Oğuzhan Saruhan: Sosyal Medya Hesaplarımız CV'lerimizden Daha Önemli
Sosyal Medya Canavarı Olmak İster misin? kitabının yazarı, sosyal medya danışmanı Oğuzhan Saruhan ise sosyal medyada ya hakaret ettiğimizi ya da geyik yaptığımızı söylüyor.
Sosyal medyanın en yaşlısı Facebook'un bile 14 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen bugün herhangi birini kullanmayan insana uzaylı muamelesi yapıyoruz. Sosyal medya yönetmeni Oğuzhan Saruhan ise sosyal medyada ya hakaret ettiğimizi ya da geyik yaptığımızı söylüyor.
Instagram Facebook ve Twitter gibi sosyal medya hesabı üzerinde şekillenen bir hayatımız var artık. Orada dönen hayatla yatıp kalkıyoruz. Kavgalar, sevgiler, nefret söylemleri orada yeşilleniyor. Sosyal medyanın en yaşlısı Facebook'un 14 yıllık bir geçmişi olsa da hepsini çok sevdik, çok alıştık. Artık onlarsız bir hayatı tahayyül edemiyoruz. Bir yerde ekmek kapısına da dönüştüler. 'Sosyal medya uzmanlığı', 'içerik editörü', 'dijital pazarlama uzmanı' vesaire onlarca meslek hayatımıza girdi. MediaCat Yayınları arasından çıkan 'Sosyal Medya Canavarı Olmak İster misin?' kitabının yazarı sosyal medya danışmanı Oğuzhan Saruhan'a göre artık kartvizitlerimizden daha önemli hale gelen sosyal medyayı ne yazık ki etkin ve doğru kullanamıyoruz.
AKLIMIZA GELENİ YAZIYORUZ
Sosyal medya konusunda eğitimler ve seminerler veren ve insanlara sosyal medyanın aslında ciddiye alınması gereken bir alan olduğunu anlatan Saruhan, "Sosyal medyada konuştuklarımız gündeme ve mecraya göre değişiyor. Twitter'da daha çok siyaset ve futbol konuşuluyor. Son zamanlarda bir de moda girdi. İnstagram'da daha çok kendimizi ve mutlu anlarımızı ön plana çıkarıyoruz. Facebook'un yaş ortalaması artsa da 45 milyon aktif kullanıcısı var Türkiye'de. Orada gençler çok paylaşım yapmıyor. Genel olarak çok kötü paylaşımlar yapıyoruz. Tamamen geyikle geçiyor zamanımız. Aklımıza gelen her şeyi yazıyoruz. Hakaret, küfür vesaire" diyor. Saruhan'a göre sosyal medyayı ciddiye almamız gerekiyor.
CV'DEN DAHA KIYMETLİ
Sosyal medya hesaplarımızın özgeçmişlerimiz kadar kıymetli olduğunun altını çizen Saruhan, PageGroup'un bu konudaki bir araştırmasını örnek gösteriyor: "Şirketlerin yüzde 73'ü sosyal medya üzerinden başarılı işe alımlar yapıyor. Araştırmanın sonucuna göre başvuruların reddedilme sebeplerinin başında yüzde 75'le sosyal medyada agresif ve saldırgan dil kullanımı geliyor. Secret CV'nin 550 işverenle yaptığı bir diğer araştırmanın sonucuna göre ise firmaların yüzde 80'i işe alacağı adayların sosyal medya hesaplarını kontrol ediyor. O yüzden sosyal medyayı CV'mizden ayırmak gibi bir lüksümüz yok. Geleneksel CV hazırlama yöntemleri muhtemelen çok yakın gelecekte tarihin tozlu raflarına kaldırılacak. Dijitalleşen yeni dünyanın CV'leri sosyal medya hesaplarımız olacak."
KÜFÜR ONLAR İÇİN VAR OLMA BİÇİMİ
Hakaret, küfür içerikli yorumlar yapanların bir çeşit var olma çabası içinde olduğunu söyleyen Saruhan, bu davranışın sebeplerini şöyle anlatıyor: "Sosyal hayatta bir karşılığı olmayan, bir masanın etrafına oturduğunda üç cümleyi bir araya getiremeyen, çevresindeki insanlar tarafından kaale alınmayan bu insanlar hakaret, küfür, iftira, haksız eleştiri, yalan, manipülasyon silahlarını kullanarak kendilerini tatmin edebiliyorlar. Psikolojik araştırmaların sonuçlarına baktığımızda, insanların birbirlerini görmediklerinde kırıcı davranışları daha rahat sergiledikleri gözüküyor. İnternet bunun için biçilmiş kaftan. Bu yüzdendir ki sokakta gördüğünde fotoğraf çekilmek için sıraya girecekleri ünlülere ya da metrobüste birbirlerine yer verdikleri insanlara normal hayatta söyleyemeyecekleri her türlü hakareti ve küfürü karşı tarafa iletebiliyorlar. Sahte profil resmi, sahte isim, sahte bir sosyal profil oluşturan insanlar, bu sahte yaşamın rahatlığıyla da dijital dünyada, dijital kötülükler yapabiliyorlar. Bu da onların var olma biçimi."
İLLEGAL İŞLER DÖNÜYOR
Türkiye'de sosyal medya üzerine yazılı çok fazla yeterli kaynağın olmadığını hatırlatan Saruhan, sosyal medya uzmanlığı altında çok fazla illegal işler yapıldığını kaydediyor ve devam ediyor: "Ne yazık ki bu işi yapanların çoğu da gerçek anlamda marka yönetimi yapmıyor. Strateji geliştirmiyor. Sahte takipçi satın alanlar, fake etkileşim yapanlar çok fazla. Hatta çok büyük markalar bile bunu yapıyor. O yüzden sosyal medya uzmanı tabirini sevmiyorum. Birçok üniversite bu işin eğitimini vermeye başladı. 72 saatte insanlar 'uzman' oluyor. Bir şeyin uzmanı olmak insanlara çekici geliyor ama bu o kadar kolay değil. Ancak şu da bir gerçek; bir sürü markanın gerçekten sosyal medya uzmanına ihtiyacı var."
YouTuber'lar birbirinin kopyası
YouTuber olmanın son dönemin en popüler mesleği haline geldiğini söyleyen Oğuzhan Saruhan, "Neredeyse her eve bir hatta iki YouTuber düşüyor. Ancak orada da durum farklı değil ne yazık ki. Özgün içerik yok. Hepsi birbirinin kopyası. Gerçek anlamda içerik üretip farklılaşan çok az insan var. Milyonlarca kullanıcı var ama bunun farkında olan çok az insan var. Biraz farkında olan çok rahat sıyrılıyor. Biraz kafa yormak gerekiyor. Kişisel marka oluşturmak için çok önemli bir adım olarak görebiliriz sosyal medyayı" diyor.
Kaynak: Yenişafak
