Okul Müdürü ve Yardımcısını Tabancayla Vuran Polisin Eşi: Tahrik Var
Bursa'daki ilkokulda, müdür ve yardımcısını tabancayla vuran polis memurunun karısı, "Eşimin yaptığı şey kabul edilemez; ama olayda ağır tahrik var" dedi.
Bursa'daki Hasanağa Şehit Piyade Er Kadir Çavuşoğlu İlkokulu'nda, tartıştığı müdür Tülay Taş ve yardımcısı Sinan Delibaş'ı tabancayla yaralayan polis memuru İlhan Özcan'ın eşi Gözde Özcan, "Eşimin yaptığı şey kabul edilemez; ama olayda ağır tahrik var" dedi.
NE OLMUŞTU?
Nilüfer ilçesinde bulunan Hasanağa Şehit Piyade Er Kadir Çavuşoğlu İlkokulu'nda meydana gelen olayda polis memuru veli İlhan Özcan, geldiği okulda müdür Tülay Taş ve yardımcısı Sinan Delibaş ile tartıştı. Tartışma sırasında öfkelenip, tabancasını çıkaran polis memuru veli, Taş ve Delibaş'a ateş etti. Saldırıda, okul müdürü belinin üstünden, yardımcısı da bacağından yaralandı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan kalçasına 4 kurşun isabet eden müdür Taş, ameliyat edilirken, yardımcısı Delibaş'ın ise sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Saldırı sonrası meslektaşları tarafından yakalanıp, gözaltına alınan İlhan Özcan'ın sorgusunun ardından 'adam öldürmeye teşebbüs' suçundan adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
''ŞİKAYET DİLEKÇELERİMİZ MEVCUT''
Polis memuru İlhan Özcan'in eşi Gözde Özcan, yaptığı açıklamada, olayın kabul edilemez olduğunu söyledi. Eşinin psikolojik sıkıntısı olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını kaydeden Özcan, yaşananların tek nedeninin, 'tahrik' olduğunu ileri sürdü.
''OĞLUM VE BEN DARBEDİLDİK''
Olayın 28 Şubat günü 8 yaşındaki oğlu ve arkadaşının sınıf öğretmenleri Filiz Erzurum tarafından zümre odasına kapatılmasıyla başladığını savunan Özcan, "Çocuğumu bu şekilde cezalandırdıkları gibi okul içerisinde ben ve oğlum, bir veli tarafından darbedildik. Eşim, okula giderek, bu iki olay hakkında soruşturma başlatılmasını, yoksa savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Olayların savcılığa intikal ettirilmesinden sonra aynı okulda bulunan 13 yaşındaki kızıma da hakaretler ile birlikte çeşitli baskılar uygulandı. Bu olaylarla ilgili şikayet dilekçelerimiz mevcuttur. Biz sürekli çocuğumuzun sınıfının değiştirilmesi yönünde başvuru yapmamıza rağmen bize hakaret dolu sözler söyleyerek, bizi kale almadılar" diye konuştu.
''GÜLEREK, BİZİMLE DALGA GEÇTİ''
Olay sabahı oğullarını okuluna götürdüklerinde, eşinin, müdür yardımcısı Mustafa Karabela'dan dilekçe hakkında bilgi almak istediğini anlatan Özcan, şöyle devam etti: "Müdür yardımcısı 'Polisliğine sığınma, defol odamdan' diyerek, hakaret dolu sözlerle bizi odasından kovdu. Eşimi eve götürmek istediğimde merdivenlerden inerken, okul müdiresi Tülay Taş ile denk geldik. Savcılığa verdiğimiz suç duyurusunun takipsizlik kararından dolayı gülerek, bizimle adeta dalga geçti. Eşim, sinirlerine hakim olamayarak, silahını çekti. Tabi yapmış olduğu şey kabul edilemez bir şey. Yaşanmaması gerekirdi; ama basına yansımış olayları hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Ben eşimin sonuna kadar arkasındayım. Çocuklarımın da arkasındayım. Bu şekilde olmaması lazımdı; ama oldu. Bizim de haklı olduğumuz çok konu var. Bu konuda gereken her şeyi avukatımla birlikte halledeceğim."
''BÜYÜK TAHRİK VAR''
Olayın sonuna kadar takipçisi olacağını dile getiren Gözde Özcan, "Bu olayda büyük bir tahrik var. Hakkımızda yapılan bütün yanlış bilgileri, eşimin psikolojisinin bozuk olduğu yönündeki haberleri kabul etmiyorum. Benim eşim, kötü bir insan değil. Eşimin hiçbir sıkıntısı, psikolojik sorunu yok. Bir baba olarak eşim, çocuğunun arkasında durdu. Tamam; yapmış olduğu şey doğru bir şey değildi; ama bir insanın bu kadar da üzerine gidilmez. Benim eşim, 20 yıllık polis memuru. Böyle şeyler yapacak biri değil" dedi.