Öldürülen Ayşe Tuba Arslan'nın oğlu babasından şikayetçi olmadı
Eskişehir'de eski eşi Ayşe Tuba Arslan'ı satırla öldüren sanık hakkında "tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan açılan davanın ilk duruşması görülüyor.
Eskişehir'de eski eşi Ayşe Tuba Arslan'ı satırla öldüren sanık hakkında "tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan açılan davanın ilk duruşması görülüyor. Ayşe Tuba Arslan ile Yalçın Özalpay'ın oğulları Yiğitalp Özalpay duruşmada, "Ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam" dedi.
Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Yalçın Alpay, maktul Ayşe Tuba Arslan'ın babası Serdar Arslan, annesi Meral Sondikme, oğlu Yiğitalp Özalpay ve taraf avukatları katıldı. Mahkemede savunma yapan tutuklu sanık Yalçın Özalpay, "25 senelik evliliğimizde mutlu bir hayatımız vardı. Şimdiye kadar kendisine hiçbir kötülük yapmadım. 2018'de Ayşe tatil amaçlı bir yere gitmek istedi. Dönüş zamanı geldiğinde dönerken otobüs ile döneceğim dedi. Görüntülü aramalarımızı açmadı. Bursa'da olduğunu söyledi ve Bursa'dan Eskişehir'e çok kısa sürede geldi. Otobüs biletine bakmak istedik bana attım dedi. Sonra Neslihan ve kardeşiyle geldiğini söyledi. Neslihan'ı aradım biz tatile gitmedik dedi. Büyük oğlumla telefonuna baktık. Bir erkekle olduğunu söyledi. Telefon kayıtlarına da baktık. Suratımıza bakamadığı için evi terk etti. Sonra evimizin karşısından bir ev tuttu. Evler birbirini görüyor. Babasına evde fuhuş yapıyor dedim. O da bastır o zaman evi dedi. Ayşe bana saldırmaya başladı ve hep ben saldırıyormuşum gibi benden şikayetçi oldu. Arkadaşlarına bana iftira atıyorlar demiş. Boşandıktan sonra çocuklarımla burayı terk etmek istedik. Ayşe'nin görüştüğü kişiler beni arayıp seni öldürürüz dediler. Başka biriyle daha ilişkisi olduğunu öğrendim. Ben satırla dolaşmıyorum. Satırı eve çıkarmak için üzerime aldım. Satır Kurban Bayramı'ndan kalmaydı. Görüşmüş olduğu kişiler beni tehdit ettikleri için üzerimde bıçak taşıyordum. Sonra karşılaştık ve bana hakaret etti, yüzüme tükürdü. Satırla ayağına vurdum sonrasını hatırlamıyorum, cinnet geçirmişim. Pişmanım. Şebnem taksime çok binmiştir. Ona Ayşe'yi öldüreceğim, satır aldım demedim. Farklı araçlarla kendisini takip de etmedim" ifadelerini kullandı.
"KIZIMI KARALAMAK İÇİN GÜZEL BİR HİKAYE UYDURMUŞ"
Ayşe Tuba Arslan'ın babası Serdar Arslan şu ifadelere yer verdi:
"Kızımı karalamak için güzel bir hikaye uydurmuş. Kızım kocasından korkuyordu. Kızım ayrı eve çıktıktan sonra sanık kızıma hakaret ediyordu, pompalı tüfek alıp seni öldüreceğim diyordu. Kızım sanığı şikayet etmekten yoruldu. Kızım yanıma geldiğinde bacağında morluklar vardı, kızımı dövmüş. Kızımın namusuna kefilim öyle birisi değil. Kızımı sürekli taksiyle takip ettiriyordu. Kızım öldürülmeden bir gün önce önüne çıkıp yine tehdit etmiş. Bunu bana akşamında kızım anlattı."
Şikayetçi olan anne Meral Sondikme, "Benim kocam çalışmıyor diye serzenişleri vardı. Kızım eşinin çalışmadığından bahsediyordu. Eşiyle sürekli huzursuzluklarının olduğunu biliyorum. Sanıktan şikayetçiyim" dedi.
"NE SÖYLEYECEĞİMİ BİLMİYORUM, ÖLEN ANNEM ÖLDÜREN BABAM"
Ayşe Tuba Arslan ve Yalçın Özalpay'ın oğulları Yiğitalp Özalpay, annesinin babası tarafından tehdit edildiğini duymadığını ve şikayetçi olmadığını ifade ederek, "Ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam. Annemin aile tarafı parçalıydı. Kimsenin birbirinden haberi yoktu. Annem bana benim ne annem ne de babam var derdi. Annemin kendi ailesiyle maneviyatı yoktu. Annem benden akıllı telefon istemişti ben de ona taksitle telefon aldım. O zamanlar annem ve babam arasında sorun yoktu. 3-4 sene önce annemin sosyal medyadan başkalarıyla mesajlaştığını gördüm. Takipçi sayısı benden fazlaydı. Takipçileriyle duygusal olarak konuştuğunu gördüm. Ben annemi binlerce kez uyardım. Olay gününde Kütahya'daydım. 2018'de annem Kumla'ya tatile gitmişti. Annem oradan geldiğinde evde babam ile tartışıyorlardı. Bir süre sonra annem F.U. ile geldim, bana dükkan açacak dedi. Geç saatlere kadar annem ve babam tartıştı. Annem bize pişman olduğunu söyledi. En fazla 1 hafta birlikte yaşadık. Sonra annem karşımızdan ev tuttu. Tolga ve Timuçin bana bu olayları unutmam gerektiğini söylediler. Ben annemden babamın kendisini tehdit ettiğini duymadım. Ben Eskişehir'de olmadığım için şiddet gösterdiğini bilmiyorum. Şikayetçi değilim" şeklinde konuştu.
MAHKEMEDE SAVUNMALAR YAPILMAYA DEVAM EDİYOR.
"Tuzağa düşürüp kafasını keseceğim" demiş
İddianamede yer alan bilgilere göre, Özalpay'ı taksici olduğu için tanıdığını belirten Ş.T., taksiye ihtiyacı olduğu zaman şüpheliyi çağırdığını söyleyerek, "Bir seferinde şüpheli Yalçın bana eşini öldüreceğini söyledi. Başka bir seferse, şüpheli bana satır aldığını, Ayşe Tuba'yı tuzağa düşüreceğini, kafasını keseceğini, pusuda beklediğini, Ayşe Tuba'yı hep tartakladığını söyledi. Ben de şüpheli Yalçın'a bu konuşmalarının yanlış olduğunu söyleyerek nasihatte bulundum" dedi.
OLAY
Olay, geçtiğimiz Ekim ayında Akarbaşı Mahallesi Atatürk Bulvarı'nda yaşandı. Ayşe Tuba Arslan (45), mesai bitiminde evine dönmek için dolmuşa bindi. Bu esnada eski eşini dolmuştan indiği yerde bekleyen Yalçın Özalpay (53), yanında taşıdığı satırla Arslan'a saldırdı. Kafatası ve yüzünden derin yaralar alan Arslan'ın yardımına olayı gören çevredeki vatandaşlar koştu. Arslan'ı kurtaran vatandaşlar, Özalpay'ı linç etmek istedi. Olay yerinden yaklaşık 100 metre kadar kaçan Özalpay, çevredekiler tarafından tekrar yakalandı. Suç aleti satırla yakalanan ve olay anında çevrede bulunan vatandaşlarca dövülen şahıs, polis tarafından gözaltına alındı. Sağlık kontrolü için Eskişehir Şehir Hastanesine götürülen Özalpay daha sonra tutuklandı.
44 GÜN SONRA HAYATINI KAYBETTİ
Ayşe Tuba Arslan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 44 gün süren yaşam mücadelesini, 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü'nde kaybetmişti.
(Mustafa Kaplan - Çağatay Gür/İHA)