Okulu "zilsiz okulda" tanıdı -
Vücudundaki kızarıklıklar, deri dökülmesi ve yüksek ateş nedeniyle hastaneye yatırılan 6 yaşındaki Elif Bektaş, 1. sınıfa hastane sınıfında başladı, okul ortamını hastanede tanıdı.
HALİL ŞAHİN - Vücudundaki kızarıklıklar, deri dökülmesi ve yüksek ateş nedeniyle hastaneye yatırılan 6 yaşındaki Elif Bektaş, 1. sınıfa hastane sınıfında başladı, okul ortamını hastanede tanıdı.
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yaşayan Elif Bektaş, 20 gün önce sağlık sorunu nedeniyle İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne geldi. Bu yıl ilkokul 1. sınıfa başlayacak Elif Bektaş, tetkikleri ve teşhis koyma aşaması devam ettiği için eğitim öğretim yılı başlamadan önce hastaneden ayrılamadı. Onun eğitimden geri kalmasını istemeyen ailesi ve doktorları, hastane sınıfına başvurdu.
Baba Mustafa Bektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vücudundaki kızarıklar tedavi edildiğini, ancak sürekli yüksek ateş sorununun devam ettiğini anlatarak, 20 gündür çeşitli tetkik ve tedavilerin uygulandığını belirtti. Kızının genel durumunun iyi olduğunu ifade eden Bektaş, "Tedavi süresi uzadıkça bir telaşe oldu, okula başlayamayacak diye. Hocalarımız burada bir sınıf var deyince... Daha önce duymamıştık böyle bir sınıfı" diye konuştu.
Baba Bektaş, kızının ilk okul heyecanını hastanede yaşayacağının hiç akıllarına gelmediğini kaydederek, kızının konulacak teşhise göre ya hastanede kalacağını, ya da okula döneceğini söyledi.
Okul ortamını hastanede tanıyan Elif Bektaş da, okula başlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bektaş okulu sevdiğini ifade ederek, şunları belirtti:
"İlk gün sabah geldim öğretmenlerimle tanıştık. Öğretmenlerim boyama gösterdi. Okula gelmek keyifli, memnunum."
- "Çocuklara moral oluyor"
Hastane sınıf öğretmeni Nezih Yaşar Bor, hastanede uzun süre yatan çocukların eğitim ve öğretimiyle ilgili çalışmalar yürüttüklerini aktararak, sınıfa gelemeyecek durumda olanların odasına giderek, yatağı başında bire bir ders yaptıklarını kaydetti. Sınıfa gelen öğrencilerle seviyelerine uygun ders programı uyguladıklarını anlatan Bor, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu eğitim onlar için moral oluyor. Sınıfa gelemeyen bir çocuğun yanına gidip yatağı başında ilgilenmek, sohbet etmek, hiçbir şey yapmasan bile yanında olmak moral veriyor. Onu hayata bağlıyor. Hastaneye gelen okul çağı çocuğun en büyük korkusu 'okulum ne olacak?' Yaşantısı değişiyor, okulundan, ailesinden, toplumdan kopuyor çünkü. En azından okulla ilgili kısmını biz halletmeye çalışıyoruz. Küçük küçük dersler yapıyoruz. Sağlıkları elverdiği ölçüde ders yapma şansımız var. Bizim okulun zili yok. Zili olmayan tek biziz. Çocuk uygun olduğu saatte geliyor ve gidiyor."
Bor, Elif Bektaş gibi bazı çocukların ilk okul heyecanını hastanede yaşadığını söyleyerek, "Özellikle 1. sınıfsa onlara daha özel davranmaya çalışıyoruz. Çünkü okulu ilk defa hastanede tanımış oluyorlar" dedi.