Ölüme Neden Olan Sürücünün "Sahte Rapor" Davası
Kadıköy'de otomobiliyle çarptığı çiçekçi Mehmet Emin Kaya'nın ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 7 yıl hapis cezasına çarptırılan Murathan Öztürk'ün, kaza sonrası sahte alkol raporu aldığı iddiasıyla 3 hastane çalışanıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan yargılanmasına başlandı.
Kadıköy'de otomobiliyle çarptığı çiçekçi Mehmet Emin Kaya'nın ölümüne neden olduğu gerekçesiyle 7 yıl hapis cezasına çarptırılan Murathan Öztürk'ün, kaza sonrası sahte alkol raporu aldığı iddiasıyla 3 hastane çalışanıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan yargılanmasına başlandı.
Anadolu 42. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Kartal Açık Ceza İnfaz Kurumundan izinli olarak çıkan sanık M. Ö. ile hastane çalışanları S. Ö., M. L. Y., Ö. E. ve avukatları katıldı.
Kimlik tespitinin ardından savunması alınan sanık Ö., kazanın hemen sonrasında babasının bir avukat arkadaşını aradığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Kendisi bana 'teslim olmamı' söyledi ancak yurtdışında olduğu için teslim olmadım. Ardından bana bir hastaneye giderek alkol ve uyuşturucu bulunmadığına dair rapor almamı söyledi. Ben de Pendik'te bir hastaneye gittim. İdrar örneğim alındı. Sonrasında babamın amcasının oğlu olan A. Ö.'e raporları teslim almak için hastane tarafından verilen evrakı verdim. Birkaç gün sonra Ö. tahlil sonuçlarını almak için hastaneye gitmiş. Sonuçları aldığında uyuşturucu bulunmadığına dair sonuçların çıktığını ancak alkol raporunun çıkmadığını görmüş. Ö., alkol sonuçlarını alabilmek amacıyla hastanede girişimlerde bulunmuş. Ben kimseye alkol raporumun alınması konusunda telkinde veya baskıda bulunmadım. Halen Kartal Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezamı infaz etmekteyim. Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim. Öyle yüz kızartıcı bir suç işlemem söz konusu olamaz. Beraatimi talep ediyorum."
Sanık M. L. Y. da söz konusu hastanede kurumsal pazarlama müdürü olarak çalıştığını belirterek, "Olay günü M. Ö. ve yanındaki 2-3 kişi hastanemize müracaat ettiler. Alkol ve uyuşturucu testi yaptırmak isediklerini söylediler. Tahlil verilmiş. Hasta yakınları uyuşturucu için yapılan tahlil sonuçlarının çıktığını ancak alkol için yapılan tahlil sonuçlarının çıkmadığını görünce itiraz etmişler. Ben kimseye rapor tanzimi konusunda baskı yapmadım. Hastanın mağduriyetinin giderilmesini söyledim." dedi.
Sanık Ö. E. da tahlil sonuçları alındıktan sonra Mehmet Latif Yaşlı'nın kendisini aradığını anlatarak, "(Hastanın alkol raporu sonucunu vereceksiniz) dedi. Ben hastayı görmediğimi, böyle bir sonucu veremeyeceğimi söyledim. Beni ısrarla aradı. En son aramasında başhekimin bilgisi olduğunu, raporu düzenlememi istedi. Ben de M. L. Bey başhekimin sağ kolu olduğundan baskı altında şablon raporu çıkardım, ardından S. Hanım'a götürdüm. Neden imza bulunmadığını sordu. Ben de doktorun izinli olduğunu söyledim. Benden raporu imzalamamı istedi. İmzalamayacağımı söyledim. Gözümün önünde raporu imzalayarak götürdü." diye konuştu.
Sanık S. Ö. ise "Ö. Hanım ile birlikte hasta yakınları geldiler. Sonuç evrakı, kaşeli olarak gelmişti. Ö. Hanım'a, neden imzanın olmadığını sordum. Sorumlunun bulunmadığını söyledi. Ben de kaşeli olarak imzasız bir şekilde evrakı teslim ettim." ifadelerini kullandı.
Mahkeme, sanık M. Ö.'ün avukatı tarafından dinlenilmesi talep edilen A. Ö.'ün tanık olarak dinlenilmesine karar verdi.
Olayın geçtiği özel hastaneye müzekkere yazılarak sanık S. Ö.'ün hastanedeki görevinin, çalışma saatlerinin ve hasta girişi yapıp yapmadığının sorulmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Kadıköy'de meydana gelen ölümlü kazanın şüphelisi olan M. Ö.'ün kazanın meydana geldiği 11 Temmuz 2015 tarihinde alkol ve uyuşturucu testi yaptırmak amacıyla özel bir hastaneye gittiği anlatıldı.
Ö.'ün sonuçları almaya gittiğinde alkol testinin sonuçlarının çıkmadığının tespit edilmesi üzerine, hastane müdürü olarak görev yapan M. L. Y.'dan alkolsüz olduğuna dair rapor vermesini talep ettiği kaydedilen iddianamede, Y.'nın azmettirmesiyle şüpheliler Ö. E. ve S. Ö.'ün "sahte alkolsüzlük raporu" düzenledikleri belirtildi.
İddianamede, bu kapsamda M. Ö.'ün de aralarında bulunduğu 4 şüphelinin "resmi belgede sahtecilik" suçundan ikişer yıldan beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
