Haberler

Organ Naklinde Merak Edilenler

Abone Ol

Prof. Dr. Polat: "Türkiye'de 2013 verilerine göre, 20 bin 830 böbrek, 2 bin 47 karaciğer, 235 pankreas, 393 kalp ve 39 akciğer hastası organ nakli için bekliyor" "Bitkisel hayata girmiş ki...

Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yalçın Polat, "organ bağışı" konusunda merak edilen konularla ilgili açıklama yaptı.

Prof. Dr. Polat "3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası" dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de 2013 yılı verilerine göre, 20 bin 830 böbrek, 2 bin 47 karaciğer, 235 pankreas, 393 kalp ve 39 akciğer hastasının organ nakli için beklediğini belirterek, "Organ bağışının istenilen düzeyde olmaması nedeniyle, kimileri bu bekleyiş sırasında hayatını kaybediyor, kimileri ise organ bulunamadığı için yakınlarından alınan organlar ile sağlığına kavuşuyor" dedi.

Organ bağışıyla ilgili olarak toplumda en fazla, başvurunun nereye yapılacağı, bitkisel hayata girmiş kişilerin organlarının alınıp alınamayacağı, böbrek yetmezliğinde organ nakli dışında tedavi imkanı olup olmadığı, nakilden sonra hastanın işine dönüp dönemeyeceği ve ömür boyu ilaç kullanmalarının gerekip gerekmeyeceği gibi konuların merak edildiğini ifade eden Polat, bu hususlarda bilgi verdi.

Prof. Dr. Polat, organ bağışı yapmak için, hastanelerin "Organ Nakil Koordinatörlüğü"ne başvurulmasının yeterli olacağını, organ bağışı sonrası kişinin bilgilerini içeren "Doku ve Organ Bağış Belgesi" kartı hazırlandığı bildirdi.

Polat, bitkisel hayata girmiş bir kişiden organ alınamayacağının altını çizerek, kişinin "kadavra" sayılabilmesi için beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerektiğini, bu kararın da uzman hekimler tarafından verilmekte olduğunu belirtti.

Böbrek yetmezliğinin hemodiyaliz, periton diyaliz ve böbrek nakli olmak üzere üç şekilde tedavisinin bulunduğunu anlatan Polat, en iyi tedavi biçiminin ise böbrek nakli olduğunu açıkladı. Polat, nakil ile tedavi olan kişinin, iş ve sosyal yaşantısından kopmayacağını vurguladı.

Canlı vericili nakillerde, vericinin sağlığına hiçbir zaman olumsuz etki olmamasının amaçlandığını belirten Polat, "Karaciğer nakillerinde de vericinin tüm karaciğeri alınmamaktadır. Uygun görülen parça alınarak nakil gerçekleştirilir. Tetkikler sonucu eğer hastanın böbrek ya da karaciğer nakline ihtiyacı olduğuna karar verilmişse, kadavra listesine yazılabilmektedir" dedi.

Prof. Dr. Yalçın Polat, nakil sonrası dönemin nakil kadar önemli olduğunu vurgulayarak, şunları belirtti:

"Nakil olan kişilerin sağlıklarını korumak için nakil sonrası dönemde kullanması gereken bazı ilaçlar vardır. Bunlar organ reddini önlemek amacı ile kullanılan ilaçlardır. Böbrek ve karaciğer nakli olan bir kadının hamile kalmasında bir sakınca yoktur. Ancak bu kararı, kendisini takip eden doktoru ile birlikte vermelidir. Bu süre nakilden 2 yıl sonra olabilmektedir. Nakil sonrası doktorunun belirleyeceği istirahattan sonra (yaklaşık 2 ay sonra) kişi iş yaşamına geri dönebilmektedir. Yaptığı işin zorluğuna göre bu süre belirlenmektedir.

Organ nakli son derece önemli bir tedavi şeklidir. Gelişen modern cerrahi teknoloji ve teknikleri ile tamamen güvenli bir şekilde gerçekleştirilmektedir." - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

Yalçın Polat Memorial Ataşehir Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title