ilgili hükümleri "Meslekte yükselme ve daha fazla maaş alma birer teşvik unsuru olabilir, ancak uzman olmayan öğretmenler veya veliler arasında huzursuzluğa da yol açabilir. Bundan başka, özellikle doktora yapmış öğretmenler, sınavlardan muaf tutulsalar bile, uzman unvanı için de başöğretmen unvanı için de 10'ar yıl beklemek durumundalar. Bu da konunun cazibesine olumsuz etki yapabilir. Doktora yapmış öğretmenlerin bu sürelerden muaf tutulması düşünülmeli" şeklinde değerlendirdi.
Meslekte yükselmenin sınav ve kurslara bağlı olmasına da değinen Doç. Dr. Devrim Akgündüz, bu durumun öğretmenlerin eğitime odaklanmasında sorun yaratabileceğini, sınav odaklı kurslar, test kitapları gibi masraf kalemleri oluşabileceğini söyledi. Akgündüz, sistemde süreç odaklı değerlendirmelerin ön plana çıkması ve inisiyatife yer vermeyen somut göstergelere dayalı olmaması gerektiğini belirtti.
"SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK VE MÜLAKAT TAMAMEN KALDIRILMALI"
Yasanın, en çok şikayet edilen konulardan sözleşmeli öğretmenliği ve mülakatı kaldırmadığına dikkat çeken Akgündüz, "Sözleşmeli öğretmen statüsü tamamen kaldırılmalı ve kadrolu öğretmenlerle aynı haklar sağlanmalı. Ücretli öğretmen uygulaması yerine ilgili kadrolara hızla atama yapılmalı. Buna olanak bulunmadığı durumlarda ise 15 saat ya da daha fazla derse giren öğretmene yeni başlayan bir öğretmenin maaşı kadar maaş verilmeli, bu durum da kanun ile ortaya konmalı. Eğitim fakültelerinde öğrenciler yüzlerce sınava giriyor ve onlarca akademisyen tarafından değerlendiriliyor. Ayrıca okul deneyimi ve öğretmenlik uygulaması gibi derslerde tecrübe kazanıyor, danışmanları ve uygulama öğretmenleri tarafından değerlendiriliyor. Dolayısıyla mülakat yerine, eğitim fakültesi mezuniyet notu ve öğretmenlik uygulamasında öğretmenin aldığı puanlar ve yorumlar dikkate alınabilir. Öte yandan atandıktan sonraki 'adaylık' süreci eğitim fakültelerinin sorgulanmasına neden oluyor. Bu husus ya eğitim fakültelerine bırakılmalı ya da kaldırılmalı" dedi.
"YASA, MESLEĞİN İTİBARINI YÜKSELTMELİ"
Kanunda öğretmen yetiştirme ve mesleki gelişme konularının da kapsamlı bir şekilde yer almasının elzem olduğunun altını çizen Akgündüz, "Yasa metninde öğretmenlerin mesleki gelişimleri için fırsatların oluşturulması ve buna ilişkin de teşviklerin somut bir biçimde ortaya konması sağlanmalı. Kanun ayrıca, öğretmenlerin ve mesleğin toplum nazarındaki saygınlığını artıracak hükümlere de yer vermiyor. Meslek kanunu, öğretmenliğin toplum nazarındaki itibarını yükseltecek şekilde düzenlenmeli" diyerek sözlerini noktaladı.