OMÜ'de Yabancı Dil Eğitimi Çalıştayı Yapıldı
OMÜ Yabancı Diller Eğitimi Bölümü İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen "Türkiye de Yabancı Dil Eğitiminde Eğilim Ne Olmalı?" konulu çalıştay, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı.
Çalıştaya; Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Halis Ölmez ve Prof. Dr. Mahmut Aydın, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü Öğretmen Yeterlilikleri Grup Başkanı Doç. Dr. Ali Yılmaz, Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora, çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğrencilerinin piyano ve şan dinletisinin ardından açılış konuşmasını yapan Düzenleme Komitesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Müfit Şenel, "Hepiniz hoş geldiniz. Bu çalıştay bizim için çok önemli. Bölümümüz adı altında ilk kez böyle bir organizasyon yapılıyor. Bu bize büyük gurur veriyor. Başta Rektörlüğümüz olmak üzere destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Bütün eğitim camiasına hayırlı bir çalıştay olmasını diliyorum." diye konuştu.
Yabancı Diller Eğitimi Bölümü İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nalan Kızıltan, "Bugünü sizlerle paylaşma gururunu bize yaşatan herkese çok teşekkür ediyorum. Çalıştay 7 temel başlık altında işlenecektir. Sizlerin katılımınızla iki gün sürecek olan çalıştayda yabancı dil eğitimindeki problemlere çözüm getireceğimizi düşünüyorum." dedi.
Ulusal Yabancı Dil Çalıştayı'nın fikir babası ve Hacettepe Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü İngiliz Dili Eğitimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arif Sarıçoban, "Samsunlu olmaktan hem de OMÜ diplomasına sahip olmaktan büyük gurur duyuyorum. 'Ülkem için ne yapmalıyım?' düşüncesiyle bunun gibi çalıştaylar düzenlemeye karar verdim. Bizler değerli hocalarımızın fideleriyiz ve yeşermeye devam edeceğiz. Ülkemize hayırlı bir çalıştay olmasını diliyorum." diye konuştu.
"Dünya, her geçen gün çok hızlı bir şekilde ilerlemekte ve gelişmektedir. Her ülke buna ayak uydurmak zorunda çünkü uyduramayanlar zaten geri kalıyor." diyen Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora, "Bizim durumumuz biraz ortada. Gayret ediyoruz ama standartlarımıza baktığımızda Mısır, Endonezya, Brezilya ölçüleriyle buluşturuluyoruz. Bazı konularda onlardan da iyiyiz ama bu yeterli değil. İlim üretmede dışarıya bağlılığımızı azaltmamız gerek. Bu, değerli hocalarımızın ve siz öğrencilerimizin görevidir. Muhasır medeniyetlere ulaşmak ve onu yakalamak hiçbir zaman hazır teknoloji almak değildir." dedi.
"18 yılım bu üniversitede geçti. Değişik kürsülerde bulundum ancak bu kürsüde sizlere hitap etmek çok mutluluk verici." diyen Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü Öğretmen Yeterlilikleri Grup Başkanı Doç. Dr. Ali Yılmaz, ülkemizde öğretmen yetiştirme konusunda ciddi problemlerin olduğuna değindi. Yılmaz, İngilizce eğitimine ilişkin, yabancı dil öğretilirken konuşma ortamlarının daha çok artırılması gerektiğini düşündüğünü söyledi.
"Dil yarası derindir, çare bulunmaz." diyen Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz ise çalıştayın bu yaraya çare olmasını ve başarılı geçmesini diledi.
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, "İnsanoğluna en gerekli, kazanılması en zor meziyet sabırdır. Bu meziyetinizi biraz daha güçlendirmek için sözü uzatacağım." diyerek esprili bir dille başladığı konuşmasında şunları kaydetti: Türkiye'de İngilizce öğretemiyoruz. İnsan mecbur kalırsa öğrenir. Mecbur etmezseniz bu işi öğretemezsiniz. Diğer ülkelere baktığımızda ilkokul düzeyinde İngilizce eğitime başlıyorlar ve onlar gerçekten bu işi öğreniyorlar. Niye bu kadar çok önemsedik bu İngilizce işini? Endülüs döneminde İspanya'da bilim en üst düzeyde o topraklarda yapılıyordu. Rönesans'ı başlatacak olan Avrupalı gençler gidip bilim öğreniyorlardı ve o zaman Papa ya da İspanya Kralı şöyle yakınıyordu; 'çoçuklarımız İncil'i yüzünden okuyamıyor ama rahatlıkla Arapça okuyabiliyorlar' diye. İngiltere'nin getirdiği emperyal yüzyıllar nedeniyle şimdi bilim İngilizce yapılıyor. Şu anda birçok ülkenin de resmi dil olarak kabul etmiş olduğu bir dildir İngilizce. Bugün Tacikistanlı ya da Türkmenistanlı bir Türk'le çalıştay ya da kongreyi İngilizce olarak yapabiliyoruz. Böyle bir durumumuz var. Dolayısıyla İngilizceyi bilimle uğraşacak ya da ticaret yapacak insanlara öğretmek zorundayız ve de öğrenmek zorundayız. Ama bunun gramerine inecek kadar ince ince öğretilmesindense, telaffuza ve günlük konuşma diline ağırlıklı verilen bir öğretim olması gerektiğini düşünüyorum. Biz İngilizceyi ilkokulda değil, ortaokulda, lisede öğretmeye kalkıyoruz bir diğer dezavantajımız da budur. Bir diğeri de çocukların mecbur kalmayışıdır. Çocuklar Türk, eğitmen de Türk. Size bir örnek vermek istiyorum. Üniversitemizde İngilizce Tıp Bölümü var. Sınıfların yarısı yabancı öğrencilerden oluşuyor. Böylelikle öğretimin Türkçe yapılma şansı kalmıyor ve öğrenciler dili konuşmaya mecbur kalıyorlar ve öğrenmeleri kolaylaşıyor."
Katılımcılara teşekkür eden Rektör Akan, "Bu çalıştaylar gerçekten çözüm üretecek diye düşünüyorum. Özellikle Arif hocama ve Ali hocamıza OMÜ'lü olmayı en önde tuttukları için de teşekkür ediyorum." diyerek sözlerine son verdi.
Açılış konuşmalarının ardından sponsor kurum ve kişilere teşekkür belgeleri verildi. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Sinan Bayraktaroğlu'nun "Yabancı Dil Eğitiminde Neden Başarısızız?" başlıklı konuşmasıyla başlayan çalıştay, iki gün boyunca devam edecek.