Ok ve yay sanatçısı, geleneği günümüze taşıyor
YALOVA'da yaşayan Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay ve Ok Yapımı Sanatçısı Kerem Korkmaz, uzun yıllar yaptığı araştırma ve çalışmaları sonrası Osmanlı, Hun ve Macar tipi ok ve yaylarını, özgün haline en yakın şekilde üretiyor.
YALOVA'da yaşayan Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay ve Ok Yapımı Sanatçısı Kerem Korkmaz, uzun yıllar yaptığı araştırma ve çalışmaları sonrası Osmanlı, Hun ve Macar tipi ok ve yaylarını, özgün haline en yakın şekilde üretiyor.
Okçuluğa duyduğu sevgi ve merakla 10 yıl önce geleneksel Osmanlı yay ve okları ile Hun ve Macar tipi ok ve yaylarını araştırmaya başlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay ve Ok Yapımı Sanatçısı Kerem Korkmaz, ok ve yayların özgün haline yakın şekilde üretimine başladı. Kendi atölyesinde hem ok ve yayların üretimini gerçekleştiren Korkmaz, hem de merakı olan vatandaşlara okçuluğu öğretiyor.
6 yıl boyunca devlet arşivleri ve yabancı kaynaklarda yay ve ok yapımı ile ilgili yer alan teknik bilgileri araştırdığını dile getiren Korkmaz, yay ve okların bir dönem çağ açıp çağ kapattığını, bu nedenle de gerek Türk tarihi, gerekse dünya tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.Bu sanatı geçmişten günümüze taşıdığını belirten Korkmaz, "Yaylarımızla yapılan atışlarda 600 metre gibi önemli mesafeleri gördük ki; tarihte yazıtlara geçen en uzun Osmanlı ok atışı 846 metredir. Hedefimiz yaptığımız yaylarla bu mesafeye ulaşabilmek. Eski dönemlerde savaş kazandıran bu ok ve yayların yapım sırları yazıtlara ve kaynaklara dökülmemiş. Çok kısıtlı kaynaklardaki bilgilerle üretim yapılabiliyor. Yay imal etmek sabırla oluyor. Acele etmek yay imalatında hatayı da beraberinde getiriyor. Mutlaka belirli bir süre içerisinde yayın oturması gerekir. Her bir yayın karakteri vardır. Eğer bu karakter yanlış yazılırsa yay bunu kullanana çok pahalıya ödetir. Her bir yayın ortaya çıkması da yaklaşık 4 ayı buluyor. Osmanlı envanterlerinde Osmanlı yaylarının ova akçaağacından yapıldığı yazıldığı için de üretim bu ağaç dallarından yapılıyor" diye konuştu.Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da lisanslı ok ve yay imalatçısı olarak tanınan Korkmaz, tarihte yeri olan bu yayları günümüze ve gelecek nesillere taşımaya çalışıyor.'6 SENE BOYUNCA ARAŞTIRDIM'Ok ve yayın, ata sporu olduğuna da değinen Korkmaz, "Zevkle başladık. Bunun ortalama 6 senesi araştırmalarımla, Ar- Ge ile geçti. Yapmayla, kırmayla, bozmayla gibi. 6 senenin üçüncü senesinde başarılı oldum, ilk atış yaptığım yayım oldu. Daha sonrasında profesyonel değildi tabi ama yaylar yapmaya başladım. Bu süreç içerisinde ben Osmanlı yayı, boynuz yaylar, Hun yayı, Macar yayı tarzında yaylarla uğraştım. Özellikle boynuz yay çalıştım çünkü aslına uygun olması gerekiyordu. Yani bizim savaşlarda, tarihte kullandığımız silahlar neyse ben onu yapmak için uğraştım. Tabi muvaffak olabildik, ne zaman muvaffak olabildim. Yaklaşık bu da 6 seneyi buldu, 6 seneden sonra artık orijinal yaylar yapabilmeye başladım ve şu anda bunu çok daha ileriye getirmiş durumdayım. Şu an özellikle Osmanlı yayı üzerinde çalışıyorum. Çünkü bir boynuz yayın en yüksek derecede vücut bulmuş hali Osmanlı yayıdır. Bu tarz üzerinde çalışıyorum şu anda" şeklinde konuştu.Kerem Korkmaz'dan eğitim alan yakın arkadaşı Nazım İnceler de, "Biz arkadaşımla yakın çevrede oturuyoruz. Kerem Korkmaz'ın bu işlerle meşgul olduğunu biliyorduk. Çocukluktan beri merakımız, hevesimiz var. Kendisiyle irtibata geçtik, kendisi bize hem kemanger hem de kemankeşlik konusunda ders veriyor, eğitiyor. Kısa zaman zarfında çok başarılara ulaştık" ifadelerini kullandı.